‘Öğretim Birliği’ yasasıyla 1924’te kapatılan kurumlara göz yumuluyor

BEĞENDİM

Gazetemiz Cumhuriyet, 8 Haziran’da terör örgütü Hizbullah’ın medrese yapılanması Âlimler ve Medreseler Birliği’nin (İttihad’ul Ulema) medrese yapılanmasını gündeme getirdi. Başkanlığını Hizbullah’ın eski İran sorumlusu olarak bilinen Enver Kılıçarslan’ın yaptığı birliğin yasadışı medreseleri “hafızlık” ve “Arapça” olmak üzere ikiye ayrılıyor. Hafızlık medreselerinde 10 ila 13 yaş arası öğrenciler eğitim görürken Arapça medreselerde ise 13 ila 17 yaş arasındaki öğrencilere sözde eğitim veriliyor. Birliğin “öğrenci yetiştirme ve barındırma” iznini ise Diyanet İşleri Başkanlığı sağlıyor.

Birlik, 16 Mayıs’ta ise medreselere alım için açıklama yapmıştı. Şimdi birlikten medreselere alım yapıldığına yönelik yeni bir açıklama daha yapıldı. Söz konusu açıklamada; İslami derslerin gösterildiği “Arapça” medreselerde bütün başvuranların alınacağı belirtilirken, hafızlık medreseleri için mekân ve imkânlardan dolayı kota sınırlaması yapıldığı belirtildi. Hafızlık medreselerinin sadece Diyarbakır, Batman ve Bingöl’de olduğu açıklandı. Açıklamada kız medreselerinin tamamının dolduğu, erkek medreseleri için alım yapılacağı açıklandı.

‘SAYGIN EĞİTİM KURUMU’

Bu açıklamanın yanı sıra birlikten medreselerin sözde önemine ilişkin de bir açıklama yayımlandı. Açıklamada medreselerin İslam uygarlığı için önemli olduğu, Selçuklu ve Osmanlı devletlerinde saygın eğitim kurumları olarak faaliyet yürüttükleri savunuldu. “Medreseler, yalnızca âlimler değil, aynı zamanda toplumun rehberleri ve devlet adamlarını da yetiştirmiştir” denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Medreseler için gericilik gibi ithamlarla bulunmak, bu kurumların tarihsel rolünü ve bilimsel katkılarını görmezden gelmek demektir. Bu tür eleştiriler, tarihsel gerçeklikten uzak, medreselerin insanlık tarihine sunduğu bilimsel ve ahlaki mirası yeterince kavrayamamış olmanın bir sonucudur. Medreseler, ilim ve hikmetin harmanlandığı köklü bir eğitim sistemi olarak, hem geçmişte hem de günümüzde İslam toplumlarındaki konumunu koruyarak bütün bir insanlığa hizmet etmeye devam edecektir.”