35,1368
36,5946
2.956,17
T24 Haber Merkezi
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) hazırlanmasında önemli katkılarda bulunan Prof. Dr. Adem Sözüer, Diyarbakır’da 8 yaşında katledilen Narin Güran cinayeti davası kararına ilişkin olarak, “Öldürme hangi saik veya amaçla işlendi? Töre Saiki mi, başka bir suçu gizlemek için mi? Bunları ortaya çıkarmak her olayda mümkün olmuyor. Soruşturma aşamasında soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesi, bilgi ve belge sızdırılması; delil karartmaya, olayın üstünün örtülmesine yönelik girişimlere zemin hazırlamıştır maalesef” açıklamasında bulundu.
Sözüer, Narin Güran cinayetine ilişkin olarak sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, cinayetin delillerin karartılmasına yönelik girişimler yüzünden töre saikiyle mi yoksa başka sebeple mi işlendiğinin hala bilinmediğini belirtti. Mahkeme kararının henüz kesinleşmediğini ve olayla ilgili başka bir soruşturmanın yürütüldüğünü söyleyen Sözüer, olayla ilgili değerlendirmenin ancak gerekçeli karar çıktığında yapılabileceğini ifade etti.
Sözüer’in sosyla medya paylaşımının tamamı şu şekilde:
“Narin davasında cezaların hangi nedenle verildiği, mahkemenin gerekçeli kararında açıklanacak.
Bu karar istinaf ve temyiz aşamalarından sonra kesinleşecek.
Mahkeme, önüne getirilen deliller ve kendi elde ettiği deliller kapsamında bir sonuca ulaştı.
Öldürme hangi saik veya amaçla işlendi? Töre Saiki mi, başka bir suçu gizlemek için mi? Bunları ortaya çıkarmak her olayda mümkün olmuyor. Ama öldürme suçunu işleyenlerin hangi saikle hareket ettikleri tespit edilemese dahi, bu durum ceza verilmesine engel değil.
Karar henüz kesinleşmediği ve olayla ilgili başka bir soruşturma yürütüldüğü için, olayın arka planının ortaya çıkması süreçte de mümkün. Ancak, soruşturma aşamasında soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesi, bilgi ve belge sızdırılması; delil karartmaya, olayın üstünün örtülmesine yönelik girişimlere zemin hazırlamıştır maalesef. Bu konunun üzerinde somut olaydan bağımsız olarak durmak gerek. İnsanlar niye sustu, soruşturma nasıl etkin yapılabilirdi…
Somut olayla ilgili olarak ise gerekçeli kararı görüp kısmi değerlendirme yapılabilir.
Ancak kapsamlı bir analiz için kararın kesinleşmesini beklemek gerek. Beklenmeyecek husus ise, çocukları kendi aileleri dahil çok yönlü koruyucu, riskleri önleyici sistemlerin alt yapılarını acilen oluşturmak.
Narin cinayeti kadına yönelik şiddetin bir türüdür. Şiddet sorunu ile ilgili olarak maalesef mevcut kanunlar etkin olarak uygulanmadığı gibi, İstanbul Sözleşmesi gibi sözleşmelerden çıkarak, şiddet zihniyetine prim veriliyor…
Narin cinayeti sonrası da pek çok çocuk şiddete maruz kaldı, öldürüldü… Türkiye acilen hukuka dönerek, hukuk devletini güçlendirerek şiddeti karşı politikaları hayata geçirmelidir…”
Sorgu: Bir kız çocuğu neden babasını öldürmek ister? |