35,3974
36,3470
3.024,33
Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
Hükümetin uyguladığı Ortodoks ekonomi politikaları ve dezenflasyon sürecine yönelik atılan adımların etkisi ile dış finansman piyasası canlandı. Maliyetlerin düşmesi ile iştahı artan Türk bankaları bu yıl yurtdışından sendikasyon yöntemiyle yaklaşık 15 milyar dolar borçlanmaya gitti. Ayrıca, uzun süreden beri ilk kez vadeler 2 yıla kadar uzarken, alınan krediler dış ticaretin finansmanının yanı sıra; 2020 yılında ilk kez alınmaya başlanan sürdürülebilir projelerde kullanıldı.
Türk bankaları 2024 yılında 14.9 milyar dolar (6,9 milyar Euro ve 7,5 milyon dolar) borçlandı. 2023 yılında 12,8 milyar dolar, 2022 yılında da 11,4 milyar dolar borçlanan bankacılık sektörü, sendikasyon kredilerinde 2013 yılında 22,4 milyar dolar ile rekor kırmıştı.
2023 yılının Haziran ayında Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olmasının ardından başlatılan enflasyonla mücadele programı ve atılan normalleşme adımları sonrasında, Türkiye gri listeden çıktı ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından not görünümü iyileştirildi.
Ortodoks politikalara dönüş sonrası, yabancı finans kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik raporlarının artması ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin not görünümünü olumlu yönde revize etmesi sonrasında, 2024 yılına 284’ten başlayan Türkiye’nin risk primi CDS (5 yıllık), yıl içinde en düşük 252 puanlara kadar iyileşme kaydetti. Böylece maliyetlerin gerilemesi bankaların bu kanala yönelmesini sağladı ve borç çevirme oranları yükseldi. Mevduat faizlerindeki yüksek seyir de bankaların yurtdışı borçlanma iştahını artırdı.
2023 yılının ilk yarısında yüzde 90 düzeyinde olan sendikasyon yenileme oranları finansman imkanlarının artmasıyla birlikte yılın ikinci yarısında yüzde 130’a kadar dayandı. Sendikasyon çevirme oranlarındaki artış 2024 yılında da devam etti ve bankalar yüzde 120 ile portföylerini yenilediler. Geçen yıl yüzde 4-4,25 başlayıp yüzde 3,50 devam eden 1 yıllık dolar ve Euro borçlanma faizleri bu yıl düşmeye devam ederek yüzde 2,25- 2,50 başlayıp yüzde 1,5-1,75’e indi.
2013’teki rekor tazelenebilir
Türk bankalarının mevduattan sonra en önemli finansman kaynağı olan sendikasyon kredilerindeki bu canlılık 2025 yılında da devam edecek mi? Bankacılık sektörü kaynaklarımıza göre, enflasyonla mücadele kapsamında atılan adımlar ve normalleşmenin sürmesiyle Türkiye’nin risk primindeki düşüş, kredi notu artırımı, yabancı sermayenin girmesi ile bankalar bu kanalı kullanmaya devam edecek.
Ayrıca, not artırımlarıyla beraber maliyetlerde de düşüş sürecek. Bankacılar, “Mehmet Şimşek’in göreve başlamasıyla uygulanan ortodoks politikalardaki döngü devam ederse, Türk bankaları borçlanmaya devam edeceklerdir. Çünkü sendikasyon ve seküritizasyon kredilerini bir itibar olarak görüyorlar ve yabancı bankalarla ilişkilerini geliştiriyorlar.
Yabancı bankalar için bu tarz ihraçlara katılım sağlamak başka işbirliklerinin kapısını açıyor. 2023 yılında 700 baz puanların üzerine çıkan CDS’lerin 250’ye düşmesi de artışı da etkili oldu. FED’in sözlü yönlendirmesi ile düşmeye başlayan Sofr+ oranlarındaki düşüş devam ederse, hacimler daha da artabilir ve dış fiyatlama koşulları Türk bankaları lehine gelişebilir ve 2013 yılındaki rekor yeni yılda tazelenebilir” diye konuştular.
Avrupalı bankalar geri dönüyor
Görüştüğümüz bir başka bankacı ise, ülkelerdeki çeşitlemelere dikkat çekti. 2023 öncesi, güven ortamının azalmasıyla ilk olarak Avrupalı bankaların çıkış yaptığını ifade ederek, “Avrupalı bankalar 2024 yılında geri dönmeye başladı. Zaten yabancı yatırımcıların gidebileceği çok fazla ülke de yok, fiyatlar burada daha iyi. Parayı park edecekleri güvenli limanız” dedi.
QNB Finansbank Başekonomisti Erkin Işık: Kredi notu artışı ve enflasyondaki düşüş ivme katabilir
Geçtiğimiz sene başlayan ve bu yıl güçlendirilerek devam eden ekonomik istikrar çerçevesinde, Türkiye’nin kredi notu 2 kademe yükseltilmiş ve bu durum yurtdışı finansman imkanlarını olumlu etkiledi. Ödemeler dengesi verilerinde, bankaların son 12 aylık uzun vadeli borçlanma tutarı Ekim ayında 31,6 milyar dolar ile son 6 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bankaların uzun vadeli borç yenileme oranı da 2018-2023 arasında %100’ün altında seyrettikten sonra, son dönemde yükselmiş ve Ekim ayı itibarıyla %139’a çıktı. Bu artışta, diğer kredilerin yanında, sendikasyon kredilerinin de etkisi oldu.
Bankaların bilançosundaki toplam sendikasyon kredi tutarı, BDDK verilerine göre, Nisan 2018’deki 21,7 milyar dolar seviyesinden Haziran 2023’te 12,1 milyar dolara kadar geriledi. Ancak, yenileme oranlarındaki artış ile birlikte toplam sendikasyon kredi stoku Ekim ayında 16,6 milyar dolara yükseldi. Ayrıca, sendikasyon kredilerinde 1 yıllık vadenin dışında, 2-3 yıl gibi daha uzun vadelerde borçlanma imkanı da oluştu. Vadenin uzaması, fonlamanın daha istikrarlı olması açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.
Geçmiş dönemle karşılaştırıldığında, bankaların sendikasyon kredi stok tutarı halen düşük seviyelerde. Kısa vadede, enflasyonla mücadele programı çerçevesinde kredi büyümesinin yavaş seyretmesinin hedeflenmesi nedeniyle, bankalar borçlanmayı daha yavaş artırmayı tercih edebilir.
Ancak, enflasyonun düşmesi durumunda iki önemli etki devreye girebilir: Birincisi, kredi notunda daha fazla artış imkanı doğabilir; bu da yurtdışı borçlanma koşullarını iyileştirerek bankaların fonlama imkanlarını daha da artırabilir. İkincisi, enflasyondaki düşüşün faiz indirimlerine imkan vermesiyle daha hızlı ekonomik büyüme sağlanabilir. Bu durum, fonlama ihtiyacının artmasıyla sendikasyon kredilerinde daha hızlı bir yükselişin önünü açabilir.
Akbank Uluslararası Bankacılık ve Kurumsal Yatırımcılar Bölüm Başkanı Batuhan Tufan: 2025’te sendikasyonlar yüzde 100’ün üzerinde yenilenecek
2023 yılı sonunda yapılan işlemler ile 2024 yılı sonunda kapanan işlemler arasında toplam 175 baz puan maliyet indirimi gerçekleşmiş, en güncel maliyet oranları SOFR+%1,75 ve Euribor+%1,50 seviyelerine ulaştı. 6 yıl sonra ilk kez 2024 yılı Ekim sendikasyon kredimize iki yıl vadeli bir dilim de dahil edildi. Bu işlemimizi takiben, sektörde ikinci yarıda gerçekleşen sendikasyonların yaklaşık 1,5 milyar dolar iki ve üzeri vadeyle sağlandı.
2020 yılında sürdürülebilirlik hedefleriyle bağlantılı sendikasyon kredileri ilk kez sektöre girmişken, Akbank’ın liderliğinde bankalar 2023 yılı itibarıyla sosyal ve sürdürülebilir projelerin finansmanı amaçlı olarak kaynak edinimine yöneldi. 2024 itibariyle pek çok banka sendikasyon kredilerinden sağladıkları fonları, dış ticaretin finansmanı amacının yanı sıra, Sürdürülebilir Finans Çerçeveleri altında tanımlanan yeşil, sosyal ve sürdürülebilir projelerin finansmanına da tahsis etmeye başladı.
2025 yılında yenilenecek olan bir yıl vadeli kredilerin sektör genelinde sorunsuz bir şekilde yenileneceği ve hatta yenileme oranlarının %100’ün üzerinde gerçekleşmesi öngörülmekle birlikte, sendikasyon kredi maliyetlerinde iyileşmenin, son iki yıldaki seviyelerde olmasa bile, devam etmesini bekliyoruz.
2024 yılı Nisan ayı kredimizden itibaren tüm sendikasyon kredilerimizden elde edeceğimiz fonları Akbank Sürdürülebilir Finans Çerçevesi’nde tanımlı projelerin finansmanında kullanarak, sürdürülebilir sendikasyon kredilerimizle Bankamızın sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşması yönünde çalışmaya devam edeceğiz.
Orca Macro Finansal Danışmanlık Kurucusu Evren Kırıkoğlu: CDS’ler 100 baz puan daha düşecek
2023 yılında yapılan seçimlerden önce piyasalarda tıkalıydı. Türkiye’den bir sermaye çıkışı vardı ve rezervler eriyordu. Küresel yatırımcılar da ekonomi politikasını görmek istiyordu. 2024 yılında ise Ortodoks politikalarla beraber borçlanma miktarları arttı ve taze borç almaya başladık. Bunun sonucunda da Türkiye’de toplam hacimler arttı. Daha düşük faiz oranları, daha düşük maliyetlerle borçlanmaya başladık.
Kredi not artırımları ile CDS fiyatları da geriledi. Türkiye’nin risk primi CDS’lerdeki, muadilimiz olan ülkelerden çok yüksekti. 2013 yılında 130, şuanda da 260 civarında olan CDS’lerin 100 baz puan daha düşerek 150’lere gerilemesini bekliyoruz.
Önümüzdeki yıl 2 kademe not artışı daha gelecektir ve yatırım yapılabilir ülke sınırına da yaklaşabiliriz. Bu anlamda 2025 yılında da sendikasyon piyasasındaki hareketlilik devam edecektir. Ayrıca, piyasa kanalının kapalı olduğu dönemde Ortadoğu ve Asya’nın sendikasyonlardaki payı artarken, şimdi bazı tarafının artıyor. Ülke ve miktar yoğunluğundaki pasta da değişiyor.
Bank Al Habib LTD Türkiye Baş Temsilcisi Yasemin Toy: ABD ve Avrupa bankaları tekrar geliyor
Ekonomik ve politik koşul ve şartlara bağlı olarak zaman zaman sendikasyona katılımcı banka profilleri veya katılım tutarları da değişiklik göstermektedir. Örneğin geçmiş yıllarda daha çok ABD, Avrupa bankaları katılımcı olarak sendikasyon kredisinde yer alırken, 2013 yılından itibaren Ortadoğu ve Uzakdoğu (özellikle Japon bankaları) bankalarının krediye ilgisi artmaya başladı, ekonomik koşulların iyiye gitmesi ile yine bu sene de özellikle Avrupa bankalarının tekrar ilgisi göze çarpmaktadır.
Tabii ki ekonomik koşulların yansıra jeopolitik durumlar da kredinin katılımcı sayısı ve profilinde değişiklik yaratmakta. Sendikasyon kredilerinin zor koşullarda bile dünyanın çeşitli ülkelerinden 30-50 banka katılımı ile sağlanması ülkemize ve Türk bankacılık sektörüne duyulan güvenin ve inancın bir göstergesidir.