34,5111
36,1520
2.963,00
DEM Parti’nin Gezi davasında yaşanan adaletsizliklerin ortaya çıkarılması amacıyla verdiği Meclis araştırması önergesinin, diğer önergelerin önüne alınarak görüşülmesi için verdiği grup önerisi sırasında tartışma çıktı.
DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un önergenin gerekçesini açıklamak için kürsüde yaptığı konuşma sırasında AKP Ankara Milletvekili Osman Gökçek, laf attı.
“GEZİ’DE DİRENENLER HİÇBİR YERE GİTMEDİ”
Oluç ise kürsüde sözünü kesen Gökçek’e tepki gösterdi. Oluç, şunları söyledi:
“İktidar, elindeki kolluk kuvvetleriyle ağır bir saldırı gerçekleştirdi ve bu saldırının, bu orantısız saldırının sonucunda 8 yurttaşımız hayatını kaybetti, görme yetisini kaybeden 36 yurttaşımız vardı, 9 binin üzerinde yurttaşımız yaralandı bunun sonucunda. O zamanın İstanbul Valisini ve İstanbul Emniyet Müdürünün isimlerini hatırlıyor musunuz? Bir şey hatırlanıyor onlar hakkında, bütün o işleri yapan bütün oraları karıştıran o kişiler daha sonra FETÖ’den yargılandılar. Şimdi, ne yapıyorlar çok fazla bilmiyorum ama isimleri tarihin çöp sepetine gitti, Gezi’de direnenler ise hiçbir yere gitmedi mücadelelerine devam ediyorlar.”
GÖKÇEK’İN “GEZİ TERÖR EYLEMİDİR” SÖZLERİNE TEPKİ
Konuşmayı bölen Gökçek, “Talep neydi? 3’üncü havalimanını anlatsana” dedi, Oluç ise “Kes sesini. Ben senin gibilerini çok gördüm bu Mecliste” karşılığını verdi Gökçek ise “Gezi terör eylemidir” deyince Oluç, “Hadi oradan. Soytarılığın yeri değil burası, TBMM kürsüsü” tepkisini gösterdi.
Oluç’un konuşmasını tamamlamasının ardından Gökçek sataşma olduğu gerekçesiye söz aldı ve şöyle konuştu:
“Gezi Parkı eylemleri bir terör eylemidir. Gezi Parkı’nda Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafları ile Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarını yan yana asanlar, Meşrutiyet Caddesi’nde Türk bayraklarını yakanlar, Ankara’da engelli araçlarını yakanlar, kaldırımları söküp insanlara taş atanlar, Türkiye’yi 100 milyar dolarlık bir sıkıntının içerisine sokanlar, bize özgürlükten bahsetmektedir. Gezi’deki talepleriniz neydi? Birinci talebiniz havalimanının yapılmamasıydı. Şu anda İstanbul Havalimanı Avrupa’da 1’inci havalimanı, dünyada 7’nci havalimanı durumuna gelmiştir. Berkin Elvan’ın cebine patlayıcı maddeleri koyup o çocukları sokaklara salanlar teröristin en önde gidenleridir, bunu çok iyi bilin. Recep Tayyip Erdoğan milletin oyuyla gelmiştir, milletin oyuyla oraya gelmiş olan kişilere darbe yapmaya kalktınız.”
“SOYTARI DEĞİLİM DİYEMEDİ”
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ise Gökçek’in sataşmadan söz aldığını anımsatıp “Kendisine ‘soytarı’ dedik ‘ben soytarı değilim’ diyemedi. Soytarı olduğu için de Geziyi anlaması zaten mümkün değil, hatibimiz yanıt verecek” dedi.
“FETÖ’CÜLERİ SAVUNANLAR ÇIKTI ORTAYA”
Ardından Oluç da şunları dile getirdi:
“Biraz evvel konuşurken de söyledim. Özellikle İstanbul Valisi ve İstanbul Emniyet Müdürünün FETÖ’den yargılanmış olduğunu özellikle orada söyledim ki hani bakalım kim onun arkasına geçip de onları savunacak diye. İşte FETÖ’cüleri savunanlar çıktı ortaya.”
“EN BÜYÜK SOYTARI SİZSİNİZ”
Gökçek ise “soytarı” lafını iade ettiğini belirterek “Tabii ki bu seviyeye düşmek istemem ama soytarı arıyorsanız en büyük soytarı sizsiniz. Mustafa Karasu, Duran Kalkan gibi teröristlerin soytarılığını gelip burada yapan siz değil misiniz. ‘En büyük soytarı sizsiniz’ diyorum” ifadelerini kullandı.
“HİÇ CİDDİYE ALMIYORUM SÖYLEDİKLERİNİ”
Oluç ise “Bu kadar seviyesiz bir tartışmayı, bu kadar mesnetsiz iddiaları cevaplamak benim fıtratıma da uygun değil, donanımıma da uygun değil. Onun için bir tarafa süpürüp atmak gerekiyor. Hiç ciddiye almıyorum söylediklerini. Kayıtlara geçsin” karşılığını verdi.
“BİRAZ ÖNCE BURADA BERKİN ELVAN’A İFTİRA ATILDI”
CHP Grubu adına söz alan Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise şunları ifade etti:
“Parlamentoda tam da aklıselim bir biçimde bu olayların sosyolojik, siyasi, hukuki yanlarını değerlendirip doğru sonuçlar çıkaracağımıza maalesef trol aklıyla ve trol söylemleriyle burada karşı karşıya kalıyoruz. Bu parlamento için rahatsız edici. Biraz önce burada Berkin Elvan’a bir iftira atıldı. Ben o davayı baştan sona izledim. 15 yaşında 15 kilo bir vaziyette defnettiğimiz ve mahkeme kayıtlarıyla cebinde hiçbir şey olmayan bir çocuğa bu kürsüden iftira olmasını ben bir vicdansızlık olarak kabul ediyorum. Daha da kötüsü, AKP sıralarından bunun alkışlanmış olmasını büyük bir vicdansızlık olarak gördüğümü, bir kötü hâl olarak gördüğümü buradan bir yurttaş olarak ifade ediyorum.”
DEM Parti’nin grup önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.