TBB Başkanı: Uluslararası Ceza Mahkemesi İsrail’i yargılamalı

0

BEĞENDİM

0

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail hakkındaki ihtiyati tedbir kararını hatırlatarak, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin de sorumlu kişiler hakkında yargılama yaparak yaptırım uygulaması gerektiğini bildirdi.

TBB’de düzenlenen 21. Yüzyılda Barış Hakkı Sempozyumu’na Sağkan’ın yanı sıra Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa ve Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Dipuo Letsatsi-Duba ile bazı milletvekilleri ve hukukçular katıldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Sağkan, her zaman savaşsız, çatışmasız barış içerisinde bir dünyadan yana olduklarını belirterek, “Ancak çatışmasız bir dünya hedefinin hala çok uzağındayız. Önümüze bir dünya haritası aldığımızda, bugün dünya üzerindeki kara parçalarının neredeyse üçte ikisinin çatışma bölgesi olduğunu görüyoruz.” dedi.

Dünya üzerinde yarım milyar çocuğun çatışma bölgelerinde yaşadığını aktaran Sağkan, “Çatışmaların sona erdirilmesi, çocukların savaşsız, çatışmasız bir dünyada yaşayabilmeleri, her birimizin sorumluluğudur.” diye konuştu.

Savaşın ve çatışmanın bile bir hukukunun olması gerektiğini vurgulayan Sağkan, şöyle devam etti:

“Bugün karşı karşıya kaldığımız dünya ise bize savaşın hukukun gözetilmediği bir manzara sunuyor. 7 Ekim 2023’te başlayan çatışmalarla, İsrail’in Filistin topraklarında 1948 yılından bu yana uyguladığı işgal politikası bir başka boyuta taşındı. İsrail hükümeti, uzun yıllardır sürdürdüğü işgal, tecrit ve katliam politikalarını, sahip olduğu ileri teknoloji ve yüksek savaş gücüyle 2,5 milyon insanın yaşadığı Gazze Şeridi’ni topyekun hedef almak suretiyle tarihte asla unutulmayacak bir insanlık suçu düzeyine çıkarmış bulunmaktadır.”

TBB’nin, İsrail’in uluslararası ceza hukukuna ve insancıl hukuka aykırı davranışlarına karşı ilk andan itibaren en üst düzeyde tepkisini ortaya koyduğunu kaydeden Sağkan, “İsrail’in, Gazze’deki Filistinlilerin elektrik, su, gıda gibi temel ihtiyaçlara erişimini engelleyerek büyük çaplı bir kuşatma uygulamak suretiyle, ayrım gözetmeksizin Filistin halkının tamamına yönelik topyekun bir imha harekatı yürüttüğü tespitini ilk günden itibaren kamuoyuyla paylaştık.” ifadelerini kullandı.

Sağkan, sivillere, çocuklara yönelik saldırılarla hastanelerin ve Filistin Barosu’nun bombalanması üzerine TBB’nin başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Avrupa Birliği olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşları acil inisiyatif üstlenmeye davet ettiklerini anımsattı.

Uluslararası kamuoyunun yaşananlara sessiz kaldığını belirten Sağkan, “Bugün geldiğimiz noktada İsrail hükümetinin insanlık dışı faaliyetlerine kayıtsız kalan uluslararası kurumlar ve çeşitli ülkelerin siyasetçileri, yaşananların vebalini taşımaktadırlar.” değerlendirmesinde bulundu.

“Uluslararası Ceza Mahkemesi yargılama yapmalı”

TBB Başkanı Erinç Sağkan, TBB’nin 24 Kasım 2023’te İsrail’in işlediği suçlarla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulunduğunu, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanı’na başvurusu üzerine de tedbir kararı alındığını hatırlattı.

Uluslararası Adalet Divanı’nın devletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin ise kişiler hakkında kararlar verdiğine işaret eden Sağkan, “Biz, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin, Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail hakkındaki kararını görmezden gelemeyeceğini ve sorumlu kişiler hakkında yargılama gerçekleştirerek yaptırım uygulaması gerektiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.

Sağkan, 3 gün önce İsrail askerlerinin, Batı Şeria’daki Cenin şehrinde bulunan İbni Sina Hastanesine sivil ve sağlık personeli kılığında girerek 3 Filistinliyi öldürdüğünü anımsatarak, “Bu durumun, hiçbir uluslararası hukuk kuralıyla izahı mümkün değildir. Hastane içerisinde gerçekleştirilen böyle bir operasyon, insanlık adına utanç vericidir.” ifadelerini kullandı.

İsrail güçlerinin bugüne kadar Birleşmiş Milletler yardım ajansı olan UNRWA’nın 130’dan fazla çalışanının da öldürüldüğünü aktaran Sağkan, “Biz barışı, hoş bir soyut kavram olarak değil, adaletin üzerine inşa edildiği temel dayanak noktası olarak görüyoruz. Barışa ancak hukukun üstünlüğünün sağlanmasıyla ulaşabileceğimizi biliyoruz.” dedi.