h Dolar 34,5461 % 0.06
h Euro 36,6321 % 0.06
h Altın (Gr) 2.920,76 %0,04
a İmsak Vakti 06:19
İstanbul 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
  • DOLAR 34,5461h

    34,4586

  • EURO 36,6321h

    36,5367

  • Gram Altın 0,04h

    2.920,76

a
  • ONHaber.Net
  • Gündem
  • İYİ Parti’li Çömez’den Bakan Memişoğlu’na tepki: Bu hastanedeki katliamın karartılmasına bu fotoğraflar sebep oldu

İYİ Parti’li Çömez’den Bakan Memişoğlu’na tepki: Bu hastanedeki katliamın karartılmasına bu fotoğraflar sebep oldu

İYİ Parti'li Çömez'den Bakan Memişoğlu'na tepki: Bu hastanedeki katliamın karartılmasına bu fotoğraflar sebep oldu

İYİ Parti’li Çömez’den Bakan Memişoğlu’na tepki: Bu hastanedeki katliamın karartılmasına bu fotoğraflar sebep oldu
0

BEĞENDİM

T24 Haber Merkezi

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sağlık Bakanlığı görüşmeleri devam ediyor. İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Yenidoğan çetesiyle ilgili Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na tepki gösterdi. İyi Partili Çömez, “Bakan, ‘biz bu çetenin varlığını Mart 2023’te öğrendik’ diyor. Elimde 2016 yılında başlamış bir soruşturmanın belgeleri var. Mart ayında bunu öğrendik’ diyorsunuz. Mart ayında öğrendiniz de ondan sonra ne yaptınız? 5 Mayıs 2023’te ‘çok gizli bir operasyon başlattık’ diyorsunuz. İlk yaptığınız şey Medilife Hastanesini ziyaret etmek. Bu hastanedeki katliamın karartılmasına bu fotoğraflar sebep oldu” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Sağlık Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor. Muhalefet partisi milletvekilleri yenidoğan çetesi skandalına dikkat çekerek, dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Kemal Memişoğlu’nu istifaya davet etmeye devam ediyor.

“İnsan sağlığına verdiğiniz önem, komisyonculuktan kazandığınız para kadar”

CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı şunları söyledi:

“Sağlık ticarileştirildi, hastalar müşteri olarak görülmeye başlandı. Özel hastanelerin önü açılarak, çok sayıda kamu hastanesi kapatıldı. Batıda sağlığı ticarileştiren ülkeler bundan vazgeçiyor, bunu yapmayın. Cumhurbaşkanının ülkeyi devlet değil şirket yönetir gibi yönetmesi sağlığı da özelleştirdi. Yeni doğmuş bebeklerin ölümüne sessiz kaldığınız için siz dahil bütün iktidarınız sorumludur. Bir hastane sahibinin hastane sahibi olmasını hiç yadırgamadınız. O bakan da sağlık sistemini şirket gibi yönetti. AKP, bir halk sağlığı sorunudur. Sağlıkta şiddetin önü açıldı. Hekimleri vatandaşlarla karşı karşıya getirerek sağlıkta şiddetin önünü ve hekim göçünün de önünü açtınız. İnsan sağlığına verdiğiniz önem, komisyonculuktan kazandığınız para kadardır”

“Bu soru önergelerinin her birisi bir bakanın istifa etmesi için yeterli”

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez şunları söyledi:

“Elimde onlarca soru önergesi var. Bu soru önergelerinin her birisi bir Bakanın istifa etmesi için yeterli. İstanbul’daki görüntüleme çeteleri, Maraş’taki stent çeteleri, hastanelerden kaybolan hastalar, eski sağlık bakanının hastanelerine tahsis edilen arsalar… Onlarca soru önergesi var ve bunların hiçbirisine cevap verilmedi. Millet iradesinin tecelli edildiği bu Meclis’te milletvekillerinin verdiği soru önergelerine neden cevap verilmiyor? Niye bu millet iradesi ciddiye alınmıyor?

Özel hastaneleri denetleme şubesine göre; ‘burada vahşet var, çocuklara kötü tedavi ve muamele yapılıyor, devlet soyuluyor’ demiş. Neden bunları ciddiye almadınız. Mart ayında bunu öğrendik diyorsunuz. Mart ayında öğrendiniz de ondan sonra ne yaptınız? 5 Mayıs 2023’te ‘çok gizli bir operasyon başlattık’ diyorsunuz. İlk yaptığınız şey Medilife Hastanesini ziyaret etmek. Bu hastanedeki katliamın karartılmasına bu fotoğraflar sebep oldu.

Bu hastanedeki doktorların aralarındaki yazışmalar var. ‘Nefesini kestim, çok ağlıyordu öldürdüm, testislerini çürütmüşsünüz’ deniyor. Entübasyonu hemşireler yapıyor. Dünya kadar belge var. Sayın Bakanın ‘çok gizli operasyon yaptığı’ dönemde oluyor bunlar. Bu dönemde poz poz resimler verip, hastanenin arkasında olduğunu söylüyor”

“AKP’nin yarattığı sağlık sisteminin bir sonucudur”

CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, “Bu olay bir grup insanlıktan çıkmış kişilerin bebekleri öldürmesinden öte AKP’nin yarattığı sağlık sisteminin bir sonucudur. Bu olaylar yaşanırken ilk CİMER başvurusu 2016 yılında yapılıyor. Bakan o sırada İl Sağlık Müdürü ve hiçbir şey yapmamış. Bir önceki bakan özel hastaneler sahibi, yeni bakan yenidoğan çetesi sorumlusu. Sağlıkta dönüşüm adı altında saplık sistemini piyasalaştırarak rezalet bir sistem yarattınız. Denetim kim siz kim? Buradan Bakan’a soruyorum; 2024 itibarıyla SGK ile anlaşması olan kaç hastane denetlendi? Yenidoğan çetesi skandalının bununla sınırlı olmadığını görüyoruz” dedi.

“Öyle tahmin ediyorum ki bu ülkede başka başka çeteler de vardır”

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı ise şunları söyledi:

“Son dönemde yenidoğan çetesi var ama öyle tahmin ediyorum ki bu ülkede başka başka çeteler de vardır. Bir konuda yanlışlık, suç hatta ihmal de olabilir. Önemli olan denetimle ilgili yetkililerin bu konuların üzerine nasıl gittiğidir. Ceza mı veriliyor, görmezden mi geliniyor sorunudur. Antalya’da bu konuyla ilgili Daire Başkanlığı makamı 10 ay süreyle boş kaldı. Burada siyasetle ilgili bir durum mu oldu, araştırın. Antalya’da SGK Hastanesi meselesi var. Antalya’nın merkezinde hastaların kolayca ulaşabileceği bu hastanenin yerine acilen 400 yataklı bir devlet hastanesi yapılması lazım. Çevredeki eczaneler, esnaf yönünden de yıkılmadan yeni hastanenin yapılması lazım. Eğer yıkılıp yeniden yapılsın denilirse bu alanın başka rantlara kurban gideceğini biliyoruz”

“Sağlıkta çeteleşme sorununu şeffafça aydınlatın Türk milleti arkanızda durur”

İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta ise şunları söyledi:

“Geçmiş 22 yılı anlatmak yerine ben olsam sunumumda yenidoğan skandalını şeffafça anlatırdım. Bu sadece yenidoğan çetesi değil, sağlıkta bu çeteleşme işi oluşmuş. Belki bu sizin bakanlığınıza mal olur ama Türk milleti arkanızda olur. Bakanlığınız zaten bitecek ama itibarınız yükselsin. Bu tarihi fırsatı değerlendirin. Özel ve kamu hastanelerine ciddi bir denetim getirilmesi lazım, bütün hastanelere çatkapı gidilmeli. Sizin kimseden korkacak bir durumunuzun olmaması lazım. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bakanısınız.

Bir doktor babası olarak, doktorların ne kadar fedakarlık yapıldığını daha çok görüyorum. İki üç günde bir bu çocuk ağlayarak geliyor. Sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kalıyorlar. Dolayısıyla bu konuda gidilmesi gereken hala çok yol var. Bu durum halkın sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıracak. Avrupa ve İngiltere’de bu durumun çözülmesi için hukuki koruma ve caydırıcı cezalar verilmekte, hastane girişlerinde güvenlik kontrolü yapılması ayrıca güvenlik personeline kriz yönetimi eğitimi verilmektedir. Adli vakalar için özel birimler oluşturulmalı. Avrupa ülkelerinde şiddet mağduru personele de psikososyal destek verilmektedir” (ANKA)


Ne olmuştu?

İstanbul’da gerek olmadığı halde özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmalden öldüğü iddiasına ilişkin olarak Büyükçekmece Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatılmış, soruşturmayı yürüten savcı Y.E. ise makamında tehdit edilmişti. Olayın ortaya çıkması kamuoyunda infial yaratırken, 22’si tutuklu, 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı.

İddianamede neler var?

İddianamede şüpheliler için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, ölen 10 bebeğin “maktul”, 5 kişinin “müşteki”, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünün “suçtan zarar gören”, 19 hastane ve sağlık şirketi “malen sorumlu”, 47 kişi de “şüpheli” olarak yer aldı.

Doktor Fırat Sarı’nın lideri olduğu iddia edilen suç örgütünün sevk ve idaresini Doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak SGK’den üst sınırdan ödeme almak olduğu aktarıldı.

Sağlık Bakanlığı Müfettişliğince hazırlanan uzman görüşü raporunda, yenidoğan ünitelerindeki 10 bebeğin hayatını kaybetmesine neden olan tıbbı eksikliklere yer verildi. Buna göre, fezlekede maktul olarak yer alan bebek A.K’nin ölümüne ilişkin değerlendirmede, solunum sıkıntısı artan bebeğe devre olmadığı için entübasyonun gecikerek yapıldığı belirtildi. Tekrarlayan resusitasyonlar (solunumu veya kan dolaşımı durmuş bir kişiye dışarıdan yapılan destekleyici müdahale) ile hastanın ertesi güne kadar yaşatıldığı belirtilen raporda, o sırada hastanede bulunması gereken Dr. D.E’nin görevinin başında olmadığı ifade edildi.

6 aylık bebek, doktoru olmayan yenidoğan yoğun bakıma sevk edildi

Raporda, ayrıca hasta yönetiminin hemşireye bırakıldığı da kaydedilerek, bebeğin ölümünden Dr. D.E, ile Dr. İ.G. ve hastane yönetiminin sorumlu olduğu belirtildi. Bebek M.N.O’nun ölümüne ilişkin değerlendirmede de 6 aylık bebeğin çocuk yoğun bakımı yerine, doktoru olmayan yenidoğan yoğun bakımına sevk edildiği, burada da doktorun haberi olmadan hemşirenin müdahalede bulunduğu anlatıldı. Bebek H.K. ile ilgili tespitte ise, hastaya kalp masajı yapıldığı esnada Dr. D.E’nin orada olmaması nedeniyle Dr. İ.G. tarafından olayın örtbas edilmesi için ölüm saati değiştirilerek, epikriz yazdırıldığı aktarıldı.

Sevk edilmeyen bebek hayatını kaybetti

Raporda, bebek Ö.H’ye kalp masajını hemşirelerin yaptığı belirtilerek, bu esnada kullanılan en önemli ilacın adrenalin olduğu, ancak Dr. İ.G’nin hemşirelere “adrenalini kapat” talimatını vererek, yanlış yönlendirme yaptığı vurgulandı.

Raporda ayrıca, bebek M.S’nin, yenidoğan temel bakımının gereklerinin yerine getirilmemesi, ameliyat edilebileceği bir merkeze sevk edilmemesi ve hastayı hayatta tutan “prostavazin” isimli ilaç tedavisinin kesilmesiyle ihmallere bağlı olarak hayatını kaybettiği kaydedildi.

Fezlekede maktul olarak yer alan diğer bebeklere ilişkin değerlendirmede de ihmallere yer verildi.

Dehşete düşüren telefon kayıtları

İddianamede, şüpheliler arasında geçen telefon konuşmalarına da yer verildi. Şüpheli doktor Fırat Sarı ve özel hastanede çalışan acil tıp teknisyeni şüpheli Hakan Doğukan Taşçı arasında hasta sevkleri ve denetim hakkında yapılan görüşmede, Taşçı’nın Sarı’ya “Erişkin yoğun bakıma denetime gelinmesi halinde, ruhsatın ve kuvözlerin değişmesi gerektiğini, panelin fazla olduğunu, monitörün bulunmadığını, yoğun bakım içerisinde bir çok eksiklik ve usulsüz işlemin olduğunu” söylediği iddianamede yer aldı.

Yenidoğan çetesinde yer alan doktor ve hemşirelerin ismi ortaya çıktı

​​​​​​​Reyap Hastanesindeki bebek hastaların takibini yürüten şüpheli hemşire Mehtap Sayar’ın şüpheli Hasan Basri Gök’le yaptığı telefon konuşmasında bebek hastanın tedavisinin uygun olmayan koşullarda gerçekleştirildiği anlatılan iddianamede, konuşma içeriğinde şüpheli Gök’ün “Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur” dediği, Sayar’ın ise “Öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani” dediği aktarıldı. İddianamede, tedavi yöntemlerinin usulüne uygun değil örgüt faaliyetine hizmet edecek şekilde yapıldığı değerlendirildi.

Şüpheli doktor Şeyhmus Çelik’in hastanede olması gerekirken gitmediği, denetim olması ihtimaline karşı özellikle sabah hastanede bulunması gerektiğinin söylendiği anlatılan iddianamede, şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir’in şehir hastanesinden kabulünü yaptığı bebeği, maddi menfaat karşılığında anlaşmış olduğu Fırat Sarı’nın hastanelerine yönlendirdiği kaydedildi.

Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan “yenidoğan çetesi” açıklaması: Cezasızlık algısı oluşturulmaya çalışıyor, böyle bir şey yok

Aileler anlattı

Hazırlanan iddianamede bebeklerini kaybeden ailelerin ifadeleri de yer aldı. H.H., eşinin hamilelik sürecinde başka bir hastaneye gittiğini ancak doğum aniden başladığında doktorlarının bel fıtığı sorunu yaşadığı için başka bir hastaneye gittiklerini söyledi. Gittikleri hastanede yenidoğan yoğun bakımı servisinde yer olmadığı cevabını alan Hakan H., “112’ye bildireceklerini ve müsait hastane bakacaklarını söylediler. Yaklaşık yarım saat sonra Bağcılar’daki özel bir hastaneden bizi kabul ettiklerini söylediler” dedi.

Soruşturmaya konu olan hastanenin özel ambulansının gelerek kendilerini aldığını söyleyen H.H., “Hastaneye vardığımızda bizimle ilgilenen bir doktor yoktu. Sadece ebe vardı. Sabaha B.Y. İsimli doktor eşimi muayene etti ve sezaryen doğum gerektiğini söyledi. Hamileliğin henüz 25. haftası olduğu için bebeğin daha gelişimini tamamlamadığı bu yüzden anne karnından bir iğne yapacaklarını söylediler” ifadelerini kullandı.

“Bebeğimizi kaybettik”

Doktorun iğneyi yaptıktan sonra da 1 gün beklemek gerektiğini söyleyen H.H., “Ertesi gün eşimi doğuma aldılar. Ameliyat sonrası eşimin de çocuğumun da şu anlık durumlarının iyi olduğunu, bebeği yenidoğan yoğun bakım ünitesine alacaklarını söylediler. İki gün sonra eşimi eve bıraktığım sırada hastaneden aradılar. Doktor beyin benimle görüşmek istediğini söylediler. Yoldayken hastaneden bir daha aradılar. Doktor olduğunu söyleyen biri bebeğimin ölüm haberini verdi. Hastaneye vardığımızda da bebeğimin morgda olduğunu söylediler” dedi.

“Yenidoğan çetesi” nasıl deşifre edildi?

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün özel hastanelerin denetiminden sorumlu bir doktorun (T.E.) Ocak 2023’te Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yaptığı başvuru ile olay fark edildi.

Doktor T.E., bazı özel hastanelerde doldurulması gereken yenidoğan yoğun bakım üniteleri defterlerinin boş bırakılması üzerine olayın üzerine gitti.

İddianamede yer aldığı şekliyle doktor, “Ayrıca bebeklerin dosya üzerinde gösterilen sağlık durumları ile fiili sağlık durumlarının uyuşmadığını örneğin entübe olarak kayıtlı gösterilen bebeğin gayet sağlıklı ve nefes alabilir durumda olduğunu gördük. Durumu hastane yetkililerine sorduğumuzda az önce düzeldi gibi cevaplar aldık” dedi.

Ne kadar ceza isteniyor?

İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve 11 kez uygulanmak üzere “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.

Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.

İddianame, gönderildiği Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince değerlendiriliyor.

Savcı tehdit edilmişti

Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E’nin, bu soruşturmayı yürüttüğü sırada, bazı şüphelilerin tahliyelerini gerçekleştirmezse suikast yapılacağı ve ailesine zarar verileceği yönünde tehdit edilmesine ilişkin yürütülen ayrı soruşturmada da 12 kişi jandarma ekiplerince gözaltına alınmıştı. 4 kişi serbest bırakılırken, adliyeye sevk edilen 8 şüpheliden 5’i tutuklanmış, 3’ü hakkında da adli kontrol kararı verilmişti.

19 hastane ve sağlık kuruluşu “malen sorumlu” sayılmıştı

Fezlekede, Özel Avrupa Şafak, Özel Bağcılar Medlife, Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Silivri Kolan Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Doğa Hospital, Özel Avcılar Hospital, Özel TRG Hospitalist, Akabe Sağlık Tesisleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Doğamed Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret AŞ, Ekip Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi, Güney Hastanesi Sağlık Hizmetleri LTD ŞTİ, Medilife Sağlık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi, Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, Refik Arslan Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, Reyap Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi, Yonca Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi, Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi ile GMZ Sağlık Hizmetleri İnş. ve Tur. Ltd. Şti. de “malen sorumlu” olarak yer aldı.

 

 

 

 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP