34,5804
36,2777
2.969,39
‘YEPYENİ GELİŞMELERİN TAKİP EDECEĞİ BİR SÜRECE GİDİYORUZ’
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’ndeki törenin ardından Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan’ı ziyaret eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, daha sonra Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’i belediyede ziyaret etti. Ziyaretlerinin ardından İl Özel idaresi Salonu’nda STK temsilcileri ile biraraya gelen Kurtulmuş, “Dünyanın çok önemli bir döneme girdiğini görüyoruz. Her gün farklı gelişmeler oluyor. Hem bölgemizde, hem küresel ölçekte yepyeni gelişmelerin küresel ölçekte sürekli birbirini takip edeceği bir sürece doğru gidiyoruz” dedi.
Burada Türkiye’nin hem bölgesel hem küresel olarak güçlü bir şekilde ayakta durmaktan başka hiç bir şansı olmadığını belirten Kurtulmuş şöyle konuştu:
“Bu bölgede gününü gün ederek, vakti boşa geçirerek birtakım sağdan soldan esen rüzgarlara kapılarak Türkiye’nin güçlü bir devlet, büyük bir millet olarak var olması mümkün değil. Zaten Anadolu coğrafyası, bizim ecdadımız buraya geldiği günden itibaren bugüne kadar hep birtakım türbülansların içerisinde olmuş, hep birtakım mücadelelerin içerisinde olmuş ama çok şükür Türkiye güçlü bir ülke olarak varlığını sürdürmüş. Bu bölgede özellikle bundan sonraki süreçte birtakım gelişmelerin ortaya çıkacağını, bu gelişmelerin artarak devam edeceğini ve hiç şüphesiz bu bölgede olan her bir gelişmenin mutlaka doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye’yi etkileyeceğini, etkilemekte olduğunu biliyoruz. Onun için dünyadaki, bölgedeki gelişmelere hazırlıklı olmak büyük devlet, büyük millet refleksiyle bunlara karşı cevaplarımızı hazırlamamız kendimizi güçlü bir şekilde tahkim etme mecburiyetimiz vardır. Her şeyden önce bu bölgede güçlü bir şekilde ayakta durabilmenin ötesinde bizim koşmak mecburiyetimiz vardır. Bölge halkları Türkiye’nin güçlü liderliğine muhtaçtır. ve bunu gittiğimiz uluslararası platformlarda açık açık yüzümüze söylüyorlar. Barışı, adaleti, iyiliği, hakkaniyeti, insanlar arasında gerçekten eşitliği savunan yeni bir dünya sisteminin kurulabilmesi için öncü sözlere ve öncü ülkelere ihtiyaç var. Türkiye burada yeni dünyanın kurulabilmesinde öncülük yapacak ender ülkelerden biridir. Bu anlamda tarihi bir sorumluluk ve tarihi bir potansiyel taşıdığımızı ifade etmek isterim. Bunu gerçekleştirmek için her şeyden evvel ilk şartımız içerde güçlü olmak. Yani obamızı iyi bir şekilde tahkim etmektir. İçerde milli birlik ve beraberlik içerisinde ortak milli hedefler içerisinde müşterek bir şekilde hareket etmeyi başardığımız sürece Türkiye’nin elini bükecek kimse yoktur. Önüne çıkacak hiç bir güç yoktur.”
‘BÖLGE HALKLARI TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ LİDERLİĞİNE MUHTAÇ’
“Türkiye tam 40 yıl oldu. 40 yıldır terör belası ile uğraşıyor” diyen Kurtulmuş, “Artık Allah’ın izniyle terörün sıfırlandığı, terörün artık sınırlarımız içerisinde hiçbir şekilde hüküm sürmediği bir Türkiye’yi kurmak mecburiyetindeyiz. Bunun için en büyük güvencemiz milletimizin birlik ve beraberlik ruhudur. Bu kadar çok uğraşmalarına, bu kadar çok fitne fesat çıkartmaya çalışmalarına rağmen bu memlekette Türkün Kürtle, Kürtün Türkle bir problemi yoktur. Bu memlekette Alevi ile Sünni arasındaki kadim dostluğu, kardeşliği bozacak hiçbir güç hiç bir emeline ulaşamamıştır. Ne Alevinin Sünniyle ne de Sünninin Aleviyle bir problemi yoktur. Dolayısıyla bunu güçlü bir şekilde sağlayacağız ve yolumuza devam edeceğiz. Siyasi görüşlerimiz, dünya görüşlerimiz, çözümlemelerimiz farklı olabilir. Türkiye’nin geleceğine ilişkin tekliflerimiz farklı olabilir. Her birimizin durduğumuz noktada mezheplerimiz, meşreplerimiz, etnik kökenlerimiz farklı olabilir ama hep birlikte Türkiye’yi oluşturuyoruz ve hep birlikte 85 milyon büyük milletin fertleri olarak ay-yıldızlı bayrağın altında yaşıyoruz. Ama bunu sadece sözlerden öte sözlerimizle, fiillerimizle gönüllü bir birliktelik haline dönüştürebildiğimiz takdirde Türkiye’nin önüne geçecek hiç bir güç yoktur. Birinci meselemiz budur. Türkiye’nin güçlü bir toplumsal birliği sağlaması. ikinci meselemiz Türkiye’nin demokratik gücünün artırılması. Şunu çok açık bir şekilde iftiharla söyleyebilirim ki dünyada bedeli en ağır ödenmiş demokrasi Türk demokrasisidir. Seçilmiş başbakanları darağacında asılmış bir milletin evlatlarıyız. 70 küsur yıllık çok partili siyasi hayatımızda 5 kere darbeler ve darbe teşebbüsleri ile yolu kesilmiş, kesilmeye çalışılmış bir milletiz ama her darbe teşebbüsünden sonra millet yeniden milli iradeye sahip çıkarak ortaya çıkmış ve kendi demokrasisini takip etmiştir” diye konuştu.
Dünyanın temsil gücü en yüksek parlamentolarından birinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu ifade den Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“14 siyasi parti var. Bunlardan 6’sının mecliste grubu var. Tabi ki bazı konularda çok farklı fikirleri var ama sonuçta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde karşılıklı konuşarak, tartışarak millete ait her meselenin müzakere edilebildiği bir demokratik ortamı rahatlıkla inşa ediyor ve bu ortamı sürdürüyoruz. Dolayısıyla bizim demokratik gücümüzü artırmak, Türkiye demokrasisinin vasıflarını, kalitesini artırmak en önemli ikinci hedefimiz olarak ortadadır. Üçüncü hedefimiz Türkiye’nin ekonomik gücünün daha da ileri götürülmesidir. Bugün çok şükür Türkiye, dünyanın alım gücü bakımından en büyük ekonomilerinden birisidir. Ama bu yetmez. İnşallah önümüzdeki süreçte Türkiye’nin önde gelen ekonomilerden biri haline gelmesi için her türlü ekonomik gelişmenin önünü açmak, desteklemek güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Burada devletin, kamunun kurum ve kuruluşlarının üzerine düşen sorumluluk bu alanlarda yapılacak işleri kolaylaştırmak, özellikle özel sektörün önünü açmak ve çok daha güçlü bir Türkiye ekonomisinin kurulabilmesi için mücadele etmektir.”
Kurtulmuş’un konuşması sonrası toplantı basına kapalı devam etti.
Mesut MADAN/BURDUR,