35,3097
36,5360
3.002,45
İnönü ve Fırat üniversitelerinden iki akademisyenin TÜBİTAK desteğiyle geliştirdikleri ve patent aldıkları sistemle hem beyin ameliyatlarının planlama süreci kısaltıldı hem de operasyondaki riskler azaltıldı.
İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed Fatih Talu, AA muhabirine, medikal alanda tıbbi görüntülerin iyileştirilmesi ve millileştirilmesi konularında çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Altınbaş Üniversitesinden Beyin Cerrahı Doç. Dr. Sait Öztürk’ün ameliyatlarda yurt dışında geliştirilen sistemleri kullandığını, bu sistemlerin yurt içinde üretilmesi için kendilerine başvurduğunu ifade eden Talu, bunun üzerine Fırat Üniversitesi Teknoloji Fakültesinden Prof. Dr. Fırat Aydoğmuş ile TÜBİTAK desteğiyle geliştirdikleri yazılımla “Robot Destekli Çerçevesiz Stereotaktik Beyin Biyopsisi Sistemi”nin patentini aldıklarını belirtti.
Stereotaktik cihazına yerli hedefleme sistemi geliştirildi
Proje kapsamında stereotaktik cihazında yerli otomatik hedefleme sistemini geliştirdiklerinin altını çizen Talu, “Aydoğmuş, ameliyatlarında kullandığı yabancı sistemi bize aktardıktan sonra yabancıların yapmış olduğu hedefleme sistemini nasıl millileştiririz diye 2019’da çalışmalar yaptık. İlk çalışmamız stereotaktik cihazının hedefleme prosedürünü yerli nasıl gerçekleştirebiliriz üzerine oldu. Bu çalışmamız TÜBİTAK projesine dönüştü, otomatik hedefleme sistemi gerçekleştirdik. Bu sistemde beynin otomatik bulunması, beyin içindeki tümörün otomatik bulunması, beyin damar ağacının yapay zekayla otomatik bulunması, bu süreçler tamamlandı.” ifadelerini kullandı.
Üç boyutlu risk haritasının da oluşturulduğunu anlatan Talu, şöyle devam etti:
“Klasik sistemde doktorun manuel olarak elle gerçekleştirdiği işlemleri yapay zekayı da kullanarak hem otomatik hale dönüştürme hem de operasyon öncesinde daha az riskli operasyon olması için cerrahın önüne risk modeli koyalım istedik. Patentini aldığımız üründe bu operasyonu robota yaptırabilir miyiz fikri oluştu. Fırat Üniversitesinden Ömür Aydoğmuş projeye dahil oldu. Aydoğmuş, giriş ve hedef noktası belirlenen üç boyutlu kafa tasları üzerinde uygulama yaptı. Şu anda hem otomatik hedefleme yapabiliyoruz hem de bunu robota yaptırabiliyoruz. Örneğin biyopsi ameliyatını robot aracılığıyla yaparak tümörün merkezinden parçayı alabilir seviyeye geldik. Bir epilepsi hastasında STN hücresinin merkezine ulaşılması hedefleniyor, STN merkezine önce yapay zekayla otomatik ulaşma, sonrasında robot kolla otomatik ilerleyişini sağlama, bu ikisini önemli ölçüde tamamladık.”
Beyin damar ağacının çıkarılması, tümörün merkez noktasının bulunması gibi tüm işlemler için ayrı ayrı yazılım hazırladığının altını çizen Talu, “Klasik yapay zeka bu yapıların bulunmasını sağlıyordu ama bir aşama daha öne geçmek gerekiyordu o da matematiksel risk modelinin üretilmesiydi. Operasyon öncesi üretilen risk modeli, doktora gösterildiğinde doktorun en az riskin olduğu yerden girmesini tercih etmesini sağladık. Doktoru ortadan kaldırmak değil, doktoru yönlendirecek, damar yapısına değmeden tümör merkezine en kısa yoldan gidebilecek giriş noktası olduğunu söylemeyi hedefledik.” diye konuştu.
4,5 saatlik planlama 10 dakikaya indi
Bir beyin cerrahının ameliyat öncesi planlama işleminin yaklaşık 4,5 saat sürdüğünü anlatan Talu, “Otomatik planlamayla bu süreci yaklaşık 10 dakikaya indirmekten bahsediyoruz. Çalışmamız hız ve daha doğru bir hedefleme ile daha az risk sağladı.” dedi.
Talu, AR-GE faaliyetlerine devam edeceklerini, akademik çıktıları ticarileştirecek teknokent firmaları veya farklı teşebbüslere bilim insanı olarak destek verebileceklerini kaydetti.