34,5405
35,9780
3.002,67
Türkiye Kamu-Sen tarafından yapılan açıklamada, 1 Ağustos’ta başlayan 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin Kamu İşveren Heyeti ve yetkili konfederasyon arasında 22 Ağustos’ta hizmet kollarında uzlaşma, genel konularda ise uzlaşmazlıkla sonuçlandığı belirtildi.
Bunun üzerine başvurulan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nca, toplu sözleşme masasına getirilen zam oranlarından farklı bir oran ortaya konulmadığı, teklifin aynen kabul edildiği kaydedilen açıklamada, piyasa gerçekleri ile örtüşmeyen, büyümeden pay verilmeyen, hatta resmi enflasyon tahmin ve beklentilerinin dahi altında kalan zam oranının kabul edilemeyeceği aktarıldı.
“ÇÖZÜM YOLLARINI TARTIŞMAKTAN ISRARLA KAÇINDIKLARINI GÖRDÜK”
Açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:
“Toplu pazarlık sürecinde heba edilen zaman ve emeğin, kamu işveren tarafı temsilcilerinin çoğunlukta olduğu ve memurların 1-0 yenik başladığı bir hakem heyetine bırakılarak sorunların ötelenmesine şahitlik ettik. Bütün çabamıza rağmen yetkili konfederasyon ve sendikalar ile kamu işveren tarafının sorunları masaya yatırıp çözüm yollarını bütün paydaşlarla tartışmaktan ısrarla kaçındıklarını gördük. Bu yaklaşımın, daha önceki 6 dönem toplu sözleşme görüşmelerinde olduğu gibi 7. dönemde de yeni bir fiyaskoya dönüştüğüne şahit olduk.”
Refah payı ve enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılması, emeklilerin 8 bin 77 liralık ek ödemeden faydalanması, yardımcı hizmetliler, bayram ikramiyesi, vergi dilimleri, kira, ulaşım, ısınma ve yemek yardımı gibi birçok başlığın, pazarlık sürecinde Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti toplantılarında masaya taşınmadığı anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Mevcut Hakem Kurulunun 6 kamu işveren tarafı, 5 sendika tarafı temsilcisinden oluşan adaletsiz yapısıyla yeni bir karara imza atması ve kamu işveren tarafının sözünün üstüne söz söyleme şansının olmadığı bir kere daha görülmüştür. Gerek toplu pazarlık gerekse hakem sürecinde önerilen maaş artışlarının beklenen enflasyonun dahi altında kalmasından ve kamu işveren tarafının ifadelerinden anladığımız, Temmuz 2023’te memurlara yapılan artışların 2024 ve 2025 yıllarında memurlardan mahsup edilmek amacı taşıdığı görülmüştür. Resmi enflasyon tahminin yüzde 33 olduğu bir ortamda kamu çalışanlarına toplamda yüzde 25’lik bir artış yapılmasının memur ve emeklileri enflasyona ezdirmekten başka bir izahı yoktur. Bu durumun sorumlusu, kamu işveren tarafının bu yaklaşımına tepkisiz kalarak yaşananlara çanak tutan yetkili ama etkisiz konfederasyon ve sendikalarıdır.”
Açıklamada, “diğer konfederasyonları dışlayarak ‘masada sadece ben varım’ anlayışıyla hareket edenlerin ve kamu görevlilerini bir kez daha masada bırakanların bu işi beceremediklerinin bir kez daha tescillendiği” görüşüne yer verilerek, “Masada memurların hakkını alamayan, yaşanan ekonomik gelişmelerin faturasının memur ve emeklilere mal edilmesine sessiz kalan yetkili ama yetersiz konfederasyonun bu tavrını, 6 dönemden beri toplu sözleşme görüşmelerinde birbiri ardına fiyaskolara imza atan sözde yetkili sendikaların iş bilmezliğini bir kere daha Türk memurunun vicdanına bırakıyoruz.” denildi.
MEMUR-SEN’DEN AÇIKLAMA
Memur-Sen’den yapılan açıklamada, bugün bir aydır süren toplu sözleşme döneminin sonuçlandığı hatırlatılarak, “Bilindiği üzere Memur-Sen Konfederasyonu olarak, kamu işvereninin piyasa gerçekliğinden uzak, enflasyon beklenti ve verisini dikkate almayan, kamu görevlilerinin enflasyon altında ezilmesini öngören yüzdelik zam rakamlarını reddetmiş, kazanımlarımızı güvence altına alan 50 maddenin yer aldığı toplantı tutanağıyla süreci uzlaşmazlıkla sonuçlandırmıştık.” ifadeleri kullanıldı.
Kamu görevlileri ve emeklilerine yönelik 2024 ve 2025 yılları maaş/ücret artışı, refah payı ve enflasyon farkının zammı geçtiği aydan itibaren artırımlı ödenmesi ve kira yardımı, dini bayram ikramiyesi, bozulan ücret skalasının düzeltilmesi gibi birçok teklifin reddedildiği belirtilen açıklamada, “Tüm itirazlarımıza, açıklamalarımıza, ısrarlı karşı duruşumuza ve karşı oylarımıza rağmen kamu işvereninin teklifi, Hakem Kurulu tarafından değiştirilmeden ‘noter usulüyle’ belirlenmiştir.” görüşüne yer verildi.
Toplu sözleşme süreçlerinin, Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun ve Hakem Kurulu’nun yapısının değişmesi gerektiğini bir kez daha gösterdiği savunulan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Hakem Kurulu, somut ekonomik veriler ve piyasa gerçekleri karşısında adil olanı verme noktasında hakkaniyetli davranması gerekirken, ismi ve kanundaki tarafsızlığı ile uyuşmayan bir şekilde kamu işveren heyeti tavrından çıkamamıştır. Kamu Görevlileri Hakem Heyeti, maşeri vicdanın sesine değil, kamu işvereninin teklifine göre karar vermiştir. Toplu Sözleşme Kanunu’nun ve Kamu Görevlileri Hakem Heyeti’nin, 6 milyonu aşan kitlenin yükünü taşıyacak bir yapıda olmadığı bir kez daha görülmüştür. Söz konusu kanunun mevcut halinin, kamu görevlilerinin sorunlarını çözecek süreye, sürece ve geleceğe dair beklentilerine cevaz vermeyecek şekilde olduğu ve yetkili konfederasyonla çalışılarak revize edilmesi toplu sözleşme hükmümüzle ortaya konulmuştur.”
Memur-Sen’in mutabakatla sonuçlandırılan toplu sözleşme görüşmelerinin tamamında Merkez Bankası enflasyon beklentilerinin üzerinde bir orana imza attığı kaydedilen açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Fakat Hakem Heyeti, kamu işvereninin yüzdelik teklifinin yerinde ve yürütülebilir olduğu gerekçesiyle yüzdelik zam oranını aynen koruyarak Merkez Bankası tarafından açıklanan yüzde 33 enflasyon beklentisiyle çelişen ve kamu görevlilerini enflasyonun altında ezdirecek kararıyla ‘Kamu İşvereni Hakem Kurulu’ olduğunu ikrar etmiştir. Kamu görevlilerinin maaş/ücret artışının enflasyon beklenti ve tahminlerinin altında kaldığı, enflasyon farkının müjde gibi lanse edilmesinin sağlıklı olmadığı tarafımızca her aşamada tespit ve ifade edilmişken, İşveren/Hakem Heyetinin kamu görevlilerini kayba uğratacak, gerçeği görme ve doğru teklifi getirme iradesinden uzak kararını kabul etmiyor ve şerh düşüyoruz.”
BAKAN “ENFLASYONA EZDİRMEYECEĞİZ” DEDİ AMA…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, memur ve memur emeklilerine 2024 ve 2025’te yapılacak zam oranının belli olmasının ardından açıklamalarda bulunmuştu.
Memur ve memur emeklilerinin 2024-2025 yılları kapsamındaki mali ve sosyal haklarını belirleyen 7. Dönem Toplu Sözleşmesi kapsamında Hakem Heyeti 5 kez toplanmış; ancak yine hükümetin önceki toplantılarda sunduğu teklif kabul edildi.
Hem Memur-Sen’in talep ettiği zam oranının hem de Merkez Bankası’nın enflasyon tahminlerinin altında kalan zam oranına rağmen Işıkhan’ın “Çalışanlarımızı enflasyon karşısında korumaya devam edeceğiz” açıklamaları dikkat çekti.
Merkez Bankası 2024 enflasyon tahmini yüzde 33, 2025 tahmini ise yüzde 15 seviyesine yükseltilmişti.
Bakan Işıkhan, şöyle dedi:
* Memur ve memur emeklilerimizin 2024-2025 yılları kapsamındaki mali ve sosyal haklarını belirleyen 7. Dönem Toplu Sözleşmemiz kapsamında Hakem Heyeti; 2024 yılı için yüzde 15+10 2025 yılı için yüzde 6+5 zam oranı üzerinde karar kılmıştır.
* Özellikle kamu görevlilerimiz adına talep edilen 50 maddenin aynı şekilde kabulü ve diğer sosyal haklar hususunda da önemli kazanımlara imza attığımız Toplu Sözleşmemizin, başta kamu çalışanlarımız, kamu emeklilerimiz ve aileleri olmak üzere çalışma hayatımızın tüm paydaşlarına hayırlı olmasını diliyorum.
* Süreci karşılıklı anlayış, istişare ve nezaket ilkelerimiz çerçevesinde yürüten Konfederasyonlarımız ve genel yetkili sendikalarımıza, emek veren tüm komisyonlara ve müzakere heyetlerine teşekkür ediyorum. Sosyal devlet anlayışımızla çalışanlarımızı enflasyon karşısında korumaya devam edeceğiz.
MEMUR NE İSTEDİ, NE OLDU?
Memur ve memur emeklisini ilgilendiren 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmelerinde 1 Ağustos’ta başlayan müzakere süreci, yetkili memur sendikası Memur-Sen ve hükümet arasında anlaşma sağlanamadan sona ermiş; devreye Kamu Görevlileri Hakem Heyeti girmişti.
Heyet 5 kez toplandı ama yine de hükümetin önceki toplantılarda sunduğu zam teklifi kabul edilmiş oldu.
Memur-Sen, 2024 için üçer aylık dönemler itibarıyla refah payı dahil ilk 3 ayda yüzde 35, ikinci 3 ayda yüzde 10, üçüncü 3 ayda yüzde 15, dördüncü 3 ayda yüzde 10 zam istemişti.
Konfederasyon, 2025 için ise altışar aylık dönemler itibarıyla refah payı dahil birinci 6 ayda yüzde 25 ve ikinci 6 ayda yüzde 15 zam talep etmişti.
Kamu İşveren Heyeti ise, 14 Ağustos’taki ilk teklifinde 2024’ün ilk altı ayında yüzde 14, ikinci altı ayında yüzde 9, 2025’in ilk altı ayında yüzde 6 ve ikinci altı ayında 5 zam teklif etmiş; 17 Ağustos’ta ise teklifini 2024’ün ilk altı ayında yüzde 15, ikinci altı ayında yüzde 10, 2025’in ilk altı ayında yüzde 6 ve ikinci altı ayında 5 şeklinde revize etmişti.
Bugün nihai karar ise, 2024 yılı için yüzde 15+10, 2025 yılı için yüzde 6+5 artış yapılması yönünde oldu.