34,5552
36,0134
3.007,13
T24 Kültür Sanat
Murat Gülsoy‘un “Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün” kitabından ilhamla Monday Art Collective sanatçılarının ürettiği resimler 15 Kasım – 7 Aralık 2024 tarihleri arasında Istanbul Concept Studio’da izleyiciyle buluşacak.
Murat Gülsoy’un sergiye ilham olan “Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün” kitabı, Monday Art Collective adı altında 2019 yılında bir araya gelen üç kadın ressam Ayşenur Köksal, Işıl Güleçyüz ve Joel Menemşe tarafından, kitap okuyucusuyla buluşmadan önce okundu; yazarla iletişimde ve etkileşimde oldukları bir süreç sonucunda bir dizi görsel çalışmayla yorumlandı.
Küratör Işık Gençoğlu’nun sürece dahil olmasıyla bir sergi haline gelen “Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün” 15 Kasım itibarıyla Istanbul Concept Studio’da izleyicilerle buluşmayı bekliyor.
Monday Art Collective Sergi Manifestosu 2019 yılında kurduğumuz Monday Art Collective ile kişisel çalışmalarımızın yanı sıra, ortak düşünerek ortak olarak üretmekteyiz. Yaklaşık bir yıl kadar önce yazar Murat Gülsoy ile yollarımız kesişti. Yazarın “Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün” adlı kitabını basılmadan çok önce okuduk. Kitabın arka kapağında şöyle diyor: “Geleceğin yok olmasıymış kıyamet, bunu anladığım anda geçmişin de yok olduğunu fark ettim. Ne de olsa gelecek geçmişin intikamını alırken onu ayakta tutar. Oysa şimdi zaman akmıyor. Gelecek yok. Düşmanını kaybeden geçmiş de kendiliğinden solup gidiyor. Zamanın durduğu, hep aynı günde, belki de hep aynı gecede devam eden hayat. Kıyamet sonrası o günde anıların belirsizleştiği, yaşamla ölümün birbirine geçtiği, eşyanın anlamsızlaştığı bir dünya. Umudun belki de sadece zeytin ağacının dalında, zeytin yaprağını çiğneyen bir kadının göbek kordonunda saklandığı bulutsu bir evren. Türler arasında salınan Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün’de Murat Gülsoy, geçmiş, şimdi ve geleceği insanla insan dışının belirsiz çizgisinde dolaşarak ince ince işliyor”. Burada ipuçlarını görebileceğiniz gibi, kitap sınırsız görsel olanaklar sunuyordu. Biz de yazarıyla iletişim ve etkileşim içerisinde olduğumuz bir sürecin sonunda kitabı yorumladığımız bir dizi çalışmayla bu sergiyi hazırladık. Metnin kendisi dışında yazarın yorumları ilham kaynağı oldu zaman zaman ve hatta ürettiğimiz resimler sızdı kitaba bir noktadan sonra. Sergide, yan yana ürettiğimiz, altar bir resim olarak hazırladığımız triptik bir çalışma yer alıyor. Yanı sıra kitaptaki “Acı” bölümündeki insanların nereye gittikleri sorusuna referansla, seçtiğimiz mekanları yapboz parçaları gibi bir araya getirdiğimiz bir dizi hazırladık. Son olarak bireysel üretimlerimiz var. Tüm çalışmalarımızda birlikte düşünmenin ve üretmenin izlerini görebileceğinizi umuyoruz. |
“Köln Radyosu, Türkiye’de sesini duyuramayanların da radyosuydu” |