Roketsan, Hava Savunma Füzeleri ile Geleceğe Hazırlanıyor

0

BEĞENDİM

0

TÜRK Silahlı Kuvvetleri’nin roket ve füze ihtiyaçlarını karşılayan Roketsan, SAHA EXPO 2024’de tanıtacağı ürünler için basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan, Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, “Roketsan’ın en büyük görevi aslında Çelik kubbenin vurucu gücünü oluşturacak hava savunma füzeleri ve bunların teknolojilerini geliştirmek. İnşallah ülkemizin hava savunması anlamında ki ihtiyaçlarının tamamını giderecek ve dost ve kardeş ülkelere de gelecek teknolojileri kapsamında geliştiriyor olacağız” dedi.

Türk silahlı Kuvvetleri’nin roket ve füze ihtiyaçlarını karşılayan Roketsan, SAHA EXPO 2024 Uluslararası Savunma Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda tanıtacağı ürünlerle ilgili basın toplantısı düzenledi. Toplantıya; Roketsan Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faruk Yiğit ve Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci katıldı. Toplantıda konuşan İkinci, “Bildiğiniz üzere aslında çelik kubbe katmanlı bir hava savunma yapısını merkezi bir komuta kontrol sistemi üzerinden idare edilmesini hedefleyen ve ülkemizin hava savunma sahalarındaki bütün ihtiyaçlarını gidermek üzere hayata geçirecek projedir. Bu proje kapsamında çok kıymetli ortaklarımıza, iş ortaklarımızla beraber çalışıyoruz ama Roketsan’ın en büyük görevi aslında bu kubbenin çelik kubbenin vurucu gücünü oluşturacak olan hava savunma füzeleri ve bunların teknolojilerini geliştirmek. Şu anda zaten sahada var olan en alçak irtifa hava savunma sistemimiz Sungur’dan başlayan Levent’le devam eden hisar a, hisar o sistemi ile taçlandırılan ve siper ile aslında uzun menzilli hava savunma sistemimizin omurgasını oluşturan sistemler zaten şu anda sahada başarıyla kullanılıyor. Hem bunların kabiliyetlerini arttırmak hem de bunlara entegre bir yapı altında toplamak için çok büyük gayret sarf ediyoruz” diye konuştu.

‘ÇELİK KUBBE’NİN ANA YAPISINI VE OMURGASINI TAMAMLAMAK İSTİYORUZ’

Murat İkinci, “İnşallah ülkemizin hava savunması anlamında ki ihtiyaçlarının tamamını giderecek ve dost ve kardeş ülkelere de gelecek teknolojileri kapsamında geliştiriyor olacağız. Bu hava savunma tarafında 2024 yılı içerisinde gerçekleştirdiğimiz bazı faaliyetler var. Bilindiği üzere MİDLAS’tan İstanbul firkateyni üzerine ilk defa Hisar füzemizin ateşlemesi yapıldı ve başarıyla bu kez gerçekleştirildi. Bu artık bundan sonra deniz platformları üzerindeki dikey atış sistemimizle bütün hava savunma kabiliyetini bu platformlara kazandırma konusunda çok büyük bir aşamaya geçmiş bulunuyoruz. Bundan sonra inşallah bu platformun üzerine birçok hava savunma füzesi gemisavar füzesi entagrasyonu devam edecek. Yine yakın zamanda gerçekleştiğimiz olduğumuz Siber Block 2’nin atışı oldu. Siper Block 2’de bildiğiniz gibi 150 km menzili olan Siper’in en uzun menzilli füzesi. Bunu da kısa zaman içerinde envantere kazandırmak ve çelik kubbenin aslında ana yapısı ve omurgasını tamamlamak istiyoruz” şeklinde konuştu.

‘LEVENT FÜZESİ ÇOK KRİTİK BİR PROJE’

Murat İkinci, “Levent yakın hava savunma sistemi olarak denizlerdeki platformlarımızın ihtiyacını karşılamak ve bu konuda yurtdışına bağımlılığı ortadan kaldırmak için çok kritik bir proje. Aynı zamanda bu projenin uluslararası anlamda da çok ciddi bir pazarı var. Bizimde tedarikçi pozisyonu olduğumuz bu sistemde uluslararası anlamda baya ciddi bir talep var. Tabi bunlar gelecekte de en kritik sistemler arasında yer alacaklar. Bunların hava savunma tarafında bir araya toplayan Çelik Kubbe’nin yanı sıra, Çelik Kubbe’nin içerisinde mobil ve aynı zamanda hareket halindeki konvoylarında hava savunma kabiliyetini kazandıracak bazı sistemlerinde lansmanını daha önce yapmıştık. Burç bunlardan bir tanesi. Burç mobil hava savunma sistemi aslında, kabiliyetleri de arttırıyor. SAHA EXPO 2024’de de aslında Burç’un yeni versiyonunu sizler ile beraber paylaşacağız. Günümüzün savaş koşulları altında en önemli koşullarından bir tanesi olan hava savunma kabiliyeti, yerli ve milli imkanlar ile hayata geçirilme noktasına gelmesi bizim için çok sevindirici. Çünkü; hava savunma, yakın zamanlardaki savaşlardan da çatışmalardan da görüyoruz ki, Türkiye’nin korunması için gerçekten çok ciddi bir öneme sahip. Bu kritik teknoloji kendi mühendislerinize, kendi teknolojinizle, kendi sanayiniz ile yaptığınız da bu hayati öneme sahip olan altyapı başkalarına emanet etmemiş ve başkalarından gelecek tehditlere karşı da kendi teknolojisini kullanarak savunma yapma noktası ve kabiliyeti geliştirmiş oluyoruz. Türkiye bu anlamda dünyanın sayılı ülkelerinden bir tanesi. İnşallah daha da üst seviyelere çıkartarak, bu kabiliyeti diğer kardeş ülkeler ile paylaşmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.