34,6384
36,5657
2.937,51
Hükümetin açık desteğiyle Filistinlilere ait toprakları işgal eden İsrailli yerleşimcilerin gemi azıya aldıklarının bir başka örneği 1500 yıldır Kudüs’te varlığını sürdüren Ermeni cemaatının da topraklarına göz dikmeleri oldu. Yerleşimcilerin sadece Filistinlilere ait toprakları işgal etmediği, Hıristiyanları da azınlığa düşürerek, topraksız bırakmayı amaçladığı iyice ortaya çıktı.
Kudüs Ermenileri kentin Eski Şehir olarak bilinen bölgesindeki evlerini savunmak için ayağa kalkmış durumda. Ermenilerin öfkesine yol açan gelişmede aslında Ermeni patriği Nourhan Manougian da parmağı var. Patrik ile bir rahibin bölgedeki bir otoparkı lüks bir otel inşa etmesi için Avustralya-İsrail çifte vatandaşlığına sahip Danny Rothman adlı bir işadamına 98 yıllığına kiralamayı kabul etmesi cematı kızdırdı. Çünkü aşırı milliyetçi Yahudi örgütler bu yolla bölgeyi yavaş yavaş ele geçirerek Hıristiyanları azınlık durumuna düşürebilir.
Geçen yıl öğrenebildiler
Cemaat 2021 yılında imzalanan sözleşmenin içeriğini ancak geçen Nisan ayında öğrenebildi. O gün bugündür huzur yok bölgede. Yaklaşık 3 dönümlük bir arazi söz konusu olan. Otoparkın yanı sıra, Kudüs Patrikliğine ait bazı binalar, beş özel ev, İsrail’in kullandığı büyük bir polis karakolu, Davut Kulesi Müzesi’ni kapsıyor arazi. Bu Ermeni kontrolü altındaki mahallenin yüzde 25’i demek. Yıllar içinde nüfusu azalan (bugün yaklaşık 1.500 kişi kadarlar) Ermeni Mahallesi, kale içinden Batı Duvarı’na arabayla ulaşımın tek yolu, aynı zamanda Siyon Dağı’na erişimi sağlayan kapıya da ev sahipliği yapıyor.
İsrailli işadamının teklif ettiği fiyat da değerinin çok altında bir miktar olan 2 milyon dolar. Bununla Eski Şehir’in Yahudi mahallesinde bir apartman dairesi alınabilir. O kadar düşük bir fiyat yani önerilen. Bunu öğrenen Ermeni cemaatı Patrik Manougian’a karşı ayaklandı. Bu, aynı zamanda Ermeni toplumunun sivil/dini işlerini yöneten Patrikhane ile gençler arasında büyüyen uçurumun büyüklüğünü de gösteren bir gelişme.
Anlaşmayı imzalayanlardan biri olan 75 yaşındaki Patrik Manougian, suçu, anlaşmayı denetleyen, Kaliforniya’ya kaçmadan önce öfkeli bir kalabalıktan İsrail polisi tarafından kaçırılan din adamı Baret Yeretsian’a attı.
Gelişme siyasi boyut kazandı
Gelişmeler gerçekten çok ilginç. Yaşananlar bir süre sonra uluslararası siyasetin de gündemine girdi. Ürdün Krallığı ile Filistin Başbakanı Mahmud Abbas, Manugyan’ı patrik olarak tanımaktan vazgeçerek her iki toprakta da işlem yapmasını ya da sözleşme imzalamasını engelledi. Ekim ayı sonunda da Patrik, Xana Gardens adlı şirketle yapılan anlaşmayı iptal etti. Ama bu da durumun mahkemeye taşınmasına yol açtı. Mahkemenin anlaşmanın iptali için ne karar vereceği de henüz belli değil.
Kiliselerden ortak bildiri
Haklı olarak dünyanın gözü Gazze’deki faciaya dönükken fark edilmedi ama Kudüs’te Ermeni cemaatının merkezde olduğu ciddi bir sorun yaşanıyor. Bu sorun Kudüs’teki tüm kiliselerin, tartışmanın artık gayrimenkulün ötesine geçtiği gerekçesiyle ortak bildiri yayınlamasına yol açtı. Bildiride bölgedeki Hıristiyan varlığının zayıflatılarak tehlikeye atıldığına dikkat çekildi.
Rothman üzerinde biraz duralım. Yaptığı sadece “iş” değil. Ermenilere ait mülklere göz dikmesnini yerleşimcilerle bir ilgisi olduğu ortada. Aldığı hisselerin yarısını, kısa bir süre önce polisin önünde bir Ermeni aktiviste saldırdığı için tutuklanan İsrail vatandaşı bir Filistinli olan George Warwar’a devretti. Warwar, kısa bir süre önce kentteki bir otelde Kudüs’ün tamamının Yahudileştirilmesini savunan aşırılık yanlısı Ateret Cohanim hareketinin kurucusu olan Matti Dan ile görüşürken fotoğrafı çekildi. Yani Rothman’ın projesi, Kudüs’ü Yahudileştirmenin bir parçası gibi görünüyor.
Rothman’ın firması Xana Gardens’ın 2005 yılında da Eski Şehir’in Hıristiyan mahallesinde Rum Ortodoks Patrikhanesi’ne ait, üç binayı değerlerinin çok altında bir fiyatla satın aldığı da belirtiliyor. Bunun üzerine dönemin Rum patriği Irenaios yolsuzlukla suçlandı, kısa bir süre sonra da görevden alındı. Ancak İsrail Yüksek Mahkemesi 2022 yılında satın almanın geçerliliğini onayladı.
Yahudi yerleşimcilerin, dinci/sağcı Binyamin Netanyahu’nun da tam desteğiyle toprak işgalleri yaparak, düşük fiyatlarla mülk edinerek Yahudiler dışındaki etnik grupları eritmeye çalıştığı artık sır değil.
İsrail yönetiminin gittikçe aklını yitirdiğinin bir başka örneği de bu olmalı.