34,5370
35,9964
3.009,10
T24 Haber Merkezi
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, RTÜK’ün kadın temsilini güçlendirmek amacıyla çeşitli projeler yaptığını ve şiddetin normalleşmesine izin verilmeyeceğini savunarak; “Medya kuruluşlarıyla işbirliği halinde kadının toplumsal statüsünü yükseltecek içeriklerin geliştirilmesi için teşvik edilmektedir. Bu projelerden biri de gündüz kuşağı programları geniş kitlelere ulaşması nedeniyle toplumsal hassasiyetlerin korunması açısından önemli bir etkiye sahiptir. Bu ilkelere göre kadına yönelik şiddet içeren veya teşvik eden içeriklere asla yer verilmeyecektir” dedi.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu AKP Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan başkanlığında toplandı. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, komisyon üyelerini bilgilendirdi. Komisyon Başkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Kadın sorunlarının çözümü ilgili bütün kurumların ve sektörlerin desteğiyle mümkün. Zira medya başta kadına yönelik şiddet olmak üzere topluma yön verecek, farkındalık oluşturacak bir güce sahiptir. Medyanın değişime öncülük etmesi toplumu değiştiren gücünden yararlanmalıyız. Medyada kadının güçlenmesine yönelik teşvik edilen içeriklerin artırılması çok önemlidir. Kadınların haklarını kullanmasından, gerçekleştirdikleri başarılara dair olumlu olarak sunulması kadınlarımızı cesaretlendirecektir. Onların başta şiddet olmak üzere yaşadıkları sorunlarda daha güçlü bir duruş sergiledikleri için ilham taşıyacaktır. Yine medya şiddet olaylarının haberleştirilmesinde son derece özenli bir tutum sergilemelidir. Medyanın kulladığı dil kadına şiddetin doğru yönetilmesi noktasında önem taşıyor. Özellikle kadına yönelik şiddetin cezaevinde biteceği algısının zihinlerde iyice yer etmesi gerektiğini düşünüyorum.”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın komisyonda sunum yaptığını belirten Erdoğan, Yerlikaya’nın daveti üzerine Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’ni (GAMER) ziyaret edeceklerini bildirdi.
“RTÜK, kadına yönelik olumlu bir davranışı teşvik eden politika amaçlamaktadır”
Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“RTÜK, 2024- 2028 Stratejik Plan, kadın erkek fırsat eşitliği açısından önemli bir çerçeve sunmaktadır. Bu plan fırsat eşitliği sağlamak amacıya belirlenmiş stratejilerden oluşmaktadır. Söz konusu bu stratejiler şeffaf ve hesap verilebilir denetim mekanizması aracılığıyla değerlendirilmektedir. RTÜK olarak görsel, işitsel medyada sorumluluklarımızı yerine getirmek adına kapsamlı stratejik planlar oluşturulmaktadır. 2024- 2028 Stratejik Planın oluşturulmasında kadın erkek fırsat eşitliğine özellikle önem veriyoruz. Toplumun her kesiminin temsil edildiği bir medya düzeni oluşturmak en önemli hedefimizdir. Bu bağlamda medya kuruluşlarında kadınların olumlu temsilinde yeni bir anlayışı yerleştirmeye çalışmaktayız. Ayrıca kadınların toplumdaki statülerini olumsuz etkileyen içeriklere karşı mücadeleyi kurumsal bir görev olarak vermeliyiz. RTÜK, kadına yönelik olumlu bir davranışı teşvik eden kapsamlı bir politika çerçevesi oluşturmayı hedeflemektedir.
“Kadınlar güçlü, özgüveni yüksek bireyler olarak yansıtılmalı”
Kalkınma Planı çerçevesinde RTÜK, kadınlara yönelik medya dilinin olumlu bir perspektif taşıma zorunluluğu üstlenmiştir. RTÜK, medyada kadına yönelik olumsuz yargı, kalıp yargıları kırarak kadını daha güçlü ve saygın bir zemine taşımayı hedeflemektedir. RTÜK, kadına yönelik şiddet başta olmak üzere kamu spotu çalışmaları da yürütmekteyiz. Toplumsal bilinci arttırmaya yönelik yayına verilmektedirler. Kadına yönelik şiddetle mücadelede medyanın sorumluluklarını arttırmak adına RTÜK, Aile ve Sosyal hizmetler Bakanlığı ve Kültür Turizm Bakanlığıyla işbirliği içinde ortak çalışmalar yapmaktadır. RTÜK, kadın sorunlarına dair düzenli olarak basın yayın organlarıyla buluşup, toplantılar düzenler. Kadına yönelik şiddetin aktarılmasında mağdur değil faili merkeze koyan, meşrulaştırıcı ifadelere yer vermeyen ve failin suçunun hafifletilmemesinden başlayan ilkeler kadına yönelik şiddete karşı önemli bir farkındalık oluşmuştur. Medyanın etkileyici gücü kapsamında kadınları güçlü, özgüveni yüksek bireyler olarak yansıtmak için etkin bir araç olarak konumlandırılmaktadır.”
“Şiddetin normalleştirilmesine izin verilmeyecektir”
Gündüz kuşağı programlarına ilişkin ise Şahin, şunları söyledi:
“RTÜK, kadın temsilini güçlendirmek amacıyla çeşitli projeler yapmaktadır. Medya kuruluşlarıyla işbirliği halinde kadının toplumsal statüsünü yükseltecek içeriklerin geliştirilmesi için teşvik edilmektedir. Bu projelerden biri de gündüz kuşağı programları geniş kitlelere ulaşması nedeniyle toplumsal hassasiyetlerin korunması açısından önemli bir etkiye sahiptir. İletişim Merkezimize gelen şikayetler dışında gündüz kuşağı programları etik çerçevede ele alınması gerektiğini belirledik. Bu süreçte oluşturulan etik ilkeler tüm paydaşların oy birliğiyle kabul edilerek yayın kuruluşlarının rehber edinmesi için sunulmuştur. Bu ilkelere göre kadına yönelik şiddet içeren veya teşvik eden içeriklere asla yer verilmeyecektir. Şiddetin normalleştirilmesine izin verilmeyecektir. Yayın kuruluşlarının bu etik ilkelere bağlı kalmasını sağlamak noktasında hem RTÜK’e hem toplumun temel bir sorumluluğu vardır. “
“Faili göstermemek katledilmiş kadına yönelik bir haksızlıktır”
RTÜK üyesi Deniz Güçer ise, “Etik ilkelerle ilgili bir buçuk yıldır özel olarak çalışıyoruz. Bu etik ilkeler, medya giderek dijitalleşirken geleneksel medyada çalışanlara ne demek istiyoruz bunu çalışmak istedik. uzmanlarımız ulasal ve uluslararası örnekleri incelediler. Meslek birlikleriyle temasa geçtik. Kadın gazeteci arkadaşlarımızla bir araya gelerek onlardan da görüş aldık” dedi.
Haber, dizi ve televizyon programlarından komisyon üyelerine örnek videolar izleten Güçer, şunları söyledi:
“Öncelikle; mağduru değil faili göster diyoruz. Faili göstermemek katledilmiş kadına yönelik bir haksızlıktır. ikinci olarak, şiddetin bazı durumlarda meşrulaştırıldığını görüyoruz. Şiddet failine itibar katan bazı ifadeler hepimizi yaralıyor. Sanki bunlar olmasaydı suç yapılmayacaktı gibi aktarılıyor, şiddetin herhangi bir sıfatla meşrulaştırılması anlamına geliyor. Dördüncü olarak, içerik üreticilerinin şiddeti tetikleyici, detay içeren ham görüntüleri, müzik ve efektleri kullanılmaması gerektiğini belirtiyoruz. Kadının güçlü anlatılması, mesleği, giyimi, kültürü fark etmeksizin güçlü ve başarılı kadınlar olarak yansıtılmasını istiyoruz. Şiddette caydırıcılığın artması için cezayı yayınlayarak adaletin gösterilmesini istiyoruz.” (ANKA)
Eserleri infial yaratan Sayna Soleimanpour: Ben neden kadın cinayetlerini güzelleyeyim?
|
Öne çıkan haberler… TIKLAYIN – Seçil Erzan, duruşmadan önce mahkemeye 27 sayfalık mektup yazdı, isimler verdi TIKLAYIN – Gökçer Tahincioğlu yazdı | Erdoğan’a kapıyı açacak arayış: Cumhurbaşkanlığı yarışı için İmamoğlu-Yavaş formülleri TIKLAYIN – Mehmet Y. Yılmaz yazdı | Sinirlenen Adam’ın subliminal video mesajı TIKLAYIN – “Talisca’dan yeşil ışık”; “Yeni hedef Erik Botheim”; “Pogba önerisi”: İşte günün spor manşetleri… TIKLAYIN – Sergen Yalçın’dan Muslera’ya sert tepki: Senin boyunu aşar o işler Cinsel istismara uğrayan 13 yaşındaki çocuk, AIDS nedeniyle hayatını kaybetti: Yüzlercesi daha tedavi altında!
|