34,5306
35,9744
2.994,69
Bu yıl da 18-24 Mart arası ülkemizde Yaşlılar Haftası olarak çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Yaşlıların sorunlarına dikkat çekildiği bu hafta da İnsan Yayınları arasında çıkan Fatma Barbarosoğlu ve Nazife Şişman imzalı Yaşlanmak ve Yaslanmak adlı kitabı okuma fırsatı buldum. Kitap toplumda ve ailede yaşlıların yerini sosyal ve kültürel anlamda da ele alan özgün bir çalışma. Ayrıca yaşları 60’ı bulan iki yakın dost okudukları kitaplar, izledikleri filmler ve dijital mecradaki paylaşımlar üzerinden de yaşlılık temasını masaya yatırıyor. Yaşlılık üzerine düşünmeyi önemseyen okurlarımıza tavsiyem ise önce bu röportajı ardından da kitabı okumaları.Buyrun.
Abdülhak Şinasi Hisar’ın “Yaşlana yaşlana gözlerimizden nice perdeler kalkacak. Günün birinde nihayet kendimizle tanışarak kıymetli bir dost kazanacağız.” sözünü hatırlatıp yaşlandıkça insanın en çok kendine yaslanıp dost olduğuna dikkat çekiyorsunuz. Sizlerin kendi yaşlılık tecrübelerinizi merak ettim. Yıllar içinde kendinize yaslanıp dost olmakta zorluk yaşadığınız hususlar oluyor mu?
Yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemek için şu hususun altını kalınca çizmek isterim. Üreten insanların ürünlerini, emeklerini sosyal medya aracılığı ile nazara vermesi, çağın gereklerinden biri. Sorun, kişinin kendisini, eşini, ailesini BBG evi formatında tüketime sunması. Hal böyle olunca aklı başında gençler, yaşını başını almış kişilerin ergen profili ile ortalıkta salınmasına tanık olunca “Yaşına hürmetim var” bahsini yeniden gözden geçiriyor.