35,3239
36,5019
3.034,43
TBMM’ye sunulan Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetim AŞ ile TVF’nin 2023 Yılı Mali Tabloları ve Faaliyetleri ile İlgili Denetim Raporlarının Sunulduğuna Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi, gelecek hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanı olduğu TVF’nin portföyünde Türkiye’nin öncelikli 7 sektöründen 31 şirket, 2 lisans ve çeşitli taşınmazlar bulunuyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi, CHP Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu, rapora göre 28 kurumdan sadece 21’inin denetlendiğini, kalan 7 şirketin ise TVF’nin konsolide finansal performansına oranla önemli bir faaliyete sahip olmadığı gerekçesiyle finansal tablolara dahil edilmediğine dikkat çekti. Bakırlıoğlu, denetimler sonucunda Halk Bankası, PTT AŞ, BOTAŞ ve Turkish Enerji Company (TEC) hakkında “sınırlı olumlu görüş” bildirilirken Türkşeker’i denetleyen denetimcinin “görüş vermekten kaçındığına” dikkat çekti.
‘YETERLİ DENETİM YOK’
Bakırlıoğlu, BOTAŞ’ın konsolide finansal tablolarda satış maliyetleri ve stok tutarlarına ilişkin herhangi bir düzeltme yapılmasının gerekli olup olmadığının ise “gizlilik unsuru taşıması” nedeniyle tespit edilemediğine dikkat çekti. Bakırlıoğlu, şöyle devam etti:
“Bunlara ek olarak görüşü etkilemediği söylenmekle birlikte ABD New York Bölge Mahkemesi’nde İran yaptırımlarının ihlal edilmesiyle ilgili olarak Halk Bankası’na açılan ceza ve hukuk davaları hakkında karşılık ayrılmaması hususuna da dikkat çekilmiştir. Bu raporu incelediğimizde yapılan denetimin yeterli olmadığını açıkça görüyoruz.”
Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi, CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, TVF’nin alt fonu olan “PİD Alt Fonu” aracılığıyla kamu bankalarının sermaye yapılarının güçlendirilmesi amacıyla kaynak aktarımında bulunduğuna işaret etti.
Akay, varlık fonunun kamu bankalarının sermaye yapısını güçlendirmek amacıyla kaynak aktardığı bu bankalardan, yüksek faiz oranıyla kredi kullanarak Hazine kefaleti ile kullandığı krediyi kapattığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Vatandaşlarımızı, bizzat kullandığı krediyi yeni kredi kullanımıyla kapatır duruma getiren iktidar, devlet kurumlarını da aynı duruma sokmuştur. İşte bu akıl, ekonomimizi bu kadar büyük bir çıkmaza sokan akıldır. Borcu borçla ödeyen ve ülkemizi borç sarmalına sokan bu anlayıştan kurtulmadığımız sürece istenen refah seviyesine ulaşamayacağımız bariz bir gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır. Borç, anapara ve faiz sarmalında olan bütçenin yanı sıra, paralel hazine olarak görülen TVF de bu iktidar tarafından aynı vahim duruma düşürülmüştür.”