35,1735
36,7350
2.970,10
Milli İstihbarat Akademisi (MİA) tarafından düzenlenen ” Yapay Zeka, Toplum ve Güvenlik Çalıştayı” başladı.
Köse, akademik etkinliklerin çoğu zaman uzmanlık alanlarına göre yapıldığını, ancak yapay zeka gibi kritik ve stratejik konuların daha kapsamlı ele alınarak, kuşatıcı bir diyalog platformu kurulmasının önemli olduğunu belirtti.
” Yapay Zeka, Toplum ve Güvenlik Çalıştayı”nın, nitelikli fikir alışverişine zemin hazırlayan perspektiflerin geliştirilmesine, disiplinler arası etkileşimlerin güçlendirilmesine önem katacağı kanaatinde olduklarını dile getiren Köse, şunları söyledi:
“Çalıştayımızın önemli katkılar sağlayacağı konularda 7 tane masamız olacak. Bu masalarda üst düzey kamu görevlilerinden akademisyenlere, farklı alanlardan, farklı disiplinlerden uzmanların özellikle de etkileşim sağlamasını önemsiyoruz. Özellikle de farklı disiplinlerden uzmanların diyaloğu, böylesi belirsizlik ortamlarında, geçiş ortamlarında kritik konulara daha nitelikli, çözüm odaklı cevaplar vereceği kanaatindeyiz. Bu tarz fikirlerin de böylesi ortamlarda geliştirilebileceğini düşünüyoruz.”
“Vizyonumuz dünyayla entegre bir istihbarat topluluğu oluşturmak”
Köse, MİA’nın, Türkiye’nin güvenlik ve istihbarat alanındaki faaliyetlerini, yüksek operasyonel kapasitesini bilimsel ve stratejik bilgiyle desteklemek arzusunda olduğunu vurgulayarak, “Vizyonumuz, çok kutuplu dünyanın rekabet ortamında Türkiye’de nitelikli, analitik, düşünen ve dünyayla entegre bir istihbarat topluluğu oluşturmaktır. Sizler de bu topluluğun doğal parçası ve üyelerisiniz. Bu topluluğun amacı hem bilgi üretimini teşvik etmek hem üretilen nitelikli bilgiyi talep edecek bir perspektif ortaya koymak ve bunu da kullanmaktır.” diye konuştu.
Sanayi Devrimi nasıl ekonomiyi, toplumu, kültürü, siyaseti, çalışma koşullarını, kentleri dönüştürdüyse bir devrim niteliğinde olan yapay zekanın da hayatın her alanına nüfuz edeceğini belirten Köse, “Yapay zeka, felsefi açıdan, kültürel açıdan çok büyük değişimlere neden olacaktır. Yapay zeka ve bilgi devrimi, geleceği derinlemesine şekillendirecek ve toplumsal ekonomik yapıları köklü bir şekilde dönüştürecek önemli bir değişim sürecini işaret etmektedir. Bugüne kadar ağırlıklı olarak daha çok teknolojik, teknik boyutlarıyla tartışılan bu meselenin siyasi, toplumsal, kültürel birçok boyutu vardır.” diye konuştu.
“Hazırlıklı olmayanların değişim önünde sürükleneceğini öngörebiliriz”
Köse, yapay zekayla yeni toplumsal fay hatlarının oluşacağı, küresel güç rekabetinin yeniden şekilleneceği kanaatinde olduklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bugün için üzerinde müzakere edilen, kavga edilen konuların bir kısmı önemsizleşirken, yepyeni bilmediğimiz konular üzerinde yeni rekabetler ortaya çıkacak. Veri egemenliği, işlemci gücü rekabeti, çip üretimi için nadir elementler ve yenilenebilir enerji kaynakları rekabetin odağında olacaktır. Dijital dönüşüm yepyeni bir ekonomi ve yepyeni bir toplum olacaktır. Bu toplum şu ana kadar bildiğimiz bir toplum da değil. Dolayısıyla hem bunu anlamak hem de buna yön vermemiz gerekiyor. Karşılaşacağımız meydan okumalara ilişkin hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu değişim ve dönüşüm sürecinin doğru bilgi, öngörü, toplumsal farkındalık ve ön hazırlıkla başarıya ulaşabilmesi mümkün olabilir.
Hazırlıklı olmayanların olumsuz senaryolarla yüzleştiklerinde bazı risklerle karşı karşıya kalacakları, hatta bu değişim önünde sürükleneceklerini öngörebiliriz. Bu devrimde kendini hazırlamayan ve değişim için gereken becerileri geliştirmeyen toplumlar sürüklenmeye mahkum olacaklardır. Buna karşı gerekli bilgi birikime ve iradeye sahip olan aktörler, geleceğe yön verme kapasitesine sahip olacaktır. Ülkemizin geleceğe yön veren aktörlerden biri olabilmesi için çabalarımızı hızlandırmamız gerekiyor. Bir geçiş dönemindeyiz ama bu geçiş döneminde aktör olabilmek için bu tip çabaları hızlandırmamız gerekiyor.”
Yapay zeka teknolojilerinin hayatı kolaylaştıran yenilikler getirdiğine, sağlıktan eğitime, güvenlikten enerjiye kadar geniş bir alanda verimliliği artıran, maliyetleri düşüren yeni çözümler ortaya koyduğuna işaret eden Köse, bu durumun veri güvenliği, etik sorumluluklar ve mahremiyetin korunması gibi çok ciddi tartışmaları da beraberinde getirdiğini söyledi.
“Kurumların da bu dönüşümün gerisinde kalmaması gerekiyor”
Köse, güvenlik ve istihbarat alanlarında yapay zekanın oyun değiştirici bir rol üstlendiğini ifade ederek, “İstihbarat ve güvenlik kurumlarının kendilerini yeni meydan okumalar karşısında dönüştürmesi bir zorunluluk. Siber güvenlik, analiz teknikleri ve kriz yönetimine kadar birçok alan bu bağlamda dönüşüyor. Kurumların da bu dönüşümün gerisinde kalmaması gerekiyor.” dedi.
Yapay zekanın karar alma süreçlerini yeniden yapılandırdığını gözlemlediklerini belirten Köse, “Yapay zeka konusunda devrim niteliğindeki gelişmelerin, güvenlik ve istihbarat alanlarını da yapısal olarak dönüştüreceğini öngörüyoruz. Dolayısıyla Türkiye olarak bu dönüşümün de gerisinde kalamayız. Bu kapsamda Milli İstihbarat Akademisi olarak, yapay zeka alanında yetenekli uzmanlar yetiştirmeyi ve veriye dayalı stratejik analizler üretmeyi öncelikli hedeflerimizden biri olarak ortaya koyuyoruz.” diye konuştu.
Köse, yapay zeka sürecinin bir parçası olunması gerektiğine vurgu yapan Köse, “Milli İstihbarat Akademisi olarak yapay zeka alanındaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu alanda Türkiye’nin stratejik bilgi birikimini güçlendirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.” dedi.
Talha Köse, 2 gün sürecek çalıştayın, yapay zekanın toplum ve güvenlik üzerindeki etkilerine dair farkındalık oluşturmasını, yenilikçi fikirlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamasını ve geleceğe yönelik stratejilere katkı sağlamasını temenni etiklerini söyledi.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, “Yapay Zekanın Geleceği ve Toplum” başlıklı sunum yaptı.
Ardından Virginia Tech Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Kantarcıoğlu’nun, “Bir Memleket Meselesi Olarak Yapay Zeka” başlıklı video mesajı yayımlandı.
Konuşmaların ve sunumların ardından “Yapay Zekanın Getirdiği Meydan Okumalar” başlıklı açılış paneline geçildi.
Moderatörlüğünü MİA Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yenal Göksun’un yaptığı panelde, MİA Başkanı Prof. Dr. Talha Köse, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürü Sadullah Uzun ile TÜBİTAK Yapay Zeka Enstitüsü Müdürü Dr. Mehmet Haklıdır, yapay zeka teknolojilerinin beraberinde getirdiği unsurların artılarını ve eksilerini değerlendirdi.
Öğleden sonraki oturumları, basına kapalı devam edecek çalıştay kapsamında, yapay zeka, toplum ve güvenlik konuları ele alınacak.
Alanında uzman akademisyenlerin fikir alışverişinde bulunduğu çalıştay yarın tamamlanacak.