35,3283
36,5725
3.010,95
Çay, birçok insanın vazgeçilmezi. Çoğu kişi, çayı kahveye daha sağlıklı bir alternatif olarak görse de, aslında çayın da kafein içerdiği çoğu zaman göz ardı ediliyor. Evet, çaydaki kafein, halk arasında sıklıkla “tein” olarak adlandırılsa da, aslında bu moleküller aynıdır. Bu nedenle, makul miktarlarda kahve veya çay içmenin sağlık üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur. Ancak, aşırı miktarda kafein alındığında, bu içeceklerin zararlı etkilerinin olabileceği sık sık belirtiliyor. Özellikle de yüksek dozda tüketildiğinde, çay gibi içecekler, vücutta istenmeyen etkiler yaratabiliyor.
Araştırmalar kanser riskini artırabileceğini öne sürüyor
nextpl’te yer alan habere son dönemde en popüler içeceklerden biri de Yerba Mate oldu. Arjantin’de yüzyıllardır sağlık için tüketilen bu içeceğin, kalp sağlığını iyileştirmek, kan dolaşımını düzenlemek, daha iyi konsantrasyon sağlamak ve iyileşmeyi hızlandırmak gibi birçok fayda sunduğu iddia ediliyor.
Messi, Griezmann ve diğer ünlü yıldızların tercih ettiği bu içecek, sağlıklı bir yaşam tarzı için birçok fayda sağlıyor gibi görünse de, Cancer Epidemiology Biomarker and Prevention dergisinde yayınlanan bir araştırma, Yerba mate tüketiminin kanser riskini artırabileceğini öne sürüyor. Bu durum, yerba mate’nin sağlık üzerindeki etkileri konusunda dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor.
Risk, çayın çok sıcak içilmesinden kaynaklanıyor
Yerba mate çayının tüketimi, bazı kanser türlerinin riskiyle ilişkilendirilmektedir, özellikle akciğerler ve sindirim sistemi üzerinde etkileri olduğu düşünülmektedir. Sindirim sistemi dediğimizde, karaciğer, pankreas, bağırsaklar, yemek borusu ve mide gibi organlar akla gelir. Bunun ardında yatan sebep ise daha basit bir nedene dayanıyor. Bilimsel bir dergide yer alan araştırmaya göre, bu artan risk, çayın çok sıcak içilmesi veya çayın içindeki polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH’lar) gibi potansiyel kanserojen maddelerle bağlantılı olabilir. Bu bileşiklerin etkileri, 100 sigaraya benzer seviyelerde olabilir. Araştırma, bu tür içeceklerin tüketimiyle ilgili daha dikkatli çalışmalar yapılmasını ve özellikle bu durumların transfer oranlarına dair ayrıntılı incelemeler yapılması gerektiğini öneriyor.