34,9445
36,7803
2.979,93
Suriye’de Mart 2011’de başlayan halk ayaklanmasının ardından Esed rejimi, Rusya ve İran tarafından defalarca saldırılarak yerle bir edilen başkent Şam’ın güneyindeki Yermük Filistinli Mülteci Kampı sakinleri, 8 Aralık’ta gerçekleşen devrim sonrası yeniden ayağa kalkmak için çabalıyor. Devrim öncesi nüfusu 1,5 milyonu aşan ve “Filistinli Mültecilerin Başkenti” olarak adlandırılan kamp, ilk günden itibaren devrime destek oldu. 13 yıl boyunca varil ve kimyasal bombalarla vurulan ve devrimin adeta simgesi olan kampa, rejimin devrilmesiyle birlikte yüzlerce insan geri dönmeye başladı. Evlerinin yıkıldığını gören Filistinli mülteciler, kendi uğraşlarıyla temizliğe başladı. Ara yollar ve sokaklar temizleniyor. Mülteciler, ana vatanları Filistin’e büyük dönüşten önce sığındıkları Yermük’e dönmenin sevincini yaşıyor.
Esed rejimin yıkılmasıyla birlikte ülke içinde yerinden edilen yüzbinler evlerine dönüyor. Savaşın başında büyük trajediler ve insani dramların yaşandığı, bomba üstüne bomba yağdığı Yermük Mülteci Kampı’nda da büyük heyecan var. Yüzlerce kişi Şam’ın kurtulması ve Suriye’nin özgürlüğüne kavuşmasıyla birlikte evlerine döndü. Filistinliler, baskı ve zulümle terk ettikleri evlerini enkaz halinde buldu. Geri dönenlerden Fatıma El-Suheyl, “Durum çok kötü” diyerek “Evlerimizin tamamen yıkılmış olduğunu gördük, elektrik ve su yok ama yavaş yavaş düzenlemeye başladık” diye konuştu.
Yermük sakinleri, yıkımın gölgesinde yeni bir hayat kurmak için mücadele başlattı. Kampa gelen kadın, çocuk, genç ve yaşlılar dört bir koldan temizliğe başladı. Bazıları, kiraladıkları iş makineleri ile ana ve tali yolları açmaya çalıştı. Önemli yollar yeniden açıldı. Altyapının iyileştirilmesi ve genel çevrenin toparlanması için aktivistler yardım çağrısında bulunarak kampanyalar başlattı.
Kampta çalışan, ismini vermek istemeyen bir Filistinli, rejim kontrolü altındaki kampta halkın çektiği acıları, “İsrail zulmünden kaçıp buraya gelmiştik. Açlık, sefalet, aşağılanmanın yanında 2011’den sonra da ölümün acı yüzüyle bizi karşı karşıya getirdiler. 1948’den itibaren yaşadığımız acıların en büyük kaynağı rejim güçleriydi. Suriyelilere yapılan baskıların aynısı bize de yapıldı. Ancak şimdi çok şükür bu devir bitti. Artık yeniden inşa günümüz başladı” diye anlattı.
Yermük Mülteci Kampı, “Gerginliği Azaltma Anlaşması”nın ilan edildiği 2017 yılının başına kadar rejim kontrolü dışındaydı. Rusya’dan hava desteği alan Esed rejimi, Hizbullah ve Filistinli solcu fraksiyonlar, 2018 yılında Şam’ın güneyindeki Babbila, Haceru’l Esved ve Yelda beldelerinin yanı sıra Yermuk Kampı’na da saldırı başlatmıştı. Varil bombaları ve kimyasal bombalar sonucunda binlerce Filistinli hayatını kaybetti ve Yermük boşaldı. Saldırı sonucu binlerce Filistinli ölürken, kamp sakinlerinin büyük çoğunluğu tehcir edilmişti. Birçok ceset aylarca yıkıntıların arasında kalmıştı.
1957’de inşa edilen kamp, hem baba Hafız Esed hem de oğul Beşar Esed döneminde katliamların, işkencelerin sembolü haline gelmişti. Filistin davasına sözde destek veren Baas rejimi, yüzbinlerce Filistinliyi bu kamptan alarak Filistin Şubesi olarak bilinen rejimin istihbarat merkezinde akla hayale gelmeyecek işkenceler uyguladığı biliniyor.