35,3459
36,7503
3.022,41
Ani daralan ihracat pazarları ve Türkiye’de devam eden kur politikası ile işçilik başta olmak üzere maliyetleri döndürmekte zorlanan tekstil ve hazır giyim sektöründe krediler katlanırken, son 2 yılda takibe düşen kredilerde de yüzde 100’ün üzerinde artış yaşandı. Pandemi döneminde pik yapan ihracatın özellikle globaldeki resesyonla birlikte çalkantılı bir sürece girmesi ile çarkları borçla çeviren tekstil ve hazır giyim üreticisinin toplam kullandığı kredi miktarı da son 5 yılda 130.8 milyar TL’den yüksek faiz politikasına rağmen 505 milyar TL’nin üzerinde çıktı. Bu dönemde kredileri döndürmekte zorlanan sektörde batık borçlar da katlandı. Son 4 yılda takipteki kredi oranı yüzde 157, son 5 yılda ise yüzde 102 artarken, toplam nakdi kredi oranları ise yüze 286 arttı. Ocak 2024’e 384.9 milyar TL’lik toplam nakdi kredi borcu ve 5.8 milyar TL takipteki borçla başlayan tekstil ve ürünleri sektörü kasım 2024’te takipteki kredi miktarını 10.8 milyar TL’ye çıkararak katlamış oldu.
YATIRIM DA KREDİ DE GERİ DÖNMEDİ
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, borçluluk durumunun sektörde uzun süredir devam ettiğini ve 2022 sonrasında sektörün bir makas değişimi yaşadığını söyledi. 2022 yılında son 20 yılın en pik ihracatının yapıldığını 2023’te ise yaşanan yavaşlama ile birlikte kredilerinde yavaşladığını kaydeden Kaya, sektördeki durumu şöyle özetledi: “Hem bina, hem teknolojiye hem de ar-ge’ye yapılan bu yatırımlar karşısında firmalar krediler çekti. 2023 ikinci yarısında başlayan yavaşlama ile birlikte krediler zamanında dönmedi. Yatırımın karşılığı dönmediği gibi kârsızlık var diyoruz. Para kazanamıyoruz. Para lazım olunca firmalar önce piyasa kredisi kullanmaya başladı o olmayınca banka kredisi kullanmaya başladı. Ciddi işçilik giderimiz var. Ben daha olumlu konuşmak isterdim takibe düşen alacaklar daha da artacak.”
Tekstil yatayda hazır giyim düşüşte
Son açıklanan verilere göre, 2023’te 19.2 milyar dolar ihracat yapan hazır giyim sektörü 2024’ü ise yüzde 6.9’luk düşüşle 17.9 milyar dolarlık ihracatla kapatabildi. Tekstilde ise 2023’te 9.5 milyar dolar olan ihracat küçük bir kayıpla 9.4 milyar dolara indi. İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, tekstil sektörünün dünyadaki payını artırdığını, konkordato süreçlerinde piyasanın dışarıda bırakılmaması nedeniyle piyasada bir domino etkisi yaratıldığını aktardı. Öksüz, 2024 ile sektörün dibi ve en kötüsünü gördüğünü 2025’te biraz daha toparlanma beklediklerini de aktardı.
Maliyete çalıştık krediler ödenemedi
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı (İTHİB) Ahmet Öksüz pandemi döneminde bir talep patlaması olduğunu ve ‘yalancı bahar’ olarak adlandırılan bu dönemde pek çok şirketin yatırım yaptığını aktardı. “Bu sürede makine konusunda çok fazla yatırım yaptık. Bunların da büyük kısmı kredi ile yapılıyor. Bunun etkisi var diye düşünüyorum. Sektör de fazla kâr edemeyince neredeyse o maliyetlere çalıştık, kâr üretmeniz lazım ki o kredileri ödeyebilesiniz” ifadelerini kullanan Öksüz, sektörün ihtiyacı olan yatırımların borçluluğu artırdığını aktardı.