35,2168
36,7001
2.964,34
Baltimore’daki Johns Hopkins Tıp Fakültesi’nden Valerie Larson ve Münster Üniversite Hastanesi’nden Sonja Stände’nin liderliğindeki bir araştırma grubu, şiddetli kaşıntının potansiyel bir kanser belirtisi olabileceğini keşfetti.
focus.de’nin haberine göre bu bulgular, kanserin erken evrelerinde görülebilecek semptomların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor. Araştırmalarının sonuçları, Amerikan Dermatoloji Akademisi Dergisi’nde yayımlandı ve dermatoloji alanındaki uzmanlar tarafından dikkatle incelendi.
5 milyon hastanın verileri incelendi
Araştırmacılar, 2013 ile 2017 yılları arasında Johns Hopkins Hastanesi’nde kaşıntı nedeniyle tedavi gören yaklaşık 17.000 yetişkin hastanın verilerini analiz etti. Bu veriler, kaşıntı şikayeti olmadan hastaneye başvuran yaklaşık beş milyon hastanın verileriyle karşılaştırılarak, kaşıntının olası sağlık riskleri üzerindeki etkileri incelendi. Elde edilen sonuçlar, kaşıntının, özellikle kanser gibi ciddi hastalıkların erken belirtisi olabileceğini ortaya koydu.
Bilim adamları, kaşıntı şikayeti olan hastaların, tümör gelişme olasılığının altı kat daha fazla olduğunu keşfettiler. Özellikle karaciğer, safra kesesi, safra yolları, hematopoietik sistem ve deri tümörlerinin yaygın olduğu gözlemlendi. Ancak kaşıntısı olan hastaların hepsinde döküntü görülmedi. Araştırmacılar, özellikle lösemi, kemik tümörü, bronşiyal karsinom ve multipl miyelom hastalarında döküntüleri tespit edebildiler. Bu tür tümörlerdeki mekanizmanın iltihaplı bir cilt reaksiyonuna dayandığı için, döküntüler ile tümör arasındaki bağlantıyı araştırıyorlar. Ancak bu çalışma, kaşıntının mı yoksa kanserin mi ilk önce ortaya çıktığını kesin olarak belirleyemedi. Daha ileri araştırmalara ihtiyaç duyulsa da, bilim insanları bu bulguların, doktorların belirsiz kaşıntı semptomlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olabileceği konusunda iyimserler.