34,4906
36,4961
2.918,48
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, TRT Spor’a açıklamalarda bulundu.
İŞTE OKAN BURUK’UN SÖZLERİ:
“Genelde kötü başlayıp iyi devam ediyoruz. Performans olarak da biraz daha eylül ekim ayı gibi performansımızı buluyoruz. En çok zorlayan bu sezon; milli takımdan gelen oyuncular. Geçen sezon çok uzun sürdü. Avrupa Şampiyonası’nda sonuna kadar gittik. Copa America’da Davinson sonuna kadar gitti. Onlara 2 hafta izin verdik, tekrar başlamaları, adapte olmaları, futbolu yaşamaları… Çok kişiyle konuştum, tüm takımlarda bu sıkıntı oldu.”
“Young Boys maçları, Beşiktaş maçı… Ne kadar eksik olsak da, transferi tamamlamasak da bizi üzen kötü oynamak. Bazen iyi oynar elenirsiniz, şanssızsınızdır. Kötü oynamak bizi üzdü. Bir hayır vardır.”
“KENDİMİZE HEDEF ÇİZDİK”
“Hayır olarak şunu görüyorum; Avrupa Ligi’nde olmak, orada yolu görmek… Kendimize hedef çizdik. Oradaki üzüntünün tam tersine Avrupa Ligi’nde yukarılara gitmek için ümitliyiz.”
“TATİL SÜRELERİ ÇOK DÜŞÜK”
“Barış Alper geçen sezon 69 maç yaptı. 1 ay tatil yapabilse, yeni sezona adapte olabilir. Mental olarak da çok zorlandılar. Biz bile 1 ay tatil yaptık, onlar bile geldiğinde ne çabuk başladı dediler. Futbolda tatil süreleri çok düşük.”
“Birçok oyuncunun açıklaması var böyle, fikstür kalabalık. Basketbol, voleybolda tatiller çok ama futbolda çok az.”
“Bazı oyuncularımız da Abdülkerim gibi, fiziksel olarak kalın olan oyuncular, daha geç form buluyorlar. Nelsson da öyle…”
“Young Boys maçlarında en büyük sıkıntımız da buydu. Davinson sakattı, yoktu; diğerleri yoktu, sağ sol bek yoktu. Defansif kurguda sıkıntılar yaşadık. Oyunu da etkiliyor. Biz önde oynayan bir takımız. Önde oyunu oynayamadık. Rakiplere o anlamda çok fazla şanslar verdik.”
“Young Boys maçlarında oyun kötüydü. Oyunda kilitlendik. Fiziksel ve zihinsel olarak oyuna bir türlü giremedik.”
“Batshuayi ve Icardi ikilisi, bağlantı oyuncusu. İkisini de oynayabiliyorlar. O maçta onu hayal ettim ama oyun içinde çıkmadı. Oyun içinde olmayınca ‘keşke yapmasaydım’ diyorsunuz.”
“İNANILMAZ BİR SABIRSIZLIK”
“Dünyanın hiçbir yerinde rastlamayacağınız şey… İnanılmaz bir sabırsızlık. Ülkede var, birinci suçlu teknik adam. Kazanınca hep beraber kazanıyoruz, oturduğu sandalyenin bile etkisi oluyor. Kaybedince teknik adam. Bunu da kabul ettim. Bir sene 14 maç kazandık, 15’inciyi yenilince kıyamet koptu. Geçen sezon 17 maç kazandık, 18’inciyi kaybedince olay oldu.”
“BU KADAR DEĞİLDİ”
“Bir önceki sene 13’üncü olmuş takım, yeni takım, yeni başlangıç… Maç kaybettik, berabere kaldık bu kadar değildi.”
“Şimdi taraftar da kazanmaya alıştı. Kaybettiği anda o tepkiyi otomatik veriyor. Onu da kabul etmek lazım.”
“ELEŞTİRİ OLACAK”
“Sabır, süreklilik… Süreklilik olmayınca teknik adamları da tüketiyoruz. Nasıl övgü varsa… Tottenham maçı çok iyi geçti, inanılmaz övgü oldu. Kötü geçince eleştiri olacak, onu da kabul etmek lazım.”
“Ne seviyede olduğumuzu bilmiyoruz. Futbolda ne seviyede olduğumuzu bilmemiz lazım. Bazen milli takıma da yapıyoruz. Avrupa Şampiyonası’na gidiyoruz, kendimizi birinci favori görüyoruz. Gruba düşüyoruz, kolay grup diyoruz. İyi futbol ülkesiyiz, tutkuluyuz ama orada da bir yarış olacak. Kaybetmek de var kazanmak da…”
“TRANSFERLERİ GEÇ BİTİRİYORUZ”
“İlk dönemden sonra beraberlik ve mağlubiyet sayımız çok az. Oyunu oturttuk. Transferleri geç bitiriyoruz. Icardi ilk maçı, Kayseri’de falandı, 6-7. haftaydı. Seferovic ve Gomis vardı. Takımın tam olarak oturması, oyuncuları tanımamız süre aldı. Önde oynadığımız oyuncuları tam olarak, Mertens, Icardi, Rashica… Barış, Kerem form buldu, ilk Yunus – Kerem başlamıştık hep, sonra rotasyon oldu. Takımı oturttuk. Ben de oyuncuları yeni tanıyordum. 7-8 haftada oyuncuları tanıyorsunuz. 5 puan uzaklaşmıştık Fenerbahçe’den, Başakşehir maçına kadar. Sonra Dünya Kupası arası oldu, dönüşte daha da yükselişe geçtik.”
“Bizim takım iyi maçları daha iyi oynuyor. Maç içi odaklanma, konsantrasyon veya daha rahat olabiliyor. İyi maçları hep iyi oynadık. Derbi maçlardaki galibiyet sayısı bunla alakalı. Belki benim için de geçerli. O maçlara daha iyi hazırlanıyor, hazırlıyorumdur belki. Genel olarak baktığınızda hep aynı oyunu oynadık. Kimseye karşı oyunumuzu değiştirmedik.”
“F.BAHÇE BİZE KARŞI NORMAL ÇIKTI”
“Fenerbahçe bence bize karşı normal çıktı, Kasımpaşa maçındaki aynı oyun ve benzer 11’le çıktı. Öndeki karşılamaları, ikinci – üçüncü bölgede karşılamaları, birebir Kasımpaşa maçı analiziyle eşleşti. Önemli olan ilk golü bulmaktı. Bir anda iki gol bulunca maç bitti. 1-1 olsa farklı olur, 1-0 geriye düşsen farklı olabilir. 2-0’ı yakaladıktan sonra maçı çok rahat geçirdik.”
“BAZEN GÖRMEMEK GEREKİYOR”
“Önemli olan oyuncuyla zorluk yaşamak rahat. Önemli olmayan oyuncuyla zorluk yaşamak kötü. Oynayan hep mutlu. Oynamayan oyuncuyu da doğru yönetmemiz lazım. Ekibimle birlikte bunu yapmaya çalışıyoruz. Türk yardımcılarım var, yabancı yardımcım var. Yabancı yardımcım, yabancı oyuncularla daha ilgili. Hiç kimseyi aynı anda mutlu edemeyiz. Bazen görmemek, idare etmek gerekiyor.”
“CEZAYI KESMENİZ LAZIM”
“Her dönem farklı oluyor. Bir sürü ülkeden karakter geliyor. Doğru anlayıp analiz etmek gerekiyor. Mutsuzluk oluyor, önemli olan takıma yansıtmaması. En önemlisi onlarla aramdaki saygı sevgi. Saygıyı yıkarsa cezayı kesmeniz lazım. Ne olursa olsun.”
“TAKIMA KATKI SAĞLIYORLAR”
“Sara inanılmaz düzgün karakter, iyi profesyonel iyi bir aile babası. Jelert iyi karakter. Ismail Jakobs, Osimhen müthiş bir karakter mesela. Biraz daha bu sene dikkat ettik. Bir önceki seneye göre daha az tanınan ama daha genç oyuncular aldık, takıma katkı sağlıyorlar.”
“Mata ve Gomis, ilk sezonda soyunma odasında çok büyük katkı verdiler. Yedek olmalarına rağmen soyunma odasını çok iyi tuttular. Hepsine yetişemiyoruz. Bazen yoğunluktan, bir şeyden… Soyunma odasına giremiyorsun bazen. Orası başka bir şey. Orayı doğru oyuncuların tutması çok önemli.”
“HEP İSTEYEREK OYNADI”
“İlk geldiğimde Barış Alper ne performans verecek bilemiyordum. Hep isteyerek oynadı. Niye orada oynuyorum, niye orada oynamıyorum demedi. Barış’ın gelişimi, sol bekte geçtikten sonra geçen sene başladı. Ondan sonra oynaya oynayan önde devam etti.”
“Bir kere Muslera var, takımda, takım kaptanı. Torreira, Icardi… Mertens çok önemli karakter. Türk oyuncular takım içinde önemli. Bazen hocanın hatalarını bile oyuncu kapatabiliyor, bazen hoca oyuncunun kapatıyor. Yok desem yalan olur.”
“Üçüncü sene, Torreira, Mertens, Icardi, Barış, Kerem, Abdülkerim, Nelsson, Muslera… Tabii bekler hep değişiyor. Sacha Boey sonrası sağ bekte değişim oluyor. Sol bekte zaten oluyordu. 30 tane falan isim değiştirdik herhalde. Omurga belli, güçlü. Bir yarış da var. Önemli şeylerden biri formayı alan hep devam etti. Teknik adamlık avantajlarımdan biri, formayı alanı devam ettirdik. O da bir etken oldu. Hiçbir zaman yüzde 100 adalet olamıyorsun ama yüzde 90 olabiliyorsun.”
“Bence Kerem hep iyi oynuyordu. Hep gole yakın oynuyordu, kaçırıyordu. Benfica’da geçen 3 gol attı. Kendi gitmek istedi, çok istedi. Kerem’de hep bir Avrupa hayali vardı, gidip kendini orada görmek istedi. Bunu futbolcuyken hepimiz istedik. Buraya hep geri dönüş şansı var ama Avrupa’ya gitmek istiyor. Kerem yükselerek oynuyor. Avrupa’da daha çok duyulan bir oyuncu oldu. Hem Şampiyonlar Ligi hem lig performansı. Mili maçta şansız bir penaltı kaçırdı. Hatta Hakan Çalhanoğlu bile penaltı kaçırdı, ilk defa…”
“Geçen sezon Alanyaspor maçı oynadık, 3-0 yendik deplasmanda, kulübedeki 7 oyuncu Premier Lig’den gelmişti. Zaha, Ziyech, Tete, Ndombele, Vinicius, Davinson, Aurier…”
“Rakibe göre, maça göre hem 3’lü hem 4’lü kullanmayı düşünüyorum. Çünkü 3-4-1-2’den verim aldık. Rakiple hep birebir eşleştik. Tottenham 4-3-3 oynadığı için biz direkt 2 santrfor ve stoper ile eşleşti, Mertens ise Bissouma ile eşleşti. 3-4-1-2 oynamamızın nedenlerinden biri buydu, adam adama baskı yapabilmek için… 1-2 orayı kapatıyor aslında. Orada, arkadaki 3’lünün işi zorlaşıyor. Davinson’u sağ kenarda kullandık, Kaan’ı ortada kullandık. Davinson çünkü hem içi hem dışı kapatabiliyordu. Abdülkerim de en iyi maçlarından birini oynadı, hem kanadı kapattı hem içeriye sıkıştı.”
“Icardi bağlantı oyuncusu burada oldu. İtalya’da falan yok. Eskiden hep ceza sahası içi oyuncusuydu. Buradaki gelip top alma işi yoktu.”
“Transfere 1.5 aydan çok var. Avrupa Ligi 30 Ocak’a kadar gidiyor. Birini alırsan oynatamıyorsun, satarsan elindekinden oluyorsun. Gönderecek oyuncuları doğru düşünmek lazım. Kimse bilmiyor ama orada 3 tane oyuncu ekleyebiliyorsun, 5 tane çıkarsan da 3 ekleyebiliyorsun. Mevcut düzende elimizde Sallai var kadroya giremeyen. 2 transfer yapıp listeye ekleyebiliyoruz. Transferi doğru düşüneceğiz zamanında….”
“Osimhen’in ocakta gidişini hiç düşünmüyoruz. Öyle bir şey yok. Kendisi de kalacağını söyledi.”
“Barış’a da önemli teklifler geldi ama bırakmayı hiç düşünmedik. Barış kaldı.”