35,1368
36,5946
2.956,17
Beşiktaş’ta başkanlık seçimi 29 Aralık Pazar günü yapılacak. Hüseyin Yücel ve Serdal Adalı’nın yarışacağı bu seçim öncesi açıklamalar art arda geliyor. Başkan adayı Serdal Adalı, TRT Spor’da açıklamalarda bulundu.
İŞTE SERDAL ADALI’NIN SÖZLERİ:
“Hüseyin Yücel, ‘Pazar günü göreceğiz’ demiş. Katılıyorum, göreceğiz. Öyle ‘öndeyim’ demek amatörce olur. Hüseyin Yücel sosyal medyaya bakıyorsa haklı olabilir. Biz genelde sokaktan gelen tepkileri ölçüyoruz. Ben 3 defa seçime girdim, ilk defa bu kadar ilgi olduğunu gördüm. Kararı genel kurul üyelerimiz verecek. Seçimi kaybedersem Mayıs’ta aday olmayayım bir zahmet. Yok artık! Rakibimiz bu rezil dönemin ikinci adamı değil, eş başkanı. Buna rağmen genel kurulumuz bu yönde bir karar verirse, her zamanki gibi geçer yerime taraftar olarak yerime otururum.
Seçilirsem ilk işim pazartesi günü Serdar Hoca ile oturmak olacak, fikirlerini öğreneceğim. Sonrasında da Sergen Hoca ile görüşeceğim. Şartlara uyarsa tabii ki birinci tercihim olacak ama olmazsa da alternatiflerimiz var tabii ki. Candaş ile yaptıkları programda Beşiktaş kısımlarını abartılı buluyorum, haliyle taraftarımıza da yansıyor. Televizyondaki Sergen Yalçın ile saha kenarındaki Sergen aynı değil.
Sergen Yalçın, Ocak’ta gelecekse tabii ki oturacağız ama ‘Mayıs’ derse kendi yoluna bakacak. Burası Beşiktaş. Serdar Topraktepe eğer ‘yapacağımız transferlerle takımı toplarım, sezon sonuna kadar götürürüm’ derse, kendisi ile devam edip, sezon sonunda Sergen Yalçın’ı getirebiliriz. Önemli olan Serdar Topraktepe’nin vereceği rapor.
Sergen’in ‘Mayıs’ta geleyim’ düşüncesi var. Her yerde söylüyor. Benim mevcut planım bu takımı bir an önce ayağa kaldırmak. Beklerde sıkıntımız var, açık sıkıntımız var, forvet sıkıntımız var. 3-4 yere transfer yapabiliriz, görüştüğümüz isimler var. Musrati’ye 10 milyon euro teklif varsa Hüseyin Bey’in alacağından düşelim, o kadar iyi teklif. Ama bonuslar dahil falan deniyor, o iş öyleyse farklı olabilir. Adana Demirspor maçından sonra kullanılan ifadeler olacak iş mi ya! Bir kulüp yöneticisi oyuncuları hakkınad böyle ifadeler kullanır mı?
Gördüğüm, Hüseyin Yücel’de ‘Hasan Arat rüzgarı’ devam ediyor. Hasan Arat’ın devamı. Borç 1 senede 175 milyon euro artmış. Sadece 100 milyon euro, bu senenin maliyeti 100 milyon euro. Böyle bir durum varken ‘şunu alacağım’ demem gerçekçi olmaz. Hüseyin Bey de doğruyu söylememiş olur bunu yaparsa. Önümüzdeki 3 buçuk senede de Beşiktaş’ın 1 lira gelecek geliri yok.
Rakiplerimizden birinde 9 tane yeni oyuncu ve dünyanın en iyi hocalarından birisi var. Olmuyor, bazen parayı verince de olmuyor. Transferlerden sonra ‘Polonya Cumhurbaşkanı’na teşekkür ettiniz, nasıl senin bilgin yoktu transferden?’ diyorum ‘Öyle gerekmişti’ diyor. Bana matruşka diyor. Matruşka dediği adamlara karşı seçime girdim ben, nasıl matruşka oluyorum? Benim dönemimde futbolun patronu teknik direktör olacak. Ümraniye’nin patronu teknik adam olur, başkası değil. Doğru planlama yapacağız, Beşiktaş’ın başka şansı yok. 50 verdik, bir daha verdik, olmadı… Ne yapalım, kulübü mü batıralım? Doğru planlama şart.
Bizde öyle ‘Vallahi haberim yoktu’ diye bir model yok. Bir yerde yöneticilik yapıyorsan sorumluluğunu bileceksin. Beşiktaş’ın şu anda bonservisle oyuncu alması çok zor. Geçen senenin bedeli 40 milyon euro. Türkiye’ye zaten 23 yaş civarı genç yaşta yıldız futbolcu gelmedi. Bizim hedefimiz güzel bir planlamayla yıldız olmaya aday futbolcu profilleri olacak. Ben bir suçtan ceza yatmadım. Beşiktaş’ı içine çekmek istedikleri bir kumpasın, hain yapının… Daha çok şey söylerim de… Bu kumpasta kura bana vurdu, Beşiktaş için yattım. Alnım ak, sonuç ortada. Hiçbir zaman da utanılacak bir şey yapmadım.
Para bulunur. Para herkeste var. Mühim olan parayı nasıl kullanacağızdır. Ayrıca bakın. Beşiktaş ile kayyum lafları yan yana kullanılınca benim sinirlerim bozuluyor. Hayırdır ya? Ne kayyumu? Koskoca Beşiktaş kulübü. Şunu söyleyeyim. 2 önemli marka ile sponsorluk planladık. Mevcut şartlarda kurulabilecek en iyi yönetimi kurdum. Ahmet Nur Çebi’nin bıraktığı Beşiktaş’ta 30M euro değerinde sponsorluk varmış. Şu an 15M euro değerinde sponsorluk var.
Herkes bilsin ki bu Beşiktaş’taki son adaylığım, onun için kimseden korkmadan, siyaset yapmadan hareket edeceğim. Benim başkanlarla hiç problemim olmadı. Bir kere Beşiktaş başkanına yanlış yapma gibi bir terbiyem yok. Herkes beni sever, ben de onları severim. Bugün, ‘Beşiktaş, Immobile’yi 1 milyon euro’ya fazlaya aldı’ diyor. Ya bunların bir cezası olması lazım. Böyle transfer yapılmaz. O 1 milyon euro’yu 3 ile çarpacaksınız ayrıca. Babalarının parasını harcarmış gibi ‘1 milyon euro fazladan ona vereyim…’ böyle bir lüksleri yok. Parayı o vermiş. Pardon! ‘Transfer yaptım ama tutmadı, şu 35’i vereyim de gideyim’ diyen mi var? Bunlar seçimden 48 saat önce söylenecek şeyler değil.
Merve Hanım’ın Beşiktaşlı olduğuna kefilim ben. Bu camia buraya üzerinde Galatasaray forması olan başkan seçti. Hüseyin Bey’in getirdiği bir hanımefendi var, Fenerbahçe kongre üyesi. Merve Hanım, en az benim kadar Beşiktaşlı. O senelerde Merve Hanım bir siyaset denemiş, siyasetçi olması sebebiyle herkese bir kutlama yapmış. Samimi söylüyorum hiçbir şekilde de Galatasaraylı falan olacağını üstüne kondurmam bile. Hasan Arat’a da sorum var. ‘Beşiktaş’ın mallarına çöktüler’ diye bağırıyordu. Kendi ikinci başkanı, binayı tahliye edelim de oraya ben geçeyim şeklinde, kendisiyle konuştu mu, konuşmadı mı?
10 kişiye gidiyorsak 7’si ‘kandırıldık, hakkını helal et’ diyor. Yönetim Kurulu oluşturmakta hiç bu kadar zorlanmamıştım. Şu andaki rezaletin içinde olmak istemiyor kimse.