34,6301
36,4612
2.929,30
UMUT Vakfı’nın yayımladığı ‘2023 Türkiye Silahlı Şiddet Haritası’na göre, Karadeniz Bölgesi 266 kişinin ölümüyle sonuçlanan 555 silahlı şiddet olayı ile bölgeler bazında bir önceki yıl bulunduğu 4’üncü sıradan 2’nci sıraya yükseldi.
Haritada 2022’de 1’inci sırada yer alan Marmara Bölgesi sabit kaldı. Yayımlanan verileri değerlendiren Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdal Özer, “Ateşli silah yaralanmaları ve şiddet, ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya başladı. Bireysel silahlanmadaki artışla, silahlı şiddet olaylarında da artış görüyoruz. Devletin silaha erişimi azaltma noktasında çalışmalar yapması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Karadeniz Bölgesi’nde gerçekleşen silahlı şiddet olaylarına bağlı olarak; can kaybı ve yaralanmalar artış gösterdi. Bireysel silahlanmadaki artış ve özellikle düğün, nişan, asker uğurlaması gibi özel günlerde kutlama amaçlı silah kullanılması adli vakaları da beraberinde getirdi. Umut Vakfı tarafından paylaşılan ‘Türkiye Silahlı Şiddet Haritası’ raporuna göre, 2023 yılında ülke genelinde 3 bin 773 silahlı şiddet olayı medyada yer buldu. Basına yansıyan bu olaylarda 2 bin 318 kişi öldü, 3 bin 820 kişi de yaralandı. Yaşanan silahlı şiddet olaylarının 3 bin 212’sinde ateşli silahlar, 561’inde ise kesici aletler kullanıldı.
KARADENİZ İKİNCİ SIRAYA YÜKSELDİ
Karadeniz Bölgesi, 266 kişinin hayatını kaybettiği, 517 kişinin de yaralandığı 555 şiddet olayı ile bölgeler bazında bir önceki yıl bulunduğu 4’üncü sıradan 2’nci sıraya yükseldi. Haritada 2022 yılında 1’inci sırada yer alan Marmara Bölgesi ise 584 kişinin hayatını kaybettiği, 1051 kişinin ise yaralanmasıyla sonuçlanan 1103 silahlı şiddet olayıyla sıralamada sabit kaldı. 3’üncü sırada 545 olayla Güneydoğu Anadolu Bölgesi, 4’ünü sırada 473 olayla Ege Bölgesi, 5’inci sırada 464 olayla İç Anadolu Bölgesi, 6’ıncı sırada 415 olayla Akdeniz Bölgesi ve son sırada 218 olayla Doğu Anadolu Bölgesi yer aldı.
SİLAHLI ŞİDDET OLAYLARINDA ARTIŞ
Uzmanlar, artan şiddet olaylarının, silaha erişimin azaltılmasıyla önlenebileceği konusunda değerlendirmede bulundu.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdal Özer, Umut Vakfı’nın yayımladığı silahlı şiddet olaylarının Karadeniz Bölgesi’ne ilişkin verilerini değerlendirerek, “Bireysel silahlanma, halkımızın ruhsatlı ya da ruhsatsız silahlara meyletmesi, bunları alması, gerek bulundurmaları gerekse de yanında taşımaları suretiyle, halkın kolluk kuvvetlerinde bulunan yetkiye ortak olma çabası olarak düşünülebilir. Normalde ülkelerde silah taşıma yetkisi kanunlarla verilir.
Ülkemizde de bildiğimiz üzere polis ve askerlere verilmiştir. Bunlar halkımızı her türlü tehlikeden koruyacaktır. Ama halkımızın ya da diğer ülke halklarının ruhsatlı ya da ruhsatsız silah bulundurma ve taşımaları vasıtasıyla bireysel silahlanma dediğimiz olay oluşmaktadır. Tabii insanların elinde silahın var olması da silahlı şiddetin ister istemez artmasına yol açacaktır. Bazen basit bir sinir anında yapılan yanlış bir hareketle bu şiddette artma olabilir, bazen insanlar karşısındakini bir tehdit olarak görebilir, silahını kullanarak karşı tarafı bir şekilde korkutur. Bu daha tehlikeli bir sonuca yol açabilir. Bu anlamda bireysel silahlanmadaki artışla, silahlı şiddet olaylarında da bir artış görüyoruz” dedi.
‘TRABZON, ÖLÜM SAYILARI BAKIMINDAN 2’NCİ SIRADA’
Silahlı şiddet olayları neticesinde gerçekleşen ölüm ve yaralanmaların ciddi halk sağlığı sorunu haline geldiğini ifade eden Prof. Dr. Özer, “Ateşli silah yaralanmaları ve şiddet sorunu ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya başladı. Özellikle Umut Vakfı’nın hazırladığı 2023 silahlı şiddet olayları raporuna dikkat edersek istatistiklerden şunu görüyoruz; Karadeniz Bölgesi’nde silahlı şiddet ve ölümlerin arttığını, yukarı doğru gittiğini, Trabzon’un ölüm sayıları bakımından 2’nci sırada olduğunu görüyoruz. Bu yüzden de hem Trabzon özelinde, hem bölgemizde, hem de ülkemizde silahlı şiddeti durdurmaya, bireysel silahlanmayı da azaltmaya yönelik çalışmalarımızın olması lazım. Bu gibi çalışmalar devletin öncülüğünde yapılmalı” diye konuştu.
‘SİLAHA ERİŞİMİ AZALTMAK İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILMALI’
Silaha erişimi azaltmaya yönelik çalışmaların artması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Özer, “Umut Vakfı’nın ölümlü silahlı şiddet olayları verilerine baktığımızda Karadeniz Bölgesi’ndeki 18 il içerisinden Samsun 1’inci, Trabzon 2’nci sırada ve ilginç bir veri Çorum 3’üncü sırada yer alıyor. Çorum’da da ciddi sayıda silahlı şiddet olguları ve buna bağlı ölümler olduğunu biliyoruz. Bu bölgelerde özel olarak çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Umut Vakfı’nın bu verilerini kısaca özetleyeyim: 2023 yılındaki silahlı yaralamalar sonucunda, Samsun’da 74, Trabzon’da 31, Çorum’da 28, Tokat’ta 17 ve Zonguldak’ta 22 ölü var. Bu veriler internet taraması sonucunda elde edilen veriler. Ölü sayıları bunlardan daha fazla da olabilir. Bunlar oldukça yüksek rakamlar. Bu ölümlerin önüne geçilmesi ve azaltılması için Umut Vakfı ve bunun gibi diğer vakıfların kurulması, devletin de silaha erişimi azaltma noktasında çalışmalar yapması gerekiyor” dedi.
‘YORGUN MERMİ KAFATASI KEMİĞİNİ GEÇİP ÖLÜME YOL AÇABİLİR’
Bölgede yaşanan yorgun mermi vakalarının da ciddi artış gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Özer; sanılanın aksine yorgun merminin ölüme yol açabileceğini belirterek, “Yorgun mermi kısaca bir merminin 90 derece ya da açılı bir şekilde atılması ve bunun serbest düşüşle bir vücuda, bir araca ya da herhangi bir yere rast gelmesi şeklinde tanımlanır. İnsanlar yorgun merminin öldürmeyeceğini düşünürler ama bu mermiyi yukarı doğru da atsak insan kafatasına ya da göğüs kısmına geldiğinde kafatası kemiğini geçebildiğini ve ölüme yol açtığını biliyoruz. Bu nedenle insanların hedef gözetmeksizin rastgele ateş etmeleri diğer insanların ölümüne yol açabiliyor. İstatiksel olarak değerlendirirsek de Türkiye genelindeki yorgun mermi vakalarının yüzde 30’u Karadeniz’de, bu yüzde 30’un yüzde 50’si de Trabzon’da olmuştu. Bu da Trabzon için büyük bir rakam. Trabzon ve bölge özelinde hatta ülke genelinde; düğünlerde, bayramlarda, maçlarda, kutlamalarda özel günlerde havaya ateş açılmasının sonlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.