34,3248
36,2136
2.834,80
Antiquity dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, modern Homo sapiens, Neandertaller veya Denisovalılar da dahil olmak üzere çeşitli insan türleri, Tacikistan’ın Zeravshan Vadisi’nin bu bölümünde bir arada yaşamış olabilir ve bu da muhtemelen Asya’ya bir göç yolu olarak hizmet etmiştir.
Çalışmanın eş yazarı Yossi Zaidner, “Orta Çağ’da İpek Yolu güzergâhı olarak bilinen Zeravşan Vadisi’nin, bundan çok daha önce insanların yayılması için kilit bir güzergâh olduğu ortaya çıktı” dedi.
“Soii Havzak” olarak bilinen arkeolojik alanda yakın zamanda yapılan bir kazıda bilim insanları bir dizi taş alet, hayvan kemiği ve antik bitki örtüsü ortaya çıkardı.
Alanın üç farklı bölgesinde yapılan kazılarda, 20 bin ila 150 bin yıl öncesine kadar uzanan çeşitli dönemlere ait insan faaliyeti katmanları ortaya çıkarıldı.
Araştırmacılara göre bu kalıntılar, antik iklim ve çevreye dair ipuçlarının yanı sıra bölgede yaşamış farklı insan türlerini keşfetme potansiyeli de sunuyor.
Bilim insanları, yanmış odun ve kemik gibi organik materyallerin iyi korunmuş kalıntılarının, bölgenin antik ortamını anlamak için bu alanı “dikkate değer” kıldığını söylüyor.
Zaidner, “Bu, bölgenin antik iklimini yeniden inşa etmemizi sağlıyor ve daha ileri kazıların bölgedeki insan biyolojisi hakkında ipuçları ortaya çıkarabileceğine dair umut veriyor. Bu, Orta Asya’daki insan popülasyonlarının ve davranışlarının gelişimini anlamak için çok önemlidir” dedi.
Arkeologlar bölgede yapılacak yeni kazıların, eski insan türlerine ait popülasyonların birbirleriyle nasıl etkileşim içinde olduklarını ortaya çıkarabileceğine inanıyor.
Orta Asya’nın bu dağlık koridorunun, tarih öncesi insan popülasyonlarının geniş bölgelere yayılması için önemli bir geçiş noktası olarak hizmet etmiş olabileceğini söylüyorlar.
Zaidner, “Bu alanda devam eden araştırmaların, modern insanlar, Neandertaller ve Denisovalılar gibi farklı insan gruplarının bu bölgede nasıl etkileşime girmiş olabileceğine dair yeni bilgiler ortaya çıkaracağını umuyoruz” diye konuştu.
Bilim insanları önümüzdeki yıllarda devam edecek çalışmaların bu kritik bölgedeki insan göçü ve etkileşimine dair düşünceleri derinleştireceğini umuyor.