34,5373
35,9424
3.004,06
Samsun’da yaşayan Mustafa ve Tuba Çapkın çiftinin çocuklarını 9 yaşındaki Ahmet Utku Çapkın, yıllardır aşırı yorulma ve nefes darlığı şikayetiyle gittiği hastanelerden bronşit veya astım denilerek tedavi edilmeye çalışıldı. Her geçen gün yorulmaları artan ve artık arkadaşları oyun oynamakta zorluk çeken Ahmet Utku Çapkın, Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıklar Polikliniğine başvurdu. Burada Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fazılcan Zirek, çocuğun parmaklarındaki morluk ve bombeleşmeden yola çıkarak gerekli tetkiklerle tanıyı koydu. Çocuğun akciğerlerinde saptanılan yumak, endovasküler yolla (damar içerisinden) Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hasan Gündoğdu ve Radyoloji Uzm. Dr. Öğr. Üyesi Mirsad Yalçınkaya tarafından tedavi edildi.
“BÖLGEMİZDE VE HASTANEMİZDE YAPILAN İLK AMELİYAT”
Tedavi ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Hasan Gündoğdu, “Böyle bir hastalığı hem saptamak hem de ilgili merkeze yönlendirmek gerçekten çok zor bir iştir. Dr. Fazıl Can hocamın hem hastalığı saptadı hem de ilgili merkeze yönlendirdi. Biz de girişimsel radyoloji ekibi olarak Dr. Mirsad hocamla birlikte hastamızın tedavisini en kısa zamanda gerçekleştirdik. Bizim açımızdan son derece güzel bir operasyon oldu. Bölgemizde ve hastanemizde ilk defa böyle bir operasyonu başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Çocuğumuzun bundan sonra diğer çocuklarla birlikte aynı şekilde oynayabilecek olması, semptomunun ortadan kalkması bizleri sevindirdi. Bu hastalarda eğer tedavi edilmezse ilerleyen yaşlarda kan oksijen değerinin düşük olmasıyla birlikte çocukluk çağından oynayamayacak, belirli aktiviteleri yerine getirilmeyecekti. Bu da çocukta ruhsal problemleri ortaya çıkarabilecekti. Ayrıca burada damar yumağının daha da büyümesi sonucu hastada akciğerde ciddi kanamalara sebebiyet verebilirdi. Daha büyük problemleri ortaya çıkarabilirdi” dedi.
“NADİR BİR AMELİYAT”
Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Fazılcan Zirek ise şu açıklamada bulundu:
“Ahmet Utku, Çocuk Göğüs Hastalıklar Polikliniğe geçen ay başvurdu. Geldiğinde şikayeti parmaklarında ve dudaklarında olan morarmasıydı. Uzun süredir bu şikayeti varmış. Beraberinde ise halsizliği ve baş ağrısı varmış. Hastamızın muayenesinde el parmaklarındaki bombeleşmeyi gördük. Hem bu morar dediğimiz siyanoz durumu hem de parmaklardaki çomaklaşma durumu bizim açımızın oksijen seviyesinin düşmesini gösteriyor. Tetkiklerimizi yaptık. İlk muayenemizde satürasyonu 84 olarak gördük. Çocuk hastalarda 93 bekliyoruz. Öyle olunca bir dizi tetkiklerini yaptık. Tetkiklerini yaptığımızda normalde olmaması gereken damar bağlantısı gördük. Normalde atardamarla kan gittikten sonra temizlenir toplardamar ile tekrar vücuda geri döner. Bunları da kılcal dediğimiz filtre görevindeki damarlar yapar. Bizim hastamızda bu damar bağlantısında filtre yapı yoktu. Böyle olunca kan temizlenmeden, direk olarak vücuda gidiyordu. Bu da oksijen düşüklüğüne neden oluyordu. Tetkiklerimizi yaptık ve tanımızı koyduk. Girişimsel radyoloji ekibi ile birlikte müdahalesini yaptık. Bu hastalarda en sık müdahale yöntemi embolizasyon dediğimiz şantın kapatılması işlemidir. Bu hastalar çok nadir görülen hastalardır. Genellikle erişkin yaşta tanı koyulur ama çocuklarda da görebiliyoruz. Doğuştan olabiliyor. Tedavisini yaptık. Tedavi sonrasında satürasyonu düzeldi. Hastamızın şikayetleri de geriledi.”
“YILLAR SONRA İLK DEFA YORULMADIĞINI GÖRDÜM”
Anne Tuba Çapkın, “Yıllardır birçok farklı hastaneye ve doktorlara gittik. Bronşit ve astım denildi. Hiçbir tanı konulmadı. Sonrasında bir ekip çalışması oldu. Çocuğumun ilk defa birkaç gündür yorulmadığını görüyorum. İştahı da yerine geldi. Şu an her şey yolunda” ifadelerini kullandı.