34,2739
36,8214
3.013,56
Ziya İPEK
Endüstriyel tesislerin, buhar sistemlerince tüketilen enerji miktarını azaltmak veya harcanan enerjinin bir kısmını geri kazanabilmek için etkili yöntemlere ihtiyaç duyduğunu kaydeden Pro-Per Enerji CEO’su Serhat Görgün, enerji üretimi operasyonlarının dünyanın her yerinde sorunsuz, verimli ve güvenli bir şekilde ilerlemesini sağladıklarını belirtti.
Görgün, tesislerin buhar sistemlerini daha verimli hale getirerek, sektörün yıllık enerji maliyetlerini milyonlarca dolar düşürerek, çevre emisyonlarını da azalttıklarını bildirerek, “Faaliyet gösterdiğimiz 4 iş kolu ile enerji hizmetleri noktasında enerji santralleri için ihtiyaç duyulan tüm hizmetleri tek elden sağlayarak sektörde öncü konuma geldik” dedi.
Merkezi İstanbul’da olan Pro-Per Enerji’nin 16 yıldan bu yana; ABD,Özbekistan, BAE’deki bölge ofisleri ve Nijerya, Güney Afrika ve Katar’da yer alan proje ofisleri ile 40’a yakın ülkeye aktif hizmet sunduğunu aktaran Görgün, doğalgaz ile çalışan elektrik santralleri, hidroelektrik, jeotermal santraller ve güneş enerjisi sahalarının en çok hizmet verdikleri tesisler olduğunu anlattı.
“Sektörün büyüklüğü 28 milyar dolara ulaşacak”
Görgün, “Türbinler, elektrik motorları ve diğer döner ekipmanlar başta olmak üzere her türlü elektro-mekanik ekipmanların; güneş enerjisi sahalarının kurulum, devreye alma, elektrik üretim tesisinin işletilmesi, planlı ve plansız bakımların yapılması, arızaların tespiti ve giderilmesi, yedek parça tedariki ile tüm bu işlemler için gereken özel ölçme aleti, el aleti, özel alet takımlarının tedarikini de gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
Görgün, 9 hidroelektrik ve 12 doğalgaz santralinin işletmesini de yürüttüklerini ifade etti. Fosil yakıtlarla çalışan türbinlerin bakım ve onarım pazarının 2020’de tüm dünyada 19 milyar doları bulduğunu, 2028 yılına kadar bu rakamın 28 milyar dolara çıkmasının öngörüldüğünü dile getiren Görgün, global anlamda sundukları hizmetlerle Türkiye’nin bu devasa pazardan pay alması için büyük çaba harcadıklarını söyledi.
Görgün, şunları kaydetti: “Günümüzde sürdürülebilir bir enerji çeşitliliğine sahip olan her ülkede mutlaka fosil yakıtlarla çalışan türbin teknolojisi kullanılmaya devam ediyor, bunun yanında buhar türbinleri, yenilenebilir kaynaklar ve günümüzde yeni bir teknoloji olarak hidrojen sistemleri geliyor. Gerek fosil yakıt gerek hidroelektrik güçle çalışan tüm türbin tiplerinde ilgili ekipmanların ürün yaşam döngüsünün sonuna kadar optimum verimlilikte çalışmasını sağlayıp enerji sektörüne katkıda bulunuyoruz.”
“200 MGW’lık güce sahip doğalgaz santralini taşıdık”
Elektrik üretiminde doğalgaz fiyatlarının çok yüksek olmasının; enerji üretimi yapan pek çok firmanın Türkiye’den ayrılmasına yol açtığına dikkat çeken Görgün, 200 megavatlık kurulu güce sahip bir doğalgaz santralini Özbekistan’a taşıdıklarını bildirdi.
Görgün, “Santrali sökerek ilgili tüm parçaları işaretleyip özel olarak sandıkladık, Özbekistan’daki bir lokasyonda yeniden kurduk. Her ne kadar bu tarz projeler bizler için iş olanağı sağlasa da ülkemiz içinde bulunan bu yatırımın farklı ülkelere kaymasını görmek bizi derinden üzüyor” diye konuştu.
Elektrik üreticilerine verilecek destek ve teşviklerin, gözden geçirilerek güncellenmesinin; hem üreticilerin ülkemizde daha etkin bir enerji üretimi yapmasını sağlayacağını hem de sektörün uluslararası pazardaki yerini sağlamlaştıracağına dikkat çeken Görgün, sektördeki yetişmiş elemana olan ihtiyacın da arttığını vurguladı.
“Güneş enerjisi sahaları kurmayı planlıyoruz”
Görgün, son 5 yıldır ciddi yatırımlarla büyüdüklerini, enerji sektörünün merkezi olan şehirlerde temsilcilikler kurduklarını, gaz ve buhar türbinlerinde kullanılan yüksek maliyetli özel alet takımlarına yüksek meblağlarda yatırımlar yaparak, her bir türbin teknolojisinde en az bir set olacak şekilde özel takım konteynerleri hazırladıklarını, bunları sadece kendi projelerinde değil ihtiyaç duyan müşterilerin kiralamalarına da imkân sağladıklarını duyurdu.
ABD’nin Houston şehrinde bölgenin en yetkin jeneratör bakım firmalarından Baseload Power ile bir iş birliğine gittiklerini ve GESA (Global Energy Services Alliance) firmasını kurduklarını dile getiren Görgün, bu sayede Kuzey ve Güney Amerika kıtalarında buhar ve gaz türbini bakım projelerine hazırlandıklarını, müşteri portföylerini artırmaya odaklandıklarını aktardı.
Görgün, sözlerine şöyle devam etti: “Önümüzdeki dönemlerde özellikle güneş enerjisi tarafında yapacağımız iş birlikleri ile Türkiye’de üretilen güneş panellerinin ABD’ye pazarlanması konusunda bazı yatırımların ön çalışmalarını yapmaya devam ediyoruz. Yenilenebilir kaynaklar konusunda yaptığımız iş birlikleri ile özellikle güneş enerjisi konusunda verdiğimiz hizmetlerin yanında panel üretimini de koyarak tüm dünyada güneş enerjisi sahaları kurabilecek bir yapının temellerini atmak üzere çalışmalar yapıyoruz.”