Üsküp Hayvanat Bahçesi’nin 62 Yaşındaki Şempanze Mimi

0

BEĞENDİM

0

Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp‘teki hayvanat bahçesi farklı hayvanları barındırmasının yanında, dünyanın en yaşlı şempanzelerinden 62 yaşındaki Mimi’ye de ev sahipliği yapıyor.

Mimi isimli 62 yaşındaki şempanzeye ve yüzlerce farklı hayvana ev sahipliği yapan Üsküp Hayvanat Bahçesi, başta çocuklar olmak üzere her yaştan ziyaretçinin kentte en çok uğradığı yerler arasında bulunuyor.

Hayvanat bahçesi bakıcılarından Aleksandra Stevkovska, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mimi’nin günlük yaşamına ilişkin bilgi paylaştı.

Stevkovska, Mimi’nin her gün bakıcı ekibinden özel ilgi gördüğünü anlatarak “Mimi’yi, hayvanat bahçesinde hepimizin çok sevdiği bir ‘nine’ olarak görüyoruz.” dedi.

Mimi’nin Afrika’dan geldiğini kaydeden Stevkovska, onun sıradan şempanzelerden farklı olarak “Bonobo” cinsinden olduğunu söyledi.

Sirk’ten Almanya’daki yeni evine yolculuk

Stevkovska, 1962 doğumlu Mimi’nin ilk olarak bir sirkin parçası olduğunu, daha sonra sağlığının kötüleşmesiyle gösterilere devam edemeyerek Almanya’da bir kadına satıldığını aktararak Mimi’nin çiçekçi dükkanı sahibi bu kadının yanında bitkilere karşı sevgi geliştirdiğini dile getirdi.

Bir süre sonra Almanya’daki bu kadının Mimi’yi sirklerdeki istismardan kurtarılan şempanzelerin rehabilite edildiği Hollanda’daki bir merkeze bağışladığını belirten Stevkovska, Mimi’ye tıbbi muayene yapıldığını, bunun sonucunda kalp ve akciğer sorunları teşhisinin konulduğunu anlattı.

Aleksandra Stevkovska, Mimi’nin hayatına devam etmesine yardımcı olacak günlük terapi aldığını vurgulayarak “Mimi hasta; kalp ve akciğer sorunları var, hayatının geri kalanında her gün ona verdiğimiz terapiyi almak zorunda.” diye konuştu.

Mimi’nin Üsküp’teki yeni hayatı

Mimi’nin 5 buçuk yıl önce Üsküp’e getirildiğini, burada 39 yaşındaki İzi ve 29 yaşındaki Koko isimlerindeki erkek şempanzelerle birlikte yaşadığını söyleyen Stevkovska, “Mimi, grupta arabulucu rolünü üstleniyor. İzi ve Koko kavga ettiklerinde, Mimi onları sakinleştiriyor.” ifadelerini kullandı.

Stevkovska, Üsküp Hayvanat Bahçesi’nde her hayvanın özel beslenme programının bulunduğunu, yaşı ve sağlık sorunları nedeniyle özellikle Mimi için bunun önemli olduğunu vurguladı.

Bakıcıların şempanzelerin motor becerilerini canlandırmak için düzenli olarak “zenginleştirilmiş” besin kullandıklarını belirten Stevkovska, bu yöntemin şempanzelerin aktif ve zihinsel olarak meşgul kalmasına yardımcı olduğunu kaydetti.

Aleksandra Stevkovska, şempanzelerle çalışmanın özel eğitim gerektirdiğini, bu yüzden Üsküp’teki hayvanat bahçesi bakıcılarının eğitim için Hollanda’ya gönderildiğini söyleyerek “Sabah geldiğimizde hepsi bizi (şempanzeler) tanıyor, onları kimin beslediğini biliyor ve bizimle iletişim kuruyorlar.” diye konuştu.

Mimi’nin özellikle bekçilere bağlı olduğunu ve kendilerine sevgi gösterisinde bulunduğunu anlatan Stevkovska, “Mimuşka (şempanze Mimi) çok tatlı bir ‘nine’, bitkileri çok seviyor. Meslektaşlarım ve ben onun için çiçek ve gül topluyoruz, çok mutlu oluyor. Kendi yatağını yapma şekli çok ilginç. Bu en ilginç şeylerden biri çünkü Mimi, battaniyeden çok güzel bir yatak yapıyor, üzerini örtüyor ve kendini saklıyor.” dedi.

Stevkovska, hayvanat bahçesindeki şempanzelerin, hayvanları korumaya yönelik uluslararası çabaların bir parçası da olduğunu belirterek Avrupa’daki hayvanat bahçeleriyle işbirliğinde istismara uğrayan veya kötü koşullarda yaşayan şempanzelerin sosyalleştirilmesi ve korunmasına yönelik projelere katıldıklarını da sözlerine ekledi.

Üsküp’teki hayvanat bahçesi yaklaşık bir asırdır hizmet veriyor

Üsküp Hayvanat Bahçesi, iki yıl sonra, 1926’daki kuruluşunun 100. yıl dönümünü kutlamaya hazırlanıyor.

Bugün 93 türden 641 hayvanı barındıran hayvanat bahçesinin hayvanlardan sorumlu yöneticisi Yordanço Miloşevski de hayvanat bahçesinde her hayvanın doğal ihtiyaçlarına göre uyarlanmış özel bir beslenme ve yaşam alanı bulunduğunu söyledi.

Hayvanat bahçesi olarak Balkan vaşağı, ayı ve kızıl akbaba gibi nesli tükenmekte olan türlerin korunmasına yönelik uluslararası projelere de katıldıklarına işaret eden Miloşevski, “Hayvanlar insanlar gibidir, bakım ve iletişime ihtiyaç duyuyorlar.” değerlendirmesini yaptı.