34,4978
36,1678
2.966,46
Han, Netanyahu ve Gallant hakkında çıkarılan tutuklama kararlarıyla ilgili açıklama yaptı.
Kerim Han, 20 Mayıs’ta sunulan başvuruların, bağımsız bir soruşturma sonucunda ve adli süreçten geçirilmiş nesnel, doğrulanabilir kanıtlara dayandığını belirterek, tutuklama kararlarının uygulanması için UCM üyesi ülkelere çağrıda bulundu.
İşbirliği çağrısı
Başsavcı Han, UCM sitesinde yayımlanan açıklamasında, “Tüm taraf devletleri, Roma Statüsü’ne olan bağlılıklarını yerine getirmeye ve yargı kararlarına uymaya davet ediyorum. Mahkemenin yargı yetkisi kapsamındaki tüm durumlarda olduğu gibi, bu davada da işbirliklerine güveniyoruz.” ifadesini kullandı.
Han, UCM üyesi olmayan devletlerle de hesap verebilirliği sağlamak ve uluslararası hukuku desteklemek için işbirliğine açık olduklarını kaydetti.
Soruşturma devam ediyor
Kerim Han, Roma Statüsü’nün 54. maddesi uyarınca, leh ve aleyhteki durumların ve delillerin değerlendirilmesi için İsrail ve Filistin dahil tüm taraflarla işbirliği arayışını sürdüreceklerini vurguladı.
Gazze ve Batı Şeria’daki durumu araştırmaya devam ettiklerini belirten Han, “Şiddetin tırmanması, insani yardım imkanlarının daralması ve uluslararası suç iddialarının artmasından derin endişe duyuyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Han, İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant’ın, açlığı savaş yöntemi olarak kullanma suçu ile cinayet, zulüm ve diğer insanlık dışı eylemler kapsamında insanlığa karşı suçlardan sorumlu tutulduğunu kaydetti.
Başsavcı Han, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed Deif’in insanlığa karşı suçlar kapsamında cinayet, yok etme, işkence ve cinsel şiddet ile savaş suçları kapsamında cinayet, zalimane muamele, işkence, rehin alma ve cinsel şiddet suçlarından sorumlu tutulduğunu bildirdi.
Savcılığın tutuklama talebi UCM Savcılığı, 20 Mayıs 2024’te Netanyahu ve Gallant’ın 8 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de, Hamas liderlerinin ise 7 Ekim 2023’ten itibaren İsrail ve Filistin topraklarında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediklerine dair makul gerekçeler bulunduğu için UCM Ön Dava Dairesinden tutuklama kararı vermesini talep etmişti. UCM’den yapılan açıklamada, Hamas’ın siyasi lideri İsmail Heniyye ve Gazze’deki lideri Yahya Sinvar için daha önce talep edilen tutuklama kararı başvurularının, söz konusu kişilerin ölüm haberleri üzerine 9 Ağustos ve 25 Ekim 2024 tarihlerinde geri çekildiği belirtilmişti. UCM, bugün, Netanyahu ve Gallant’la birlikte Hamas’ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları’nın komutanı Muhammed Deif hakkında tutuklama kararı çıkardığını açıklamıştı. UCM’den yapılan açıklamada, Deif’in durumuna ilişkin hem İsrail hem de Filistin makamlarından bilgi toplayan savcılığın, Deif’in hayatta olup olmadığını tespit edemediğini mahkemeye bildirdiği belirtilmişti. İsrail ordusu, Deif’in temmuzda Gazze’de öldürüldüğünü açıklamıştı. UCM Savcılığı, devam eden çatışmalarda işlenen suçlara ilişkin soruşturmanın sürdüğünü ve ek tutuklama kararı taleplerinin sunulmasının planlandığını kaydetti. |
Tutuklama kararının uygulanması nasıl olacak? UCM’nin çıkardığı tutuklama emirlerinin uygulanması, Roma Statüsü’nün 86. ve 87. maddeleri gereğince taraf ülkelerin yükümlülüğünde bulunuyor. Statünün 89. maddesi uyarınca Netanyahu ve Gallant’ın, UCM’ye taraf herhangi bir ülkeye seyahati durumunda, o ülkenin yetkili makamlarının kendilerini tutuklayıp Lahey’deki mahkemeye teslim etmesi gerekiyor. Mahkemenin daha önce çıkardığı tutuklama emirlerinin uygulanmasında zorluklar yaşandı. Sudan’ın eski lideri Ömer el-Beşir hakkındaki tutuklama emri, Güney Afrika ve Ürdün, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkındaki emir ise Moğolistan tarafından uygulanmadı. Bununla birlikte tutuklama emirleri, şüphelilerin seyahat özgürlüğünü pratikte kısıtlıyor. Nitekim Putin, hakkındaki tutuklama emri nedeniyle BRICS zirvesi için Güney Afrika’ya gitmekten kaçınmıştı. Netanyahu ve Gallant’ın da Kanada, Avustralya, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç gibi ülkelerin yer aldığı ve çoğunluğu Avrupa Birliği, Afrika ve Asya ülkelerinden oluşan UCM’ye üye 124 ülkeye seyahat etmekten kaçınmak zorunda kalacağı öngörülüyor. (AA) |
Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama emri çıkarıldı
Orta Doğu kaynıyor, bölgesel savaş riski artıyor; neler yaşandı? Orta Doğu’da bölgesel savaş endişelerini artıran gerilimli ve çatışmalı bir süreç yaşanıyor. İsrail’in Hizbullah’ın binlerce iletişim cihazını patlatmasıyla başlayan süreç, İsrail’in Lübnan’ın güneyine başlattığı kara harekâtı ve İran’ın Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesinin ardından balistik füzelerle yaptığı misilleme saldırısıyla giderek ısınıyor. İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de sürdürdüğü savaşın hedefleri arasına Lübnan’ın güneyi, İsrail’in kuzeyinde “yerlerinden edilmiş” vatandaşlarının bölgeye geri dönmesini de ekledi ve Hizbullah’tan Litani Nehri’nin gerisine çekilmesini istiyor. ABD’nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan’da Hizbullah’a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlemişti. İsrail, Hizbullah’a ait binlerce iletişim cihazını iki gün üst üste eş zamanlı saldırılarla patlattı. TIKLAYIN | Lübnan’da Hizbullah militanlarının çağrı cihazları eş zamanlı olarak patlatıldı; 8 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 800 kişi yaralandı TIKLAYIN | Lübnan’da çağrı cihazlarının ardından telsizler de patlatıldı: En az 20 ölü, 450 yaralı; İsrail Savunma Bakanı’ndan “savaşta yeni aşama” açıklaması TIKLAYIN | Patlamaları ne tetikledi: Hizbullah’ın, İsrail takibinden sıyrılmak için kullandığı çağrı cihazları binlerce insanı nasıl yaraladı? FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan’da Hizbullah’ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı? Hizbullah’ın kalesine büyük saldırılar; Hasan Nasrallah öldürüldü Gerilimi iyice tırmandıran olay Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın, Hizbullah’ın kontrolündeki Dahiye’de hava saldırısıyla öldürülmesi oldu. Önce İsrail ordusu, 21 Eylül’de “hedefli bir saldırı” gerçekleştirerek Beyrut’un Dahiye bölgesinde bir apartmana hava saldırısı düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, saldırıda, Operasyonlar Komutanı İbrahim Akil ile birlikte Rıdvan biriminin üst düzey komutanları ve komuta zincirlerinin öldürüldüğünü açıkladı. Hizbullah da yaptığı açıklamayla, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı. TIKLAYIN | İsrail’in Lübnan’daki “hedefli” hava saldırısında ölü sayısı 14’e çıktı, çoğu kadın ve çocuk | Hizbullah, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı Ardından 27 Eylül’de yine aynı bölgedeki 6 apartmana yapılan hava saldırısında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah öldürüldü. Saldırı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’ndaki konuşmasının hemen ardından gerçekleştirildi ve Netanyahu’nun BM binasında saldırı emrini verirken çekilmiş bir fotoğrafı yayımlandı. Saldırıda her biri birer ton olmak üzere yaklaşık 85 sığınak delici bombanın kullanıldığı bildirildi.
TIKLAYIN | Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Beyrut’taki İsrail saldırısında öldürüldü TIKLAYIN | İsrail Başbakanı Netanyahu’nun BM konuşmasının tam metni: Suudi Arabistan ile normalleşme vurgusu yaptı, BM’ye “antisemitik safra bataklığı” dedi ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Önümüzdeki günlerde tüm tarafların yapacağı tercihler bu bölgenin hangi yolda ilerleyeceğini belirleyecek” açıklamasında bulundu.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 30 Eylül’de Hizbullah’a karşı savaşın bir sonraki aşamasının çok yakında başlayacağını duyurdu. Gallant, “Kuzey sınırındaki 188. Tugay savaşçılarıyla birlikte kuvvetler, Hizbullah’ı kuvvetle vurmaya hazır. Amacımız belli; kuzeyde yaşayanları evlerine döndürmek için elimizden gelen tüm imkanları kullanacağız” dedi. TIKLAYIN | İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hizbullah’a karşı savaşın yeni aşaması çok yakında başlayacak İsrail’den Lübnan’ın güneyine kara harekâtı İsrail ordusu, 30 Eylül’de Lübnan’a kara harekâtının başladığı resmi açıklamayla duyuruldu. “Sınırlı, bölgesel ve hedefli” diye olduğu belirtilen harekâtın isminin “Kuzey Okları” olduğu açıklandı. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari de yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun kara saldırılarına başladığını belirtti. TIKLAYIN | İsrail ordusu kara harekâtı başlattı, Güney Lübnan’a yoğun topçu ateşi açıldı, Lübnan ordusu sınırdan 5 kilometre çekildi! İran’dan misilleme saldırısı İran, İsrail’in Hizbullah’a karşı yürüttüğü operasyona misilleme olarak İsrail’e bir balistik füze saldırısı başlattı. İsrail ordu radyosu, İran’dan İsrail’e yaklaşık 200 füze fırlatıldığını bildirdi. İran Devrim Muhafızları, saldırının Hamas Siyasi Büro lideri İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve Nasrallah’ın da öldürüldüğü saldırıda öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü bünyesinde görev yapan Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan’ın öldürülmesine misilleme olduğunu açıkladı. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, saldırının “sonuçları olacağını” söyledi. Hagari tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun İran saldırısına karşı “savunma ve misilleme yapmaya tamamen hazır” olduğu belirtilerek, bunun “zamanında” yapılacağı vurgulandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahuda İran’ın füze saldırısıyla “hata yaptığını ve bunun bedelini ödeyeceğini” savundu. İran ise İsrail’e yönelik füze saldırısının “BM Şartı’nın 51. maddesine göre meşru müdafaa hakkı uyarınca” gerçekleştirildiğini belirtti. TIKLAYIN | İran’dan İsrail’e misilleme saldırısı: Yaklaşık 200 füze fırlatıldı; ABD’den İsrail savunmasına destek, Netanyahu’dan “Bedel ödeyecek” açıklaması TIKLAYIN | Dünya basını, İran’ın İsrail’e misilleme saldırısını nasıl gördü? |