34,5363
35,9986
2.992,16
Prof. Dr. Akan, geçen hafta Konya ve Eskişehir’de kuş gribi vakalarının görülmesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Halk arasında ‘kuş gribi’ olarak bilinen H5N1 virüsünün 2003 yılında artış göstermeye başladığını ve 2005 yılında pik yaptığını hatırlatan Akan, “2005-2010 yılları arasında 400 civarında insan vakası görüldü, daha sonra hızla azalarak yılda sadece 10’lu rakamlara düştü. Hatta bazı yıllar 10’dan daha az vaka oldu” diye konuştu.
“TEMEL NEDENİ GÖÇMEN SU KUŞLARI”
Bu virüsün kanatlı hayvanlarda çok ölümcül olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akan, “Ölüm yaptığından dolayı da çevreye saçılıyor. O nedenle tüm kanatlı hayvan yetiştiricilerimiz ölüm oranları arttığında veteriner hekimlere, il ve ilçe tarım müdürlüğü yetkililerine müracaat edip, bunun kuş gribi olup olmadığının tespit edilmesinde yarar var. Tüm dünyada salgın hastalıklar var. Bunların temel nedeni göçmen su kuşlarının göç hareketinin başlaması. Esas virüs burada bulunuyor. Bu göç hareketi başladığı zaman bulaşmalar olabiliyor. Bu belirli bir süre sonra kendiliğinden çözümlenecektir diye düşünüyorum. Yani bunda önemli bir risk yok” ifadelerini kullandı.
“İNSANLAR İÇİN BÖYLE BİR RİSK SÖZ KONUSU DEĞİL”
Kuş gribinin insan sağlığı üzerine potansiyel etkilerinin tüm dünya üzerinde araştırıldığını ancak şu ana kadar herhangi bir olumsuz etkisinin bulunmadığını belirten Akan, “Türkiye’de tüm önlemler alınıyor. İnsanlar için böyle bir salgın riski söz konusu değil. Halihazırda hem Tarım ve Orman Bakanlığı hem de üreticiler bu konuda oldukça bilgili ve tecrübeli. Benim bu aşamada önerim; böyle bir risk varsa hayvan hareketlerinin tamamen durdurulması ve önlem alınması ki buna bağlı olarak da bakanlığa intikal etmiş vakalarda gerekli düzenlemeler yapılıyor ve hemen karantina uygulanıyor. Karantina uyguladıktan sonra özellikle 3 kilometrelik zondaki hayvanlar kontrol altına alınıyor. Daha sonra ‘izleme zonu’ dediğimiz özellikle 10 kilometrelik zondaki kanatlı hareketleri izlenerek bu iş kontrol altına alınıyor” dedi.