34,5292
35,9208
2.996,72
TBMM’nin yeni yasama yılı öncesinde Onhaber.net özel açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, İsrail‘in saldırıları nedeniyle bölgenin ateş çemberine döndüğünü vurguladı. Bu konuda Türkiye‘nin uluslararası işbirliğine gitmesi gerektiğinin altını çizdi.
“SİYASETİN ÇÖZMESİ GEREKEN KONULAR VAR”
Saadet Partisi Milletvekili Çalışkan şöyle konuştu: “Temmuz tatili oluşunda çok gergin bir dönem yaşadık. Bu başlangıçta muhtemelen yarım kalan dosyaların tamamlanması, o gerginliğin devam edeceği anlaşılıyor. Ülkemizde birtakım insanlar ülkenin gergin ortamından menfaat elde ettiğini düşünüyor. Bu doğru değil. Siyasetin çözmesi gereken sorunlar var. Geçtiğimiz yıl toplam 70 kanun görüşüldü, 50’si uluslararası sözleşmeler. Yalnızca 20’si, ki bunların 13’ü torba yasa. Dolayısıyla çıkan 7 tane yasa var. Maden yasası, turizm yasası, vergi yasası gibi ve çok kadük kalan bir dönem yaşadık. Temennim, bu dönem biraz daha faydalı bir dönem olsun. Dolu konular, milletin, memleketin yararına kanunlar müzakere edilsin, ama bugünden ortaya çıkan tabloya bakacak olursak, iyimser misiniz derseniz çok iyimser olduğumu söyleyemem ama artık ateş bacayı sardı.”
“CUMHURBAŞKANI TEHLİKEYİ GÖRDÜ”
“Bir yılı aşkın bir süredir Gazze’de devam eden savaş yeni bir boyut kazandı. Küresel statüye geçti. Siyonist işgalci katiller sadece Gazze’de soykırım uygulamıyor, Lübnan’a, Suriye‘ye, Irak’a, İran‘a, Yemen’e aynı anda 5 ayrı hedef seçtiler ama şunu net bilmeliyiz ki bu 5 hedeften sonraki hedef direkt Türkiye. Artık bunu da Sayın Cumhurbaşkanı gördüğü için bir taraftan Mısır Cumhurbaşkanı ile barış imzalama noktasına gitti, bir taraftan da Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a zeytin dalı uzatıyor. Netice alınmıyor henüz ama mutlaka yapılması gerekir, çünkü gerçekten çok tehlikeli boyuttayız.”
“TÜRKİYE BÖLGE ÜLKELERİYLE ORTAK ADIMLAR ATMALI”
“Önümüzdeki yasama döneminde cari kanunlar mutlaka görüşülecek, ama esas gündemde olması gereken şey şu: etrafımızdaki ateş çemberi. Buna yönelik hangi adımlar atılabilir, bunlar olmalı. Bugüne kadar yapıldığı gibi tribünlere mesaj vererek “Katil İsrail” deyip de üçüncü ülkeler üzerinden eğer İsrail‘e yakıt göndermeye devam edersek bu ateş bizi bizzat yakar. Bir kere samimiyet gerekir. Bugün tehlike çok ciddi boyutta. Bu bir felaket tellallığı değil, düpedüz yaşadığımız hadiseler. Bu açıdan Türkiye eğer adım atarsa yeterince kararlı bir duruş ortaya koymalı, sonra da bölgedeki, mesela İran ile, Suriye ile, Mısır ile, Pakistan ile bölge ülkeleriyle adım atarak bu ateşin frenlenmesine katkısı olabilir. İsrail bölgede bir ada ülkesi. Etrafı tümüyle Müslüman ülkelerle kuşatılmış, sarılmış ülke. Dolayısıyla bu işgalci katillere hava sahamızı, kara sularımızı kapatsak İsrail nefes bile alamaz. Ama görüyoruz ki bugün iktidar, ülkemizdeki protestoları bile yönlendiriyor. Gidin falanca kafeyi basın ama sakın BOTAŞ’a laf etmeyin. Gidin falan meydanda fotoğraf sergisi düzenleyin, ama bir taraftan da iktidara yönelecek gerçekçi adım isteyen protesto olursa yabancıysa sınır dışı ediliyor, yerliyse coplanıyor. Böyle bir ikiyüzlü tavırla maalesef karşı karşıyayız. Gazze’de yaşanan, Lübnan’da yaşanan soykırıma acilen samimi adım atılmalı, derhal tepki gösterilmeli.
“DEPREM BÖLGESİ İÇİN GERÇEKÇİ ADIMLAR ATILMALI”
“Deprem bölgesindeki insanların mağduriyetleri aynen sürüyor. Bu noktada bölgeye günübirlik bakan göndererek, poz vererek değil, gerçekçi adımlar atılarak iş yapılmalı. Elbette bazı adımlar atıldı ama ihtiyaç karşısında bu yapılanlar son derece yetersiz.”