34,9194
36,7004
2.974,72
Devrik diktatör Beşşar Esed karşıtı güçlerin Şam’da kontrolü sağlamasının ardından, birçok Suriyeli, önceden yaşadığı evlerine geri dönerek yaralarını sarmaya başladı. Muhalif güçlerden Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) lideri Ahmed el Şara da (Ebu Muhammed el Culani) Esed yönetimi zamanı terk etmek zorunda kaldığı aile evine geri döndü ama eve başkasının yerleştiğini öğrendi. İngiliz The Times gazetesi, Culani’nin Şam’a gittikten sonra uğradığı evinde yaşadıklarını yazdı.
Kentin kontrolünün sağlandığı 8 Aralık günü erken saatlerde Şam’a varan Culani, önce sorumluluğundaki görevleri yerine getirdi. Hapishanelerin boşaltılması, yönetimin devralınması, halka çağrıda bulunma gibi vazifelerini tamamladıktan sonra HTŞ lideri, doğduğu ve büyüdüğü eve gitti. Esed zulmüne karşı başkaldırdığı için ailesi ile birlikte terk etmek zorunda kaldığı eve geri dönmek istiyordu.
Akşam saatlerinde evin önüne gelen Culani, dört arkadaşı ile birlikte asansörle onuncu kata çıktı ve kapının zilini çaldı. Esed, Şara ailesinin evine makine mühendisi Dr. Ahmed Süleyman ve eşini yerleştirmişti. Kapıyı açan Süleyman’a karşı Culani yumuşak bir üslupla ricada bulundu. Olaya tanık olan apartmanın kapıcısı Amer’e göre Culani, “Bu daireyi boşaltabilir misiniz? Gördüğünüz gibi ailemin burada onca yaşanmışlığı var ve geri taşınmak istiyorlar” dedi.
Daire mühendis ve eşine Culani’nin isyancılara katılması ve ailesinin Mısır’a kaçmasının ardından mülklerine el koyan Esad rejimi tarafından verilmişti. Kapıcı Amer, Culani’nin Dr. Süleyman’a eşyalarını toplaması için birkaç gün süre tanıdığını söyledi. Dr. Süleyman 2 gün sonra eşyalarını toplayarak daireyi terk etti. Yaşananlara ilişkin Times’a konuşan kapıcı, “Culani oldukça nazikti. Eski rejimden bir adam Culani’nin yerinde olsaydı, mühendis ve karısını pencereden aşağı atardı” dedi.
Culani’nin ve ailesinin yedi yaşındayken taşındığı batı banliyösü Mezzeh, pek çok insanın zihninde rejimle özdeşleştiriliyor. Burası üst düzey yetkililerin ve zengin iş adamlarının yaşadığı, bir tarafında askeri havaalanının, diğer tarafında ise adalet bakanlığı da dahil olmak üzere birçok bakanlığın bulunduğu bir yer. Culani’nin kimya mühendisi olan babası, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nda İsrail tarafından ele geçirilen Golan Tepeleri’ndeki aile evini o doğmadan önce terk etmek zorunda kalmıştı.
Esed yönetimi ile yaşadığı sürtüşme nedeniyle Culani’nin babası 1982’de Suudi Arabistan’a gitmişti. Suriye adına gerçekleştirdiği yurt dışı vazifesi sona erdiğinde ise Şam’daki Mazzeh muhitine taşınarak küçük bir bakkal ve yanında da bir emlakçı açmıştı. Bakkal iç savaşın ilk dönemlerinde rejim tarafından ele geçirilmiş, Culani ve ailesi Mısır’a kaçmak zorunda kalmıştı.
HTŞ lideri Culani terör örgütü PKK/YPG ile ilgili ilk mesajlarını verdi. Bir grup basın mensubunun sorularını cevaplandıran Culani, yıllardır süregiden çatışmalara artık son verilmesi gerektiğini belirterek bunun için yeni hükümetin ülkenin toprak bütünlüğünü sağlayana kadar mücadele edeceğini ifade etti. “Geçiş hükümetindeki Savunma Bakanlığı’nın ülkedeki tüm silahlı güçleri dağıtacağını dile getiren Culani, “Suriye devletinin yetkisi dışında hiçbir silah olmayacak” dedi.
Suriye’nin kuzeydoğusunda terör örgütü PKK/YPG ile devam eden çatışmalara ilişkin soruyu da cevaplayan Culani, “PKK ile Kürt halkımızı bir tutamayız. Terör örgütü ile Kürt vatandaşlarımız arasında büyük fark var” diye konuştu. Yeni anayasanın hazırlanması için komiteler ve konseyler oluşturulacağını bildiren Culani, şöyle devam etti: “Yetki biçimi uzmanların, hukukçuların ve Suriye halkının kararlarına bırakılacak.” İsrail’e de seslenen Culani, Suriye’nin egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak İsrail’in 1974 anlaşmasında belirlenin sınırlara çekilmesini istedi.