34,6575
36,3730
2.948,78
Emre ERGÜL
Sakız deyip geçmeyin…Araştırmalara göre, ağız kokusuna çaredir, diş çürümesini önler, tükürük akışını artırır, dişleri beyazlatır ve stres gidericidir… Ancak son veriler, insanların sakızla aralarına mesafe koyduklarını gösteriyor. Pazar araştırma şirketi Circana’ya göre, bunun nedeni COVID pandemisi…
Salgın döneminde maske takmak ve yakından konuşmayı sosyal alışkanlığımızdan çıkartmak, sakız satışlarını düşürdü. Araştırmalar, en çok sakız çiğnenen ülkelerden biri olan ABD’de 2020 yılında satılan sakız paketi sayısının üçte bir oranında düştüğünü gösteriyor. O tarihten sonra bir artış oldu olmasına… ama uzmanlara göre, tüketici talebi “çok az” yükseldi. İşte bir diğer pazar araştırma şirketi Euromonitor’un açıkladığı rakamlar:
-Geçen yıl ABD’de sakız satışları yüzde 1’den az artarak, 1.2 milyar adede yükseldi. Bu rakam 2018’e göre hâlâ yüzde 32 daha düşük.
-Dolar bazında satışlar salgın öncesi seviyelere dönse de bunun nedeni çoğunlukla enflasyon… Ortalama bir sakız paketi geçen yıl 2.71 dolara mal oldu. Bu rakamın 2018’e göre 1.01 dolar daha fazla.
– Dünya çapında da hikaye benzer… Küresel sakız satışları geçen yıl yüzde 5 artışla, 16 milyar doların üzerine çıksa da rakam, 2018 satış rakamının yüzde 10 altında. The Take Out dergisi de sakız çiğnemenin dünya genelinde çekiciliğini yitirdiğini öne sürdü: “Sakızın itibarı şu sıralar belirsizlik içinde…
Çünkü giderek daha fazla insan şeker ve karbonhidrattan uzak durmaya çalışıyor. Bu da şekerli sakızın onlara uygun olmadığı anlamına geliyor. Ayrıca sağlığa zararlı olduğu inancıyla yapay tatlandırıcılardan kaçınanlar sayısı da az değil.”
Şimdi şekerleme firmaları takkeleri önlerine koyup şu soruyu soruyorlar: “Tüketicilerin tekrar sakız çiğnemeye başlamasını sağlayacak şey nedir?” Soru mühim, çünkü sadece ABD’de 2030 yılında 10 milyon yeni potansiyel sakız müşterisi olmuş olacak…O yüzden de acilen bir cevap bulmaları gerekiyor.
Sakızın yasak olduğu tek ülke: Singapur
Güneydoğu Asya ülkesi, dünyada sakızın yasak olduğu tek ülke… Ancak bilinen aksine sakız çiğnemek değil, satmak yasak. Karar 1992 yılında, insanların metro ve otobüs kapılarına, posta kutularına sakız yapıştırmaları ve yere attıklarına dair şikayetlerin artması üzerine alındı. Yasa, 2004’te yumuşatıldı, “diş sağlığına uygun olan sakızlar ile nikotin sakızları” kapsamdan çıkartıldı. Bu sakızlar, doktor ve diş hekimlerin izinleri sayesinde çiğneniyor.
Sakız sektöründe elden çıkarmalar başladı
Bazı üreticiler, ABD’deki zayıf talebe “pazarı terk ederek” yanıt vermeye başladı. İlk örnek, Oreos ve Cadbury çikolatalarını da üreten Mondelez International.
Chicago merkezli şirket, 2022’de Trident, Bubblicious, Dentyne ve Chiclets gibi markalar da dahil omak üzere ABD, Kanada ve Avrupa’daki sakız işlerini Amsterdam merkezli Perfetti Van Melle’ye sattı. Mondelez’den “Kaynaklarımızı daha yüksek büyüme fırsatlarına sahip markalara kaydırmak istiyoruz” açıklaması yapıldı. Merkezi Illinois’daki Ferrera Candy Co., 2022’de Fruit Stripe ve Super Bubble sakızlarının üretimini sessizce sonlandırdı.
X: Sakızcı, Z: Jeliboncu
Circana araştırma şirketinin Tüketici Direktörü Dan Sadler, “Yaşamaya devam etmek” isteyen sakız markalarının jenerasyon farklarını gözönüne almaları gerektiğine inanıyor: “1965 ile 1980 yılları arasında doğan X kuşağı, diğer yaş gruplarına göre daha fazla sakız çiğneme eğilimindeler.
Y Kuşağı, sakız ve şekere daha az ilgi gösterirken, Z Kuşağı ise jelibonlar ve ekşi sakızlara daha çok ilgi gösteriyor.” Nielsen araştırma şirketi de Sadler’I doğrular şekilde bir açıklama yaptı: “ABD’deki birim jelibon ve ekşi sakız satışları geçen yıla göre yüzde 2.5, önceki yıla göre ise yüzde 4 arttı.”
Kızgın hemşire, sakız şirketine kampanya ilhamı verdi
Sakız firmaları, satışları yeniden artırmak için sürekli yeni kampanyalar deniyor. Onlardan biri de Mars Inc…Şirket, ocak ayında Orbit, Extra, Freedent ve Yida markalarıyla dünya genelinde bir reklam kampanyası başlattı. Sloganlar farklı olsa da mantık şu: “Sakız, stresi alır, akıl sağlığınıza iyi gelir.”
Projenin fikir annesi olan şirketin başkanı Alyona Fedorchenko, fikrin doğuşunu şöyle anlattı: “2020 yazında satış toplantısında konuşurduk. Aklıma, bir hastanenin COVID-19 bölümünde gördüğüm bir hemşire geldi. Maskeli olmasına rağmen sinirini yatıştırmak için sakız çiğniyordu. Anket yaptırdık, benzer sonuçlar çıkınca, ‘Aha, işte bu’ dedik.”