35,3264
36,6242
3.012,85
Arabesk müziğin efsane isimlerinden Ferdi Tayfur‘un vefatı ile onun yaptığı müzikle her yaş ve farklı sosyal sınıftan kitleleri de peşinden sürüklediği yeniden gündeme geldi. “Ferdi Tayfur arabeskin temsilcisiydi. Peki o ve temsil ettiği kültür neden bu kadar sevildi?” diye soran Hürriyet yazarı Fulya Soybaş konuyu Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan ile konuştu. Erdoğan, “Ferdi Baba ve arabesk müzik, şehirli olmak isteyen ama buna bir türlü ulaşamayan insanların duygularına hitap etmiştir” dedi.
Prof. Erdoğan şöyle konuştu:
“Ünlü olduğu 1970’lerden günümüze, Türkiye tarihi içindeki geniş toplumsal kesimlerin aşk, ayrılık, melankoli, çaresizlik gibi farklı evrensel duygularına seslenebilme kabiliyetine sahip bir sanatçıdır Ferdi Tayfur ve temsil ettiği kültür. Anadolu’dan büyük şehirlere özellikle de İstanbul’a göçün başladığı 1950’li ve sonrasındaki dönemler boyunca köyünü, kırını bırakıp göçen bu insanlar, kendilerini geldikleri büyük şehirlerde yalnız ve çaresiz hissettiler. Gecekonduda sürdürülen hayatlar, toplu taşıma yok, hastane yok! Kamu hizmetlerinden yoksunlar. Bir yandan da geldikleri yere özlemleri hâlâ sıcak. Ferdi Baba ve arabesk müzik, şehirli olmak isteyen ama buna bir türlü ulaşamayan insanların duygularına hitap etmiştir.”
“Kentin ve kentlinin müziği haline geldi”
Erdoğan, Soybaş’ın “Şehirliler tarafından da sevilmesi nasıl oldu peki?” sorusuna bunun, Türk toplumunun- kent ya da varoşlarında nerede yaşadığından bağımsız- hem kültürel hem de sosyal olarak Doğu- Batı arasında kalmışlığının bir tezahürü olduğuna dikkat çekerek şöyle yanıt verdi:
“Dolayısıyla kentin ve kentlinin müziği haline geldi. Köylü değil şehirli müziği aslında. Doğu ve Batılı müzik formlarının karıştırıldığı melez bir form. Kökü doğuda da olsa yüzü batıya dönük.”
Söyleşinin tamamı için .
(Hürriyet)
Hayatınızın aşkını bakteriler seçiyor olabilir mi; bilim insanı Ali Rıza Akın anlatıyor | Bakterin Kadar Yaşa |