34,4866
36,2543
2.962,13
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek önceki gün Türkiye ekonomisine ilişkin, “En kötüsü geride kaldı, enflasyon düşüyor, sıkı maliye ve para politikası sayesinde düşmeye devam edecek” açıklamasında bulunmuştu. Bu açıklama pazar fiyatlarına karşı halkın isyanıyla karşılık buldu.
Bir vatandaş, “Her şey ateş pahası, kedinin ciğere baktığı gibi bakıyorum” derken, bir başkası “Oy atarken düşünecektiniz her şeyi” diye konuştu. Pazarda ikinci el eşya satarak geçimini sağlamaya çalışan bir kadın ise, ”Kağıt, plastik, hurda topluyorum. Ellerime bakın, halimize bakın. Geçinemiyorum, her şey çok pahalı” diye isyan etti.
İTO: Ekim ayındaki artış yüzde 3,64
İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) dün açıkladığı verilere göre ise İstanbul’un enflasyonunda ekim ayında da kayda değer bir düşüş yok.
Buna göre, perakende fiyatları yansıtan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi ekim ayında yüzde 3,64 oranında artış gösterdi. Yıllık bazdaki artış ise yüzde 59,10 oldu. İTO’nun verilerine göre, İstanbul’da ekim ayında gıda harcamaları grubundaki artış ise yüzde 3,40 oldu.
ANKA Haber Ajansı, Eyüpsultan ilçesindeki Eyüp Cuma Pazarı’na giderek vatandaşlara gıda harcamalarının önemli bir bölümünü oluşturan meyve-sebze fiyatlarının durumunu ve enflasyon hakkındaki düşüncelerini sordu. Temel gıda ürünleri olan meyve ve sebzeyi almakta büyük güçlük çektiklerini belirten vatandaşlar enflasyonun düştüğüne ise inanmadıklarını söyledi.
“TÜİK denen o canavar buraya gelecek ki…”
Vatandaşların görüşleri şöyle:
İsmini vermek istemeyen emekli vatandaş: ”TÜİK denen o canavar buraya gelecek ki, yüzde 25’i millete nasıl hak görüyor. Gelsin burada fiyatları görsün o TÜİK dediğimiz şahıs. Emekliyim, 14 bin lira alıyorum. Evim kira. Neyle geçineceğim? Ama kendileri, 170 bin lira maaş alacak milletvekilleri, Cumhurbaşkanımız 240 bin lira alacak. Bana 14 bin lirayı reva görecek. Gelsin pazarı görsün.”
“Kağıt, plastik, hurda topluyorum. Ellerime bakın. Geçinemiyoruz”
Pazarda ikinci el eşya satan Şennur Özoğlu: ”Ben ikinci el eşya satıyorum pazarlarda. Geçinemiyorum, her şey çok pahalı. Büyüklerimize iletiyorum biraz ucuzlatsınlar. Kağıt topluyorum, plastik topluyorum, hurda topluyorum. Ellerime bakın. Bakın, halimize bakın. Geçinemiyoruz. Ev kiraları çok yüksek, her şey çok yüksek. Bu dar gelirli vatandaşları da düşünün, hep zenginleri düşünmeyin. Büyüklerimiz bizi duysun lütfen.”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: ”Çok pahalı pazar. (Enflasyon) düşüşteyse çok güzel. Yok maalesef. Bugün aldığını yarın iki katına alıyorsun. Çok pahalı.”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: ”Neredeymiş o düşüş? Biz düşüyoruz o düşmüyor. Bak dönüyorum, dolaşıyorum hiçbir şey bakamıyorum”
“Oy atarken düşünecektiniz her şeyi…”
Havva Namdar: ”Oy atarken düşünecektiniz her şeyi. Oy atarken düşüneceksin. Kış gelince daha pahalı oluyor her şey. Ne yapalım? İdare edeceğiz. Biz 2 kişiyiz ama çocukları olanlar var. Kalabalık aileler ne yapsınlar? Ekmek 15 lira olacak. Ne yapalım, idare edeceğiz.”
“Kedinin ciğere baktığı gibi…”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: ”Nereden rahat alışveriş yapıyorsun. Her şey olmuş ateş pahası. Bakıyorum işte. Af edersin kedi ciğere bakar gibi, bakıyorum böyle nerede ucuz şey onları alayım diyorum.”
Hafize Ay: ”Nasıl rahat alayım. Yeşilpınar’dan geliyorum, burası belki dedim uygundur ama maalesef. Pazar uçmuş, alınacak gibi değil. Ne demezsin. Allah sonumuzu hayreylesin. Yapacak hiçbir şey yok.