34,3784
36,8419
2.968,04
Küresel internet platformu, film yapım ve dağıtım şirketi MUBI, “Queer” adlı filmin gösteriminin yasaklanması nedeniyle Türkiye’de düzenlediği film festivalini iptal etti.
Başrolünde ünlü aktör Daniel Craig’in oynadığı, iki eşcinsel erkeğin aşkını anlatan “Queer” filmi, 7 Kasım’da başlaması planlanan MUBI FEST’in açılış filmi olacaktı.
MUBİ, Instagram hesabından yaptığı duyuruda, tüm biletleri tükenen festivalin başlamasından saatler önce, Kadıköy Kaymakamlığı’ndan filmin gösteriminin yasaklandığına dair bir tebliğ aldıklarını söyledi.
MUBİ’nin açıklamasına göre film “toplum barışını tehlikeye atacak provokatif içerik taşıdığı” gerekçesiyle yasaklandı.
MUBİ, “Bu yasak kararının, sanatı ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir müdahale olduğuna inanıyoruz” dedi.
Şirket 10 Kasım’a kadar sürmesi planlanan festivalin bu nedenle tamamen iptal edildiğini açıkladı.
Kadıköy Kaymakamlığı konuyla ilgili kamuoyu açıklaması yapmadı.
‘LGBTİ+’lara dönük sansürün ne kadar sistematikleştiğini gösteriyor’
Eşcinsel haklarını savunan kuruluşlardan filmin yasaklanmasına tepki gösteren açıklamalar geldi.
BBC Türkçe’ye konuşan Kaos GL Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar “Maalesef hiç şaşırtmadı çünkü 2015 yılından beri neredeyse her LGBTİ+ etkinliği yasaklanıyor kaymakamlıklar ve valilikler tarafından” dedi.
“Burada da Queer filminin, bir eşcinsel filmi olarak gösterilmesi, içinde eşcinsel bir aşk hikayesine de yer vermesi radarlarından kaçmamış, o yüzden şaşırmadım” diye ekledi.
Kadıköy Kaymakamlığı’nın 2023 yılında Onur Haftası kapsamında “Pride” filminin gösterimini de yasakladığını hatırlatan Tar, “Bu Türkiye’de LGBTİ+’lara dönük sansürün artık ne kadar sistematikleştiğini gösteriyor” dedi.
Yıldız Tar, “MUBİ’nin tutumunun övgüye değer olduğunu” belirtti ve “Festivalin açılış filminin yasaklanması üzerine, ‘bu durumda, sansür varsa festival yok’ dediler ve bence bu çok kıymetli bir tutum” yorumunu yaptı.
Eşcinsel haklarını savunan sivil toplum kuruluşu SPoD’un Genel Koordinatörü Oğulcan Yediveren de “Bu yıl, bu yasaklar silsilesinde artık çemberi biraz daha genişletmeye başladıklarını gördük. İlki Altın Portakal Film Festivali’nde oldu. Orada ‘LGBTİ+ filmlerini almadık’ açıklaması yapıldı. Hemen ardından şu anda konuştuğumuz film yasağı geldi” dedi.
Yediveren, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada “Bu LGBTİ+’ların nefes alabileceği hiçbir alan bırakmamak üzerine kurulu bir siyaset yapma biçimi” yorumunu yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2023’te yaptığı bir konuşmada eşcinselliği “sapkın akım” olarak nitelendirmişti.
Erdoğan, “Bizim LGBT ile ne ilgimiz ne de alakamız var. Çünkü biz aileyi kutsamışız, onu kutlu bir kurum olarak sayıyoruz” demişti.
‘MUBİ bütün yasaklara tavır sergiledi’
Sinema Televizyon Sendikası, Instagram hesabından yaptığı duyuruda yasak kararını kınadı.
Sendika “Demokrasilerde sanatçı ve bireyin en temel hakkı olan ifade özgürlüğünün, eşit vatandaşlık ilkesine aykırı şekilde, ‘toplum hassasiyetleri’ gibi muktedirlerce tanımlanan gerekçelerle kısıtlanması kabul edilemez” ifadeleri kullandı.
Türkiye’de kültür, sanat ve medya alanlarında karşılaşılan ifade özgürlüğü kısıtlamaların takip eden Susma Platformu’ndan Özlem Altunok da BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada MUBI platformunun iptal kararını övdü.
Altunok “Pek çok filmi izlemekten, bir araya gelmekten mahrum bırakılmış olabiliriz ama bu iptal kararıyla MUBİ, LGBTİ+ yasaklarının yanı sıra bütün yasaklara dair bir tavır sergileyerek aslında ‘oyunu kuralına göre oynamayacağını’ söylemiş oldu. Umarım bu kararlılıkla da yoluna devam eder” dedi.
İtalyan yönetmen Luca Guadagnino’nun 2024 Venedik Film Festivali’nde açılış yapan filminde, James Bond karakteriyle tanınan İngiliz aktör Daniel Craig, uyuşturucu bağımlısı bir eşcinsel erkeğin yalnızlığını canlandırıyor.
Film William S. Burroughs’un iki erkek arasındaki aşk hikayesini anlatan kısa romanından uyarlandı.
ABD’de 27 Kasım’da gösterime girecek film için Variety dergisine konuşan yönetmen Guadagnino “Romanı 17 yaşındayken okumuştum. Palermo’da, Sicilya’da yalnızdım ve bir anlamda roman beni buldu” demişti.
“Senaryoyu kendim yazmaya başladım. Amerika’daki yayımcıyı arayıp, telif haklarını soruyordum ve telefonda bana gülüyorlardı. O zaman doğru düzgün İngilizce de konuşamıyordum” diye konuşmuştu.
Guadagnino, ödüllü “Beni Adınla Çağır” (Call me By Your Name) filminin de yönetmeni.
Netflix de 2020 yılında eşcinsel bir karakter olduğu için senarist Ece Yörenç’in yazdığı “Şimdiki aklım olsaydı” adlı dizinin çekimlerini, izin alamadığı için iptal etmişti.
Türk girişimci Efe Çakarel’in 2007 yılında kurduğu MUBİ, 195 ülkede faaliyet gösteriyor.