34,5454
36,2975
2.921,48
Haber : Narin Diri
(ANKARA) – Macaristan‘ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, ABD’nin Ukrayna‘ya Rusya topraklarında uzun menzilli füzelerin kullanımına izin vermesine ilişkin ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Matis Macaristan‘ın savaşın tırmanışına karşı olduğunu ve uzun menzilli füzelerin kullanımının seçimleri kazanmamış bir ABD yönetiminin Avrupa güvenliğini iç politika için tehlikeye atması anlamına geldiğini söyledi.
Macaristan‘ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, TEPAV’da ANKA Review Direktörü ve TEPAV Dış Politika Program Direktörü Gülru Gezer’in moderatörlüğünde katıldığı Türkiye – Macaristan İlişkileri ve Macaristan’ın AB Dönem Başkanlığı etkinliğinde ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı.
Matis uzun menzilli füzelerin Rusya topraklarında kullanımına ilişkin NATO ve Ukrayna arasında yarın gerçekleşmesi planlanan acil toplantı öncesinde NATO Genel Sekteteri Mark Rutte’nin Türkiye’yi ziyaret etmesinin çok önemli olduğunu söyledi.
Matis, ABD yönetiminin Ukrayna’ya uzun menzilli füzeler konusunda yeşil ışık yakması hakkında “Asıl amaçları bir sonraki başkanları için (Donald Trump) olabilecek en zor durumu hazırlamak. Yani aslında bir iç politika meselesinden dolayı bütün Avrupa’nın güvenliği ile oynamaya başladılar” dedi. Matis şu ifadeleri kullandı:
“Bizim duruşumuz çok basit; savaş savaştır, savaş kötüdür, barışın olması lazım insanların ölmemesi lazım. Tabii ki bu uzun menzilli füzelerin kullanımı durumu daha da kötüye getiriyor ve şu anda çok riskli bir zamandayız. Özellikle ABD’nin aslında seçimi kazanmamış yönetiminin bu tür adımlar atması aslında bizi, buralarda yaşayan insanları tehlikeye atması anlamına geliyor. Bu tür provokasyonlara uymamamız ve bunları kabul etmememiz gerekiyor. Mark Rutte’nin Türkiye’ye olan ziyareti bu açıdan çok önemli. Çünkü Türkiye mantıklı düşünen bir ülke. Yönetimi mantıklı bir yönetim. Bu konuda duygusal bir karar verilmemesi gerekiyor. Çok dikkatli olmamız lazım çünkü şu anda ocak ayının ortasına kadar geçici bir dönemdeyiz. Bu geçici dönemde bildiğimiz dünyayı yok etmememiz gerekiyor.”
Bir sonraki TDT Zirvesi Macaristan’da düzenlenecek
Macaristan’ın Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) zirvelerine 2018 yılından bu yana gözlemci statüsünde katıldığını hatırlatan Matis, Macaristan’ın özellikle Doğu’ya açılım politikası bağlamında TDT zirvelerine önem verdiğini belirtti.
Matis, “Başbakanımız gözlemci olduktan sonra gayriresmi ve resmi her toplantıya katıldı. Hatta öyle ki bir sonraki gayriresmi TDT zirvesi gelecek yılın ilkbaharında Macaristan’da organize edilecek” dedi.
Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya arasındaki arabuluculuk çabalarını destekliyoruz
Macaristan ve Türkiye’nin Ukrayna Savaşı’ndaki arabuluculuk çabalarını değerlendiren Matis, Ukrayna’nın Macaristan’ı arabulucu olarak kabul etmediğini, Türkiye’nin savaşın taraflarıyla arabuluculuk için daha elverişli ilişkilere sahip olduğunu söyledi. Matis şu ifadeleri kullandı:
“Ukrayna’da 150 bin kişilik Macar bir azınlık bulunuyor. Bu zaten Ukrayna ve Macaristan arasında her zaman kuvvetli bir problemdi. Ancak biz de komşu ülkemizde herhangi bir savaşın olmamasını istiyoruz. O savaşın olmaması ve insanların ölmemesi gerekiyor. Bunlar önemli şeyler ve diğer bütün detayları diplomatik bir şekilde masada konuşmak gerekiyor. Biz sadece bunu istiyoruz. Ancak Ukrayna tarafı 2016’dan itibaren başlayan Macar azınlıklara karşı yürüttüğü politikalardan dolayı bizim ikili ilişkilerimiz kötüye gitti. Ukrayna tarafı bizimle konuşmak istemiyor. Konuşmayı istemiyorsa arabuluculuk biraz zor. Bu konuda başarıya ulaşmış tek ülke aslında Türkiye Cumhuriyeti’dir. Biz de her iki tarafla konuşabildiğinden Türkiye Cumhuriyeti yönetimini destekliyoruz.”
AB’ye yönelik eleştiriler
Öte yandan Macaristan Büyükelçisi, Türkiye’nin AB üyeliğinin Macaristan tarafından desteklendiğini belirtirken, Macaristan’ın AB dönem başkanlığı boyunca AB ve Türkiye arasında ilişkileri pekiştirmek için çalıştığını vurguladı. Matis bir AB üyesi olarak Macaristan’ın AB ile uyumsuz hareket etme noktasında aldığı eleştirilere ilişkin bir soruya küreselleşme ve bloklaşma arasında AB’nin karar vermesi gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda AB’nin Çin’e karşı ticaret politikasını da eleştiren Matis, “AB’nin kendiyle ilgili bir stratejisi yok. Güzel uzun vadeli programlar olabilir ancak hiçbiri gerçekçi değil. Kendi başına Avrupa Birliği hiçbir konuda yeterince mesafe katedemiyor” dedi.