34,5454
36,2869
2.918,40
Senagalli çiftçi Muhammed Oualy, denize hiç açılmamıştı ama şimdi tehlikeli bir yolculuğa çıkmak üzere. Atlantik Okyanusunu bir toplu mezara çeviren yolculuğa.
“Tekneciler beni aradı ve hazır olmam gerektiğini söylediler. Benim için dua edin. Zamanı geldi.” diyor.
BCC’nin araştırmacı gazetecilik programı BBC Africa Eye, Batı Afrika ve İspanya’ya ait Kanarya Adaları arasındaki tehlikeli güzergahla Avrupa’ya ulaşmaya çalışan göçmenlerin gizemli dünyasına daha önce görülmemiş düzeyde erişim elde etti.
Oualy, takımadalara ulaşmayı başaran ve sayıları her zamankinden yükseğe çıkan göçmenlerden biri olmak istiyor.
Bölgesel hükümet, takımadanın kayalıklarla dolu kıyılarında göçmenleri “zorlanan ve kırılma noktasında olan” bir sistemin beklediğini söylüyor ama bu durumun Oualy’nin kararlılığı üzerinde bir etkisi olmuyor.
Kalabalık, geleneksel bir ahşap balıkçı teknesindeki Oualy’yi dünyanın en affı olmayan sularında günler, hatta haftalar sürebilecek bir yolculuk bekliyor.
Nereden açıldığınıza bağlı olarak Senegal’den mesafenin 1000 ila 2000 kilometre olduğu tahmin ediliyor. Akdeniz’i aşan göçmen güzergahlarının 10 katı civarında.
Okyanustaki fırtınalar ve akıntılarla mücadele eden göçmenlerin, sıklıkla deniz tutması ve yoğun korku içinde yol alırken, suları da tükeniyor.
Geceleri karanlık sularla çevrildiklerinde sık sık panik ve susuzluktan bitap düşmüş halde akıllarını yitirebiliyorlar.
Kıyıdan uzakta, Senegal’in doğusundaki Tambacounda bölgesinde Oualy’nin çocukları ailesi çiftçilikten kazandığı çok az parayla geçinmek zorundaydı.
40 yaşındaki Oualy, kıyıdaki başlıca kalkış noktalarından birinin yakınına taşındığı için ailesini neredeyse bir yıldır görmedi.
Kanarya Adalarına giden teknelerden birine binmek için gereken 1000 doları biriktirebilmek için motorsikletli taksicilik yaptı ve arkadaşlarından borç aldı.
Dolandırılmaktan korktuğu için, insan kaçakçılarıyla tekne yolun sonuna kadar gittiğinde paranın tamamını vermek üzere anlaştı.
Sahilde BBC’ye konuşan Oualy “Hiç kimse bu sularda başıma ne geleceğini bilemez. Denizin şeytani ruhları beni öldürebilir” diyor.
“Tekne alabora olabilir, herkes ölebilir. Suya düşerseniz neye tutunacaksınız? Tek ihtimal ölüm ama risk almak zorundasınız. “
Yüzlerce kişiyi taşıyan onlarca tekne ortadan kayboldu. Düzgün seyir sistemleri olmadığı için bazıları rotadan çıkıp, Atlantik Okyanusu boyunca Brezilya kıyılarına kadar sürüklendi.
Oualy yolculuktan sağ çıkarsa, ailesine bakabilmek için para kazanabilmeyi umuyor ama endişelendirmemek için planlarını onlarda gizli tutuyor.
Senegal 2010’dan sonra iyi bir ekonomik performans sergilese de, Dünya Bankasına göre ülke nüfusunun üçte biri hala yoksulluk içinde yaşıyor.
Oualy “Aklınıza gelebilecek her işi yaptım ama durum iyileşmedi. Paranız yoksa bir değeriniz yok. Onların tek umudu benim ve param yok.” diyor.
Oualy gibi bu güzergahtaki göçmenlerin çoğu Sahra altı ülkelerinde iklim değişikliğiyle daha da kötüleşen yoksulluk ve çatışmalardan kaçıyor.
Özellikle İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerin Libya ve Tunus’tan Akdeniz aşan güzergahlarda önlem almasından sonra, Kanarya Adaları Avrupa’ya ulaşmayı uman düzensiz göçmenlerin başlıca giriş kapısı oldu.
2023’te neredeyse 40 bin kişi ulaştı. Bu, son 30 yıldaki en yüksek sayı oldu. Bu yıl, şu ana kadar da 30.800 kişi adaların turistik plajlarına ulaştı.
Atlantik Okyanusu’ndaki hava koşulları iyileşirken, Kanarya Adaları yönetimi “en kötüsünün” daha geride olduğundan korkuyor.
Kanarya Adaları Hükümeti Başkanı Fernando Clavijo, BBC’ye yaptığı açıklamada, kurtarma görevlileri, polis ve Kızıl Haç görevlilerinin durumla başa çıkmakta zorlandığını söyledi.
Clavijo “Sonuç olarak daha fazla insan ölecek, göçmenlere hak ettikleri yardımı veremeyeceğiz. Şu anda Avrupa Akdenizi bloke etti, bu da daha tehlikeli ve ölümcül bir güzergah olan Antlantik’in kullanıldığı anlamına geliyor” diye konuştu.
BBC, kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İspanyol kurtarma görevlileriyle konuştu ve görevliler artık tükendiklerini söyledi.
Biri “Görevliler artık ölüm ve yıkıma tanık olmaya dayanamyıor” dedi.
Kanarya Adaları’nın en küçüğü El Hierro’da 2023 başından bu yana glen göçmenlerin sayısı, 30 bin kişilik ada nüfusunun iki katından fazlasına çıktı.
Clavijo hepsi göçmenlerin taşınmasında kullanıldığından ada halkının belediye otobüslerini kullanamadığını belirtti. Bu durumun da yabancı düşmanlığını besleyeceğinden ve sosyal istikrarsızlığa yol açacağından korktuğunu vurguladı.
“Hepimiz sorumluluk almalıyız. Avrupa Birliği’nden İspanyol hükümetine kadar. Çünkü Kanarya Adalarını tek başına bu krizle yüzleşmeye bırakamazsınız.”
Son aylarda, gelen göçmen sayısındaki keskin artış, İspanya’da düzensiz göçle nasıl başa çıkılacağı konusunda ulusal bir tartışmayı alevlendirdi. Kanarya Adaları, gelenler için, özellikle de tek başlarına ulaşan çocuklar için daha fazla devlet yardımı istiyor.
Senegal’de ise Oualy nihayet insan kaçakçıları tarafından çağrıldı ve beklerken gizlenecekleri yere götürüldüler. Kaderi artık onların ellerinde.
“Çok kalabalığız, evi doldurduk. Mali’den Gine’den gelenler var. 10-15 kişilik küçük teknelerle büyük teknelere götürülüyoruz. Sonra da yola çıkacağız.”
Oualy, uzun yolculuk için yanına sadece birkaç şişe su ve az bir bisküvi aldı.
İlk iki gün sürekli deniz tuttu. Yer olmadığı için çoğunlukla ayakta gidiyor ve deniz suyuyla karışmış yakıtın içinde uyuyor.
Suyu bitti ve deniz suyu içmek zorunda kaldı.
Teknedekilerin bazıları çığlık atmaya ve çıldırmaya başladı. Mürettebat düşmemeleri ve başka birini itmemeleri için diğerlerine bu kişileri tutmalarını söyledi.
BM’nin göç kuruluşu Uluslararası Göç Örgütüne (IOM) göre Atlantik güzergahı hızla dünyanın en ölümcül göç güzergahlarından biri haline geliyor.
Bu yıl içine şu ana dek 807 kişinin öldüğü ya da yaralandığı tahmin ediliyor. Geçen yılın aynı dönemine göre % 76’lık bir artış bu.
Ölümlü kazalar bu güzergahta çoğunlukla kayıtlara geçmediği için ölenlerin sayısının çok daha fazla olması büyük bir ihtimal.
Clavijo İspanyol hak kuruluşu Walking Borders’ın verilerine atıfla “Her 45 dakikada bir kıyılarımıza ulaşmaya çalışan bir göçmen ölüyor. Bu, insan kaçakçılığı mafyasının giderek daha güçlendiği anlamına geliyor” diyor.
BM Uyuşturucu ve Suç Bürosu, insan kaçakçılarının bu güzergahtan her yıl 150 milyon dolar kazandığını tahmin ediyor.
İnsan kaçakçılığıyla mücadele için oluşturulan polis ekibinden Tegmen Antonio Fuentes BBC’ye yaptığı açıklamada “Bu yolculukları organize eden mafyalar bunun uşuşturucu kaçakçılığı gibi olduğunu, yakalanmalarının zor olduğunu fark etti. Onlar için bir göçmen sadece bir mal. Uyuşturucu ya da silah taşıdıkları gibi insan taşıyorlar. Göçmenler sadece kurban” dedi.
BBC, bu suç örgütlerinin nasıl işlediğini daha iyi anlayabilmek için, Senegal’de bu tekne yolculuklarını organize eden bir Senegalliyle konuştu.
Adının açıklanmasını istemeyen insan kaçakçısı “Büyük bir tekne alırsanız, 200 ila 300 kişi taşıyabilecek bir tekne ve her biri 500 dolar öderse, büyük para ediyor” dedi.
Kendi toplumundan çok sayıda kişinin ölümüne neden olan bu yolculuklardaki sorumluluğunu sorduğumuzdaysa “Bu bir suç. Kim yakalanırsa hapse atılmalı ama bir çözüm yok” dedi.
“Suda ölmüş insanların cesetlerini görüyorlar ama tekneler gitmeye devam ediyor.”
BBC, beş gün boyunca Oualy’den haber alamadı. Sonra bir akşam telefon açtı.”
“Motor ısınıyordu ve rüzgar çok güçlüydü. Balıkçılardan bazıları Fas’a yönelmemizi önerdi ama kaptan reddetti. Yavaş yavaş gidersek, sabah altı gibi İspanya’da olacağımızı söyledi.”
Teknenin motoru arıza yaptığında Oualy Kanarya Adalarına bir günden az bir mesafedeydi. Ancak okyanusa daha da açıldıklarında rüzarların daha da güçleneceğinden korkan göçmenlerin çoğu kaptana isyan etti.
“Herkes tartışmaya ve birbirlerine hakaret etmeye başladı. Kaptan boyun eğdi ve Senegal’e geri döndü.”
Oualy yolculuktan sağ çıksa da yaralandı ve ciddi sağlık sorunları yaşamaya başladı.
Sürekli ağrı içinde ve yavaş hareket ediyor.
Oualy bir yıl boyunca bu yolculuğu planladıktan sonra, başladığı yere döndü. Ailesine geri döndü ve bir kez daha denemek için para biriktiriyor.
“Geri dönmek ve bir kez daha denemek istiyorum. Evet, Allah için inancım bu. Bu benim için daha iyi. Ölürsem de, Allah’ın takdiri.”
Oualy Avrupa’ya gitmeyi başarırsa, büyük ihtimalle ailesini yıllarca göremeyecek. Denizde ölürse de ailesi onu ebediyen kaybedecek.