34,6218
36,5772
2.936,59
Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) ev sahipliğinde “Türkçe Öğretim Merkezi Yöneticileri Koordinasyon Toplantısı” düzenlendi.
Bir otelde gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmalarını Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam ile YEE Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş yaptı.
Çam, Türkçe eğitiminin giderek geliştiğini, Türk ekonomisi, ticareti, siyaseti, diplomasisi ve ülkenin uluslararası etkinliği arttıkça Türkçenin kullanımıyla ilgili taleplerin de çoğaldığını ifade etti.
Türk dizilerinin, sinema ürünlerinin, kültürel faaliyetlerinin giderek yaygınlaşmasının, Türkçenin kullanımını geliştirerek bütün dünyada talep görmesine katkı sağladığını söyleyen Çam, “Dil eğitiminin bence bir rekabeti var, bir mücadele alanı var. Tarihten gelen kültürel kodlarımızın dilimizle birlikte korunması, yaşatılması ve başka dillerin etkisi altında kalmaması noktasındaki çabalar çok kıymetli.” dedi.
Çam, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un çalışmaları kapsamında Bakanlığın bütün birimlerinin turizm faaliyetleri de dahil direkt ya da dolaylı, Türkçenin yaygınlaşmasına ve gelişmesine katkı sağladığına işaret etti.
Yeni teknolojik imkanlar, karekod ve rehberlik sistemleriyle turistlerle irtibat sağlanması, aynı zamanda Türkçenin sevdirilmesi konusundaki çabaların kıymetli olduğunu vurgulayan Çam, “YEE’nin yapmış olduğu bu çalışma, inşallah gelecekteki nesillerin, hem Türkiye’nin hem de diğer Türkiye’ye müzahir bütün ülkelerin temsilcilerinin gelişmesine katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Çam, “Gençlik olarak dilimizin kıymetini bilelim. Yabancı dil öğrenmek, tabii ki bugünün şartlarında kıymetli şeyler ama asla kendi dilimizi kaybederek, kendi dilimizin bozulmasına, erozyonuna fırsat vererek yapmaya gerek yok. Anne ve babalar, özellikle dilimizin değerini bilerek çocuklarımızı yetiştirelim.” çağrısında bulundu.
Bakan Yardımcısı Çam, şunları kaydetti:
“Kendi kültürümüzü, tarihimizden gelen mirasımızı koruyalım. Bugün 300 milyona yaklaşan Türkçe dilini kullanan bir dünya kitlesiyle karşı karşıyayız. Orta Asya’daki, Türk dünyasındaki, Türkistan’daki bütün kardeşlerimizle irtibatlarımızı sağlayabileceğimiz farklı lehçeler olsa da ortak kelimelerle birbirimizle irtibatımızı sağlayabileceğimiz, yurt dışındaki yaklaşık 7 milyon soydaşımızla Balkanlar’dan Afrika’ya, Latin Amerika’ya kadar en az 3 asırdır Anadolu ile irtibatta olan soydaşlarımız, akrabalarımız ya da muhibbanın iletişim sağlanma noktasında kullandığı Türkçeye sahip çıkalım, geliştirelim ve yayalım diye çağrıda bulunmak istiyorum.”
“İnsanoğlunun bugün ayak basabildiği her yerde Türkçeye talep var”
Ateş de YEE ile Türkçe Öğretimi Araştırma ve Uygulama Merkezi (TÖMER) arasındaki işbirliği ve koordinasyonu güçlendirmenin, alandaki durumu görmenin, ileride yapılabilecek çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulunmanın, ortak projeler üretmenin çok önemli olduğuna dikkati çekerek, “Odak noktamızı sorunlar değil akıllı çözümler oluşturmalı diye düşünüyorum.” dedi.
Türkçeyi korumanın, geliştirmenin ve yaşatmanın asli görev, yabancı veya ikinci dil olarak Türkçe öğrenimi ve öğretiminin önemli olduğunu vurgulayan Ateş, “Mübalağalı bir söz gibi gelse de zannediyorum ki insanoğlunun bugün ayak basabildiği her yerde Türkçeye talep var.” dedi.
Bu talebin önemli bir bölümünü Türkiye’de eğitim almak isteyen gençlerin oluşturduğunu, yurt dışında YEE’ye, yurt içinde üniversitelerdeki TÖMER’lere büyük görevler düştüğünü belirten Ateş, “Öyle ki bizler sadece dil öğretmiyor, ülkemizle farklı kültürler arasında köprüler kuruyoruz. Türkiye’den mezun olup ülkesine dönen gençlerle karşılaştığımızda bir de bakıyoruz ki ülkemizi bizden daha iyi tanıyorlar.” diye konuştu.
Ateş, YEE’nin uluslararası alanda Türkçenin öğretimi ve yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yapmak, ortak projeler geliştirmek, yurt dışında ihtiyaç duyulan alanlarda materyaller üretmek, yetişmiş insan kaynağını verimli kullanmak gibi amaçlarla, Türkçenin yabancı/ikinci dil olarak öğretimi ve öğrenimini teşvik edecek, bu alana katkı sunacak farklı içeriklere sahip projeler, farklı materyaller ve TÖMER’lerde yetişmiş kişilere verilecek değerlendirici eğitimler başlıkları altında destek sağlama kararı aldığını vurguladı.