Yahudiler Amerika’da toplam nüfusun yaklaşık yüzde 3’ünü oluşturuyor.
Nüfus oranı yüzde 3 gibi küçük gözüküyor ama ülkedeki sosyal ve siyasal etkileri yüzde 50’nin üstünde.
Bu kadar güç nereden geliyor?
Örgütlü ve dayanışma içinde olmaktan.
Amerika’daki yüzde 3 Yahudi nüfusun tamamı birbiriyle sıkı ilişki içinde.
Bunların bir kısmı küresel şirketlerin sahipleri yani dünyayı da yönetme gücü olan patronlar ve aileleri.
Bir kısmı bu şirketlerin üst yöneticileri.
Bir kısmı televizyon sinema ve gazete sahipleri ve yöneticileri.
Bir kısmı da üniversitelerde kürsü işgal eden akademisyenler.
Geriye kalan küçük bir kısmı gelir seviyesi düşük insanlar.
Ellerindeki
ile Amerika’yı yönetecek politikacıları, başkanları, senatörleri onlar seçiyor.
Ellerindeki medya gücü ile halkı da istedikleri gibi yönlendiriyorlar.
dünyasında kendilerine yakın duranları parlatırken, farklı düşünenleri itibarsızlaştırıp önlerini kesebiliyorlar.
İnsan hakları, hukuk, çevre
gibi herkesin duyarlı olduğu alanlarda kurdukları sivil toplum örgütleri ile hem kendi kimliklerini gizliyorlar hem de bu alanlara ilgisi olan insanları kendilerine çekebiliyorlar.
Amerika’nın dışındaki ülkelerde de aynı politikayı uyguluyorlar.
Bir ülkede
insan haklarına, çevreye, hukuka duyarlı
hangi şirket, hangi ünlü hangi dernek hâkim medya tarafından öne çıkarılıyor ve parlatılıyorsa arkasını kazıyın bunlar çıkacaktır.
Amerika’daki örgütlü yahudilerin ezici çoğunluğu aynı zamanda siyonisttir.
Her canlının Yahudilere hizmet için yaratıldığına inanan, kendilerinden başka bütün insanların insanımsı hayvanlar olduğunu düşünen
evrenin en zararlı iki ayaklıları
.
2010 itibarıyla en yoğun
nüfusu İsrail (5,703,700),
(5,300,000), Rusya (900,000), Fransa (700,000), Kanada (375,000), Birleşik Krallık (295,000) ve Almanya (120,000)’dadır.
Yani Amerika’nın içinde küçük bir İsrail daha var.
ABD’nin içindeki bu gizli küçük İsrail, mevcut İsrail devletinden daha güçlü.
Hem ABD’yi yönetiyor hem israili hem de dünyayı.
Amerikalı örgütlü yahudiler farklı insani! örgütler aracılığıyla hem İsrail devletine hem de israildeki siyasal örgütlere sürekli parasal destek veriyorlar.
Ancak parasal destekte şöyle bir uygulama var.
İsraildeki bütün partiler para desteği alıyor ancak hangisi daha sertlik yanlısı ise en çok parayı o alıyor.
Yani ABD’li örgütlü yahudiler Filistin topraklarında
en sert en vahşi politikayı
kimler savunuyorsa en çok yardımı onlara yaparak, onların israilde daha güçlü ve etkin olmasını sağlıyorlar.
Bu uygulama da İsraildeki partilerin daha fazla sertlik yanlısı olmalarına neden oluyor.
Amerika’da politikacılara yaptıkları yüklü bağışlarla israile ABD’nin sürekli
sağlarken Amerikan kamuoyunu da yönettikleri politikacılara benzetmeyi ihmal etmiyorlar.
ABD’deki hâkim medyada sürekli
israilin sürekli mağdur olduğu
ve hayatını devam ettirebilmesi için yaşam savaşı verdiği işleniyor.
Televizyonlarda soykırım haberleri verilirken İsrailin Filistin topraklarında
değil, o topraklarda ayakta kalmaya çalışan masum insanlar olduğu ve
için filistinlilerle savaşmak zorunda olduğu işleniyor.
Bütün soykırım haberleri İsrail halkının
çerçevesinde sunuluyor izleyicilere.
Ancak 7 ekim 2023 tarihinde “
ya toptan özgürlük ya toptan ölüm
” kararı alan Gazze’nin askeri örgütü Hamas’ın İsrail’e yaptığı operasyonun ardından başlayan Gazze’deki israilin soykırımı yeni bir dönemin miladı oldu.
Siyonizmin üstünü örttüğü yalanları ortaya çıktı.
İsrailin masum olmadığını herkes anladı.
Siyonist yahudiler de gizlenmiyor artık.
İsrailin soykırımına açıktan destek verirken, her dinden her milletten dünyanın merhamet sahibi insanları da
çocuk katilini ve destekçilerini
durdurmak için boykot ve sokak gösterileri dahil elinden gelen her şeyi yapıyor.
Artık zalimin karşısındakiler de sessiz değiller.
Onlar da örgütlü Siyonist yahudiler kadar güçlüler çünkü haklılar.
İsrail ve yandaşlarına karşı sosyal medya vasıtasıyla dünyada kendiliğinden organik bir dayanışma doğdu.
Bu doğan güneşin ışığı ile çiçek görünümlü çöpler pis kokarak açığa çıkarken çöp görünümlü çiçekler açarak dünyayı güzelleştirecek.