34,5505
36,2391
2.998,72
Türkiye’nin estetik turizmi, her yıl binlerce yabancı turisti çekiyor. Ancak bazı acente ve hastanelerin yaptığı yanlış yönlendirmeler, tedavi sürecini ölümcül bir hale getirebiliyor. Uzmanlar, estetik operasyonlar öncesi tüm risklerin değerlendirilmesi ve bu durumun şeffaf bir şekilde hastalarla paylaşılması gerektiğini vurguluyor. Bu süreçlerin yetersiz yapılması, özellikle yurtdışından gelen hastalar için ciddi sağlık riskleri oluşturabiliyor.
“Kalite yerine düşük maliyetle rekabet ediliyor”
İspanya’dan Türkiye’ye gelen ve özel bir hastanede bir dizi operasyon geçirdikten sonra yaşamını yitiren bir turistin trajik hikayesi, gözleri yeniden sağlık turizminin risklerine çevirdi. Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent Saçak, Türkiye’de sağlık turizminde kalite yerine düşük maliyetle rekabet edildiğini, bu durumun kaliteli hizmet sunumu yerine, komplikasyon risklerini artırabilecek koşullar yarattığını belirtti.
TIKLAYIN – İspanya’dan İstanbul’a geldi, estetik ameliyat sonrası öldü!
BirGün’den Sibel Bahçetepe‘nin haberine göre, Prof. Saçak, estetik ameliyatların sağlık hizmeti olduğunu ve risklerin, hastanın yaş, tıbbi durum ve ek hastalıkları gibi faktörlere bağlı olarak değişebileceğini, bu yüzden tedavi öncesi kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerektiğini vurguladı. Sağlık turizmi adı altında yapılan işlemlerde, hastanın tam anlamıyla değerlendirilmeden operasyona alınması, operasyonların hastanın kişisel tıbbi durumuyla uyumlu olmaması gibi durumlar ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
“Nitelikli değerlendirme yapılmalı”
Estetik operasyonlara yönelik taleplerin artmasıyla, bazı acente ve hastanelerin hızlı ve yüksek kazanç elde etme hedefiyle, hastaları yeterince bilgilendirmeden operasyonlara yönlendirdikleri ve bu süreçte hastaların sağlık güvenliğinin ikinci plana atıldığı gözlemleniyor. Uzmanlar, sağlık turizmi kapsamında Türkiye’ye gelen hastaların, herhangi bir sağlık hizmetinde olduğu gibi nitelikli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini, tüm risklerin açıkça anlatılması ve hastaların bilinçli kararlar verebilmesi için şeffaf bir iletişim kurulması gerektiğinin altını çiziyor.