34,3188
37,2929
3.035,45
Ege Denizi’nde 30 Ekim 2020 Cuma günü saat 14.51’de Seferihisar ilçesi Doğanbey Mahallesi’nin 23 kilometre açığında 16,54 kilometre derinlikte kırılan fayın neden olduğu 6,6 büyüklüğündeki depremin üzerinden 4 yıl geçti. Deprem asıl yıkıcı etkisini Bayraklı ve Bornova ilçelerinde gösterdi ve 117 yurttaş yaşamını yitirdi. Depremin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen ders alınmadı…
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, riskli yapıların dönüştürülmesi ve yapı denetim süreçlerinin iyileştirilmesi konularında yeterli adımların atılmadığını vurguladı. Ayatar, “Kent planlamasının deprem riski gözetilerek yeniden düzenlenmesi gerektiği ne yazık ki göz ardı ediliyor” diye konuştu. Toplumu ve ilgili kurumları bilinçlendirmek amacıyla çeşitli çalışmalar gerçekleştirdiğini belirten Eylem Ayatar, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yapılan ortak projelerle yapı envanteri çalışmalarına ve talebe dayalı bina ön incelemelerine ağırlık verildiğini aktardı. Ayatar, “İnşaat sektörü üzerinde etkin denetimlerin yapılabilmesi, bilimsel veriler ışığında doğru planlama yapılması ve riskli yapıların hızla güvenli hale getirilmesi için yerel yönetimlerden merkezi otoriteye kadar tüm ilgili kurumların iş birliği içerisinde somut adımlar atması zorunludur. Yapı stokunun sağlıklı ve güvenli duruma getirilmesi ancak bu şekilde mümkün olacaktır” dedi.
“DENİZ FAYLARI İNCELENMELİ”
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, kentsel dönüşüm sürecinin beklentilerin altında kaldığını belirterek, deniz faylarının da incelenmesi gerektiğini vurguladı. Öziçer, “Ege Denizi ve İzmir Körfezi’ndeki fay hatlarının incelenmesi gerekiyor bu konuda sadece karasal yapılaşmanın değil, denizdeki fayların da öncelikli olarak ele alınması gerekli” dedi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü’ne bağlı Koca Piri Reis sismik gemisi incelemelerde önemli bir kaynak ve bu imkânın değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Sinancan Öziçer, 7,2 deprem beklendiğine dair açıklamalar için ise “Sismolojik ve derin jeofizik yöntemlerle faylardaki enerji birikimi analizinin yapılması daha bilimsel bir yaklaşım olur” diye konuştu. İzmir’deki jeofizik mühendisleri eksikliğine dikkat çeken Öziçer, jeofizik mühendisi imzası olmadan binalara ruhsat verilmesinin sorun yarattığını ifade etti.
“DEPREMZEDELER EVLERİNİ SATTI”
İZDEDA Kurucu Başkanı Haydar Özkan da 4 yıl geçmesine rağmen yaraların sarılamadığını anlatarak, “Deprem sonrası 80 bin arızalı konut var bunlardan sadece 5 bininin sorununun çözüldü. Depremzedelerin devletin kentsel dönüşüm kredisine yüksek faiz oranları nedeniyle mahkum edildi. Bazı depremzedeler konutlarını sattı, bazıları ise yeniden inşa için devlet desteği bekliyor” ifadelerini kullandı.