h Dolar 35,4903 % 0
h Euro 36,5566 % 0
h Altın (Gr) 3.048,01 %0,35
a İmsak Vakti 02:00
İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
  • DOLAR 35,4903h

    35,4862

  • EURO 36,5566h

    36,5349

  • Gram Altın 0,35h

    3.048,01

a

Meksika sınırının yeni rotası

Meksika sınırının yeni rotası
0

BEĞENDİM

Los Angeles yanıyor.

Günlerdir süren yangında 16 bin hektar alan kül oldu.

Alevler 12 bini aşkın binayı tahrip etti.

24 kişi öldü, 16 kişi kayıp.

Ekonomik hasar 150 milyar dolar civarında.

Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, “Ortaya çıkardığı maliyetler, ölçek ve kapsam açısından ABD tarihindeki en büyük doğal afet olabilir” diyor.

ABD afetle boğuşurken, Türk kamuoyu, yangının magaziniyle meşgul.

Günlerdir Türk ünlülerin Los Angeles’taki bilmem kaç yüz bin dolarlık villalarının yandığını okuyoruz. ‘Ocağına ateş düşen’ varlıklı Türklerin, servetlerini ABD’ye taşıdığını ya da bu ülkeye yerleştiğini anlıyoruz.

Biraz ilerideki Meksika sınırında içlerinde Türklerin de olduğu yoksullar ABD’ye yasadışı şekilde girmek için bekliyor.

Amerika’nın Sesi’ndeki habere göre 2021’den bugüne kadar 60 bin Türk, yasa dışı yollardan ABD’ye gelerek, iltica etti. Cezaevindeki kaçak Türk kaçak sayısı 15 bini aştı.

Meksika, son yıllarda kaçak Türklere karşı önlemlerini arttırsa da şebekeler yeni rotalar buluyor. Kaçaklar günlerce süren tehlikeli bir yolculuğu göze alarak, ABD’ye varıyor.

Her mahallede bir kaçakçı

Güvenlik nedeniyle adını açıklamayacağım bir genç, ona ‘X’ diyelim, bu yolculuğa çıkanlardan.

İstanbul’da bir özel şirkette çalışıyormuş.

Bekarmış.

ABD’ye gitmek üzere 300 bin TL verip kaçakçılarla anlaşmış. Bu para uçak biletlerini ve kartelin alacağı parayı içeriyor.

Toplamda 600 bin TL harcamış.

“İstanbul kaçakçı dolu, her mahallede var” diyor.

Kaçakçıların Meksika’daki şebekeyle bağlantıları varmış.

21 Ekim’de tek başına İstanbul’dan Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Dubai’ye uçmuş. Yakayı ele vermemek için THY’yi değil, Emirates Hava Yollarını tercih ediyorlarmış.

Yolculuk beş buçuk saat.

Dubai Havalimanı’nda sabaha dek bekleyip ertesi gün Brezilya’nın başkenti Sao Pauoa’ya kalkan iki katlı uçağa binmiş. “Üst katta zengin Brezilyalılar, alt katta bizler vardık” diyor.

Yolculuk 17 buçuk saat…

Türkiye’deki kaçakçılar “İndiğin saatte seni havalimanından alacaklar” demişler. Öyle de olmuş. Sao Paulo-Guarulhos Havalimanı’nda Brezilyalı kartel üyesi tarafından otele götürülmüş. Kartele bin dolar vermiş.

Kolombiya’da bir Türk

İki gün sonra sekiz saatlik yolculukla Kolombiya’nın başkenti Bogota’ya uçmuş. Onu El Dorado Havalimanı’nda bir Türk karşılamış. Kartel üyesi olan bu Türk, Kolombiya’da yaşıyormuş. O da bin dolar almış.

Ertesi gün Kosta Rika’nin başkenti San Hose’ye, iki saat sonra El Salvador’un başkenti San Salvador’a uçmuş.

İki tabancası ve dövmeleri olan kartel üyesi tarafından karşılanmış.

Arabada dört Ekvatorlu ve Venezuelalı kadın ve bebekleri bulunuyormuş. Onlar da ABD’ye gidiyorlarmış.

Yol üç buçuk saat sürmüş.

Guatemala sınırına doğru giderken asker yolları kesmiş. Kartel üyesi “Yere yatın” diye bağırıp direksiyonu ormana kırmış.

Bir öğretmen, polis ve uzman çavuş…

Guatemala’ya girmişler.

Başka arabaya nakledilmişler.

20 insan alt alta üst üste, nefes bile alamadan seyahat etmişler.

İçlerinde beş-altı Türk varmış.

Biri öğretmen, diğerleri polis ve çavuşluktan ayrılma.

Kartelin evinde gece konaklamışlar.

Silahlı adamlar tarafından otobüse bindirilmişler. 17 saatlik bir yolculuktan sonra Flores şehrine varmışlar. Aç susuz ve uykusuz geçen bir yolculukmuş bu.

Timsahlı nehirden teknelerle geçirilmişler.

İnek arabalarına bindirilerek, yağmurun altında Guatemala’dan Meksika’ya geçirilmişler.

Üstü açık arabalara doldurulup beş saatlik yolculukla Ensenada şehrine getirilmişler. Güzergah boyunca Meksika polisine rüşvet dağıtmışlar. Polisler araçlarda kaçaklar olduğunu elbette biliyormuş.

Bir otelde mola vermişler.

Cancun’a doğru yola çıkmışlar.

Otobüsle sekiz saat gidip şehre ulaşmışlar. Bir gece Cancun’da kalmışlar.

Sınırdaki Tijuana şehrine giden uçağa binmek için geldiği Cancun Havalimanı’nda polise yakalanmış.

Ülkeye kaçak girdiği için tutuklanmış.

“Üç-dört gün yattım. Tek kişilik hücredeydim. Sabahları sade lahana yiyor, ağlıyorum. Doktor bir kız geldi. ‘Niye ağlıyorsun?’ dedi. ‘Çok zor şartlardayım’ dedim. Müdürle konuşmuş. Beni bıraktılar.”

Ertesi gün havalimanında yine yakalanmış.

Eline “15 gün içinde Meksika’yı terk et” yazılı kağıt vermişler.

Havalimanına üçüncü kez gittiğinde bir grup Türk kaçakla karşılaşmış. Onlar da yakalanmış. Bu, belgesini polise gösterip kurtulmuş.

Trump’ın kazandığı gün

Cancun’dan umut kesilince kartel, “Merida şehrine git, oradan göndereceğiz” diye haber göndermiş. Otobüse binmiş, Merida’da inmiş.

Bir gün sonra Merida Havalimanı’nda göçmen polisi beklediği için uçağa gidememiş. Ertesi gün şansını denemiş. Havalimanında polisi görmeyince Meksika’nın başkenti Mexico City’e havalanan uçağa binmiş. Buradan aktarmalı ver elini Tijuana…

Los Cabos adlı bir tatil şehrine gitmiş.

Otelde bir gece kalmış.

Ertesi gün bir araca 20 kişi doluşmuşlar. İçlerinde beş-altı Türk varmış. Üçü diş hekimi, biri öğretmen. Ne bir yemek yiyebilmiş ne de su içebilmişler. Silahlı kartel üyeleri aralıksız uyuşturucu kullanmış.

Nihayet Tijuana’ya varmışlar.

Otel sınıra üç kilometre mesafedeymiş.

Gece polis baskın düzenlemiş.

“Sen de ABD için mi geldin?” diye sormuşlar.

“Kuzenime” diye yalan söylemiş.

Pasaportuna bakıp serbest bırakmışlar.

Gece 12’de otelden çıkarılarak, sınıra getirilmişler. Sınırın iki yanına merdiven dayamışlar. 10 metre yüksekliğindeki merdiveni aşıp ABD’ye ayak basmışlar. Amerikan polisi gelince kartel kaçmış, kaçaklar teslim olmuş.

ABD’ye girdikleri gün 5 Kasım’mış.

Kaçakları göndereceğini açıklayan Trump’un seçildiği gün…

Beraberindekiler Teksas Cezaevi’ne konmuş.

“Beni ayırıp serbest bıraktılar. Niye olduğunu bilmiyorum. Ben de anlamadım” diyor.

Bırakılınca New York’a uçmuş.

Türklerin durumu içler acısı

Gördüğü manzarayı şöyle anlatıyor:

“Türklerin durumu içler acısı… Kalabalık ve her yerde Türkler var. İş bulamıyor kimse. Normalde saatlik ücret 18-20 dolar. Kaçağı beş dolara çalıştırıyorlar. Bunu yapan da Türkler. Bazı kaçaklar hırsızlık yapıyor, dükkan yağmalıyor. Bir evde 35 kişinin kaldığını gördüm. Evde üç kişi iş bulabiliyor. İçlerinde siyasiler de var, yalandan ‘Siyasiyim’ deyip iltica eden de.”

Şu an bir başka eyalette yaşıyor.

Günde 250-300 dolar kadar kazanıyor.

Bir Türkle kalıyor.

“İyi ki gelmişim” diyor.

Ancak ömür boyunca kalmayı düşünmüyor.

Bu kaçak göçe “Türkiye tarihinin en büyük demografik afeti” dersek hata etmiş olmayız. Suriyeliler, Afganlar ve Pakistanlılar Türkiye’ye, Türkler ise Avrupa ve ABD’ye kaçıyor.

Varlıklar ilk uçakla…

Yoksullar Meksika üzerinden…

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP