METEOR YAĞMURU SARSINTISI TETİKLER Mİ? | Persid meteor yağmuru Kuran’da geçiyor mu?

0

BEĞENDİM

0

Perseid Meteor Yağmurunu izlemek için hazırlıklar devam ederken her sene 12 Ağustos’u 13 Ağustos’a bağlayan gece en ağır halde gözlemlenen meteor yağmurunda, saat 56-60 göstaşının atmosfere giriş yapması bekleniyor. Kent ışıklarından uzak yerde izlenmesi tavsiye edilen, gökbilimcilerin yanı sıra halkın da ağır ilgi gösterdiği meteor yağmuru için arama motorlarında araştırılan ‘Meteor yağmuru zelzelesi tetikler mi? Persid meteor yağmuru Kuran’da geçiyor mu?’ sorularının karşılığını haberimizde derleidk. İşte ayrıntılar…

METEOR YAĞMURU SARSINTISI TETİKLER Mİ?

Perseid meteor yağmuru ve sarsıntı ortasında direkt bir bağlantı bulunmamaktadır. Perseid meteor yağmuru, dünya atmosferine giren Perseid meteorlarının yarattığı parlak ışıklı izlerin gökyüzünde oluşturduğu görsel bir etkinliktir. Bu meteor yağmuru, her yıl Temmuz sonundan Ağustos başına kadar en besbelli biçimde görülebilir. Fakat, meteorların atmosfere girmesi sırasında yaratılan ısı ve ışık gücü, yer yüzeyinde büyük ölçekli zelzelelere neden olabilecek çeşitten bir güç değildir.

Depremler, yer kabuğundaki kayaçların hareketi sonucu oluşan jeolojik olaylardır. Çoklukla tektonik levha hudutlarındaki gerilme, çekme yahut kayma nedeniyle meydana gelirler. Sarsıntılar çoklukla çok daha büyük güç ve süreçlerle alakalıdır ve meteor yağmurları üzere gök olaylarından kaynaklanmazlar. Sonuç olarak, Perseid meteor yağmuru ve zelzeleler ortasında rastgele bir neden-sonuç münasebeti bulunmamaktadır.

PERSİD METEOR YAĞMURU KURAN’DA GEÇİYOR MU?

Kur’an’da meteor yağmurları hakkında spesifik bir söz bulunmamaktadır. Lakin, Kur’an’da gök olaylarına ve kozmosun yaratılışına genel olarak değinilir. Örneğin, “Biz gökyüzünü bir tavan üzere kıldık, lakin onu korumak için ne bir çatı vardır, ne de koruyucular.” (Enbiya Müddeti, 32) üzere ayetlerde kozmosun yaratılışı ve gök olayları anlatılmıştır.

GÖK OLAYLARI İLE İLGİLİ KURAN’DA GEÇEN AYETLER

• “Gökleri ve yeri yaratan Allah ne kadar yücedir! Gökleri ve yeri yaratan Allah ne kadar gerçek ve pek yücedir! O’nun kararı, yeryüzünde ve gökte olur. O’nun olan şeyler yüzde yüz, her an hikmetle yaratılır.” (Zümer Müddeti, 5)
• “Göklerde ve yerde olanların tümü Allah’ı tesbih eder. O, sevgilidir, hakimdir.” (Haşr Mühleti, 1)
• “Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O, yüksek ve büyük olandır.” (Şura Müddeti, 4)
• “Yeri sizin için bir döşek, göğü de bina kılan O’dur. Sizi anne karnında döşekten sonra yaratandır. O, hikmet sahibi, bilendir.” (Zukhruf Müddeti, 10)

• “Güneş ve ay, hesapla hareket eder. Yıldızlar da boyun eğerler.” (Rahman Müddeti, 5-6)
• “Güneşi ve ayı hesapla buyruk altında tutarız.” (Yasin Mühleti, 38)
• “Andolsun, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. Gölgeleri bile sabah ve akşam secde eder.” (Rum Müddeti, 18)
• “Biz, göğe yükselip giden yıldızlara, onun için gözetici gönderdik.” (Hicr Mühleti, 16)
• “Gökleri ve yeri yaratan, gökten su indiren ve onunla size rızık olarak çeşitli meyveler çıkaran Allah ne kadar yücedir! O’nun buyruğu yeryüzünde dolaşır. Sonra tekrar O’na yükseltilir. O, ölüleri de diriltir. Elbet Allah, her işte güç yetirendir.” (Yunus Müddeti, 31)
• “Allah, yıldızları da sizin için birer kılavuz yaptı. Onlarla karanlıkları denizlerde ve karada yolunuzu bulursunuz diye. Biz, ayetleri detaylı bir biçimde açıklarız.” (Enam Müddeti, 97)
• “O, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Büyükler büyüğü Allah ne kadar yücedir! Karar yalnız O’nundur. Siz, O’na koşanların dışında tapacaklarınızı bırakınız.” (Zuhruf Mühleti, 84-85)
• “Sizi bir tek nefisten yarattı, sonra ondan eşini yarattı ve ikisinden birçok erkek ve bayan türettik. Sizden birbirinize olan haklarınızı isteyin. Allah’tan dileğiniz şeyi Allah’tan isteyin. Allah, her şeyi bilir.” (Nisa Müddeti, 32)
• “Göğü bir örtü yaptık. Fakat onu döşek üzere yaptık. Elbet onun yaratılmasında büyük bir kudret vardır ve onun yükseltilmesinde de büyük bir ihsan vardır.” (Dukhan Müddeti, 6-7)
• “Göğe ve yere bakmadılar mı? O halde, onları nasıl yarattık?” (Kamer Mühleti, 49)
• “Sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan; sonra onu bir nutfe olarak inançlı bir yere yerleştirdik; sonra nutfeyi bir alaka olarak yarattık, sonra alakayı bir et kesimi olarak, sonra et modülünü kemik olarak yarattık, sonra kemikleri etlendirdik. Sonra, onu öteki bir yaratıklık olarak çıkardık. O halde Allah’a hamd olsun, yarattıkları ortasında dönüp duran bir toplum olarak O’na döneceksiniz.” (Mü’minun Mühleti, 12-14)