34,3699
36,5650
2.882,31
T24 Politika
Hatay Defne’de düzenlenen ‘Türkiye Belediyeler Birliği hizmet araçları tanıtım töreni’nde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, KCK’lı Remzi Kartal’la yemek yediği fotoğraf bulunan AKP’li Hüseyin Yayman hakkında, “Ama 10 yıl önce yemek yiyen terörist değil, uydurma bir telefon konuşması üzerinden birileri terörist! Yahu siz, bizi 10 senedir ‘terörist’ ilan ediyorsunuz. Niye? Ona oy verdin mi her şey güzel; ona oy vermedin mi terörist!” diye konuştu. Tutuklanan ve yerine kayyım atanan Ahmet Özer’in savcılığa sevk yazısında KCK’lı Remzi Kartal’la 14 kez telefonda görüştüğü belirtilmişti. İmamoğlu, kendisi hakkında, “Sen ahmaksın, hakaretse dava aç” ifadelerini kullanan AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Büyükakın için de “Allah akıl versin. Onun cesaretini de ben biliyorum. O demeçle falan değil. İnşallah yüz yüze geliriz onunla en yakın zamanda. Halbuki o bana hakaret eden bakanın hakaret ettiği konuşmayı yaptığımda, benim ilk elimi sıkan kendisiydi, ilk tebrik eden kendisiydi konuşmadan sonra” diye konuştu.
Toplam 23 hizmet aracının, Hatay Büyükşehir Belediyesi ve kentin 13 ilçe belediyesine hibe edildiğini belirten İmamoğlu, “Bugün biz buraya geldik diye, şehrin Valisi de izne çıktı, şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı da. Bu tam bir nezaketsizliktir ama önemli değil. Yeter ki onun gözüne girsinler. Yahu onun değil, milletin yanında olacaksın, milletin yanında duracaksın, milletin. Ama biz bunu, bunlara öğreteceğiz. Yavaş yavaş… Ne yapalım? Olamıyor hızlı. Ama yavaş yavaş olacak” dedi.
“Bir de diyorlar ki, efendim neymiş, Ekrem İmamoğlu üzerinden yine; boş işlerle uğraşıyormuşuz, şehrin işleriyle uğraşmıyormuşuz” diyen İmamoğlu, “Bunu alacak akılları, kafaları bile yok! Halbuki, onun yaptığı görevin onurunu kurtarmak için mücadele ediyorum. Neyle uğraşıyorum ben? Adaletsiz ve hukuksuz bir biçimde bu ülkede belediyelere kayyım atayan, o hukuksuz uygulamaları yapanlarla uğraşıyorum. Yani senin görevinle ilgili mücadele yapıyorum. Milletin iradesini yok sayanlarla uğraşıyorum. Hem de öyle bir uğraşacağım ki… Bakın; ‘uğraşmak’ derken, onlar zannediyorlar ki Ekrem İmamoğlu’nu yıldırırız. Ben 11 senedir sizinle uğraşıyorum, siz gidene kadar sizinle uğraşacağım, siz gidene kadar” diye konuştu.
“15 Aralık’a kadar, kalan 13 aracı teslim edeceğiz”
“Partizanlık ve particilik devleti ya da belediyeleri yönetirken tarafgirlik bir virüs gibi siyasete ve hayatımıza bulaştı”
Teslimini sağladıkları ve sağlayacakları araçlar içerisinde; arazöz, çöp kamyonu, damperli kamyon, ekskavatör, itfaiye aracı ve kepçe gibi her belediyeye lazım olan araçlar bulunduğunu aktaran İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bakın bu destek olduğumuz belediyeler Altınözü, Arsuz, Antakya, Belen, Defne, Dörtyol, Erzin, Hassa, Kırıkhan, Payas, Reyhanlı, Samandağ, Yayladağ ve Hatay Büyükşehir’e bu desteklerimizi sunuyoruz. Az önce saydığım belediyelerin 7’si AK Partili, 3 tanesi CHP’li, bir tanesi MHP’li, bir tanesi Türkiye İşçi Partili. Yani bizim yönetimimizde biz; adalete, hakkaniyete önem veririz. Partizanlığı asla kabul etmeyiz. O yüzden, rakip siyasi partilere karşı da başkalarına da aynı davranırız. Onların yaptığı gibi yapmayız. Herkese adaletli davranırız.
İnanın memleketimizin en çok ihtiyaç duyduğu tavır, adaletli olma tavrıdır şu anda. Ne yazık ki bu adil olma aklı unutulalı çok oldu. Partizanlık ve particilik devleti ya da belediyeleri yönetirken tarafgirlik bir virüs gibi siyasete ve hayatımıza resmen bulaştı. Yani bu virüs öyle dengelerimizi mahvetti ve ortak değerlerimizi ortadan kaldırdı ki, inanın hepimizi mutsuz eden, toplumun birlikteliğini içten içe kemiren, tabiri caizse kurt gibi… İnanın sevgili dostlarım, bu memlekette bu partizanlıkla mücadele var ya tam bir beka meselesidir.”
“Bu kardeşiniz İstanbul’un belediyelerinden partizanlığı söküp attı; Türkiye’den de söküp atacak”
“Bu kardeşiniz, İstanbul’un sokaklarından, caddelerinden, ilçelerinden, belediyelerinden partizanlığı söküp attı; Allah’ın izniyle Türkiye’den de söküp atacak” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bakın; araçları görüyorsunuz. Kepçeler, ekskavatörler, arazözler… Bu milletin parasını millete harcayan bir terbiyeye sahibiz. Biz, hakkınız olanı size veriyoruz. Bu yapılan ya da yapılamayan her konu, aslında sizlerin seçtiği insanların size olan sorumlulukları. Dolayısıyla kimse şah değil, padişah değil.
Yarın Ata’mızın ölüm yıl dönümünde, Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, minnetle anacağız. O güzel önderimiz, bu memleketten kula kulluk etmeyi sileli 101 sene oldu. ‘Bu memleketin her bireyi, hür ve özgür olacak’ dedi. ‘Öyle bir devlet kuracağız ki, cumhuriyet olacak ve insanlarımıza adaletli olacak bir devlet olacak ve insanlarımızın her birini özgür kılacak’ dedi 101 sene önce. Şimdi ise ülkemize öyle bir virüs bulaştı ki, bir kişiye kulluk etmeyi kendine siyasi marifet görenler var; bir kişiye… Halbuki bu güzel cennet vatanın 86 milyon insanı, hür ve eşit olsun diye bu cumhuriyet kuruldu. Fikri hür, vicdanı hür insanların bir arada mutlu olması için cumhuriyet kuruldu. Öyle değil mi? Demokrasi, özgürlüğümüz… Makamlar kimin? Milletin.
Seçtiniz, Defne Belediye Başkanımız, hayırlı olsun, çalışacak, sizi mutlu etmek için, size layık olmak için görev yapacak. Bizler de öyle. Eksiği olanı, bir sonraki seçimde yollarsınız. Atanmışlar ya da seçilmişlerin bakacağı tek şey, millettir. Millete, milletin malına, milletin makamına, birbirine nezakettir.
“Biz buraya geldik diye şehrin valisi ve büyükşehir belediye başkanı izne çıktı”
Bu kardeşiniz o kadar alıştı ki bu kaçamak işlere. Bugün biz buraya geldik diye, şehrin valisi de izne çıktı, şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı da. Bunlara ben, eskiden üzülüyordum. Ama ben onlara iyilik yapıyorum; onlar için dua ediyorum. Diyorum ki, ‘Allah sizi ıslah etsin, Allah size akıl versin. Bu tam bir nezaketsizliktir ama önemli değil.
Benim için önemli olan ne biliyor musunuz? Benim için önemli olan hakkını vermeyen vekil değil, hakkını vermeyen yönetici değil. Benim için asıl olan millet, millet, millet. Sizsiniz, siz. O bakımdan ben, onlara dua etmeye devam edeceğim. Allah akıl versin. Tabii bu ara bir moda var: ‘Ekrem İmamoğlu’na laf atarsak birinin gözüne gireriz.’ Onların kimin gözüne girmek istediğini biliyorsunuz değil mi? Bir kişi! Yeter ki onun gözüne girsinler. Hatta onun bakışı böyle ya mesela. Ona görünsünler yeter ki. Hani kameraya görünmek isteyenleri hatırlıyorsunuz değil mi? Yanında durmaya çalışanları. Yahu onun değil, milletin yanında olacaksın, milletin yanında duracaksın, milletin. Ama biz bunu, bunlara öğreteceğiz. Yavaş yavaş… Ne yapalım? Olamıyor hızlı. Ama yavaş yavaş olacak.
“Güya bana hakaret ediyor Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı, Allah akıl versin”
Şimdi, o bir çift göze girmek isteyenler, ona görünmek isteyenler, bir de bu ara moda ne? Ekrem İmamoğlu’na hakaret etmek. Ekrem İmamoğlu’na laf etmek, büyük büyük iş. Büyük iş başarıyorlar. Bazı büyükşehir belediye başkanları da çıkıyor, bana hakaret ediyor vesaire. Hani bu meşhur bir tane dava var ya ‘ahmak davası’ hakkımda. Güya bana hakaret ediyor Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı. Ona da Allah akıl versin. Onun cesaretini de ben biliyorum. O demeçle falan değil. İnşallah yüz yüze geliriz onunla en yakın zamanda. Halbuki o bana hakaret eden bakanın hakaret ettiği konuşmayı yaptığımda, benim ilk elimi sıkan kendisiydi, ilk tebrik eden kendisiydi konuşmadan sonra. Ben bu anıları onlarla yaşıyorum. Şimdi gözüne girecek ya… Biri oradan, öbürü Konya’dan, Ekrem İmamoğlu’na laf sokacaklar. Yahu kardeşim, size o laf sokmalarınız itibar kazandırmaz. Birinin gözüne girmek itibar kazandırmaz. Siz, eğer tarihe geçmek istiyorsanız, milletinize hizmet edin. İşinize bakın.”
AKP’li belediye başkanından İmamoğlu’na: Sen ahmaksın, hakaretse dava aç!
“11 senedir sizinle uğraşıyorum, siz gidene kadar da sizinle uğraşacağım”
Bir de diyorlar ki diyorlar ki, efendim neymiş, Ekrem İmamoğlu üzerinden yine; boş işlerle uğraşıyormuşuz, şehrin işleriyle uğraşmıyormuşuz! Bunu alacak akılları, kafaları bile yok! Halbuki, onun yaptığı görevin onurunu kurtarmak için mücadele ediyorum. Neyle uğraşıyorum ben? Adaletsiz ve hukuksuz bir biçimde bu ülkede belediyelere kayyım atayan, o hukuksuz uygulamaları yapanlarla uğraşıyorum. Yani senin görevinle ilgili mücadele yapıyorum. Milletin iradesini yok sayanlarla uğraşıyorum. Hem de öyle bir uğraşacağım ki… Bakın; ‘uğraşmak’ derken, onlar zannediyorlar ki Ekrem İmamoğlu’nu yıldırırız. Ben 11 senedir sizinle uğraşıyorum, siz gidene kadar sizinle uğraşacağım, siz gidene kadar. Yani bu şehirlerin insanları, birilerini seçecek; uydurma iddianamelerle, uydurma tavırlarla, uydurma uydurma bir takım yaptığınız işlerle ama yargıda ama mülki amirler üzerinden bunları yapacaksınız, biz de öyle köşede oturacağız öyle mi?
“Elimizden kurtulamaz, randevu istemeye devam edeceğim”
11 partiyle irtibat kurduk. Ben, pazartesi günü 10 genel başkanla görüştüm. Bir tanesi de vermedi randevu. Yani ‘istismar edilir’ dedi. Saygı duyuyoruz şimdilik. Ama ondan da istemeye devam edeceğim randevuyu. Hiç elimizden kurtulamaz. Sonuna kadar isteyeceğim. Ama 10 parti genel başkanı, bu konuda haksızlık, hukuksuzluk yapıldığını, hakkında olumsuz karar verilen, hukuksuz karar verilen kişilerle aynı fikirde olmamasına rağmen, onun fikirlerine karşı çıkmasına rağmen, birkaç genel başkan, ‘Ben uygulamaya bakarım’ dedi. O, ‘Haksızlığa karşıyım’ dedi. ‘Milletin iradesine kimse dokunamaz’ dedi. Şimdi Meclis’te bunun çalışması yapılacak.
Bahçeli’den İmamoğlu’nun randevu talebine olumsuz yanıt: Siyasetini tasvip etmediğimiz için görüşmeyi uygun bulmuyorum
Genel Başkanımızla konuştuk. Onun talimat verdiği Grup Başkanvekillerimiz buna çalışma yapacak, ortak bir kanun maddesini Meclis’in gündemine getirecekler. Bu ne demek biliyor musunuz? Uzun zamandır ilk defa, iddiayla söylüyorum, artık TBMM’de iktidar, en fazla yüzde 20-22’yi temsil eder. Yüzde 80’e yakını, bu otokrat kafaya karşıdır kardeşim. Yüzde 80’e; toplumun da meclisin de. Bu bazen oyla falan tespit edilmez. Biz bunu yaşıyoruz şu anda. Bu uygulama, kötü bir uygulamadır. Adaletsiz bir uygulamadır. Dolayısıyla Esenyurt’ta bunlar yapılacak, Mardin’de, Batman’da, Şanlıurfa’da bu işler yapılacak, adalet mücadelesi veren, kendine adaletsizlik yapan bu insanlarla Ekrem İmamoğlu uğraşmayacak. Hadi oradan. Hadi oradan.
Ben şimdiden onlara, ‘geçmiş olsun’ diyorum. ‘Güle güle’ diyorum onlara şimdiden. O yüzden ben, bu belediye başkanı arkadaşlara, bu ülkenin bu ülkenin adaletini dağıtmak zorunda olan mülki idarecilerine, yargı mensuplarına diyorum ki; ‘Hakka ve hukuka uygun işinizi yapın.’ Şiddetle öneriyorum. Telafisi mümkün olmayan adımlardan, özellikle kaçınmalarını söylüyorum. ‘Bugünün güç odaklarını arkanıza alıp, bir özgüven oluşturmayı, adaleti, hukuku ve vicdanı elinizin tersiyle itmeyi kendinize alışkanlık etmeyin’ diye son kez uyarıyorum sizi.
“10 yıl önce yemek yiyen terörist değil, uydurma bir telefon konuşması üzerinden birileri terörist!”
“Öyle bir dedikodu harmanı var ki; adliyeden adliyeye, bilmem hangi birinden öbürüne. Yok İstanbul’un şu ilçesine operasyon yapılacakmış. Yok bu ilçesine operasyon yapılacakmış. Yok şu şehre operasyon yapılacakmış. Gazetecilere, hukukçulara, eşe, dosta, palavra cümleler ve boylarını aşan ifadelerde bulunan devleti temsil eden insanların çevresinden oluşturulan o dedikoduları duyuyoruz. Bu millet sizi uyarıyor. Bu millet size diyor ki; ‘Aklınızı başınıza alın kardeşim. Aklınızı başınıza alın.’
Özel’den Ankara ve İstanbul için kayyım iddialarına yanıt: Böyle bir şeye kalkışacaklarını düşünmüyorum
Özel’den “İBB’ye kayyım” yorumu: Erdoğan, İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı yapmak istiyorsa buna kalkışır
O yüzde 22-23 desteği olan partiye, onun başındaki insanlara güvenerek, bu yanlış ve kötü işlere girmeye sakın kalkışmayın. Kapıda vali bekletiyor; insanları, meclis üyelerini belediyedeki grup odasına almıyor. Niyeymiş? Ona güvenmiyormuş! Kendine güveniyor, milletin seçtiği meclis üyelerine güvenmiyor! Hadi oradan. Hadi oradan. Hadi oradan. İşine bak. Kraldan fazla kralcılık oyunu bu işler. Hepsiyle, bir adım geri at adım atmadan konuşacağız. Oturduğu yerden milleti ‘terörist’ ilan etmeler… Ama 10 yıl önce yemek yiyen terörist değil, uydurma bir telefon konuşması üzerinden birileri terörist! Yahu siz, bizi 10 senedir ‘terörist’ ilan ediyorsunuz. Niye? Ona oy verdin mi her şey güzel; ona oy vermedin mi terörist!
Hem kayyum atayacaksınız hem kayyumun yardımcılarına, AK Parti’den devşirme insanları atayacaksınız, meclis üyelerini belediyeye sokmayacaksınız. Ben size bir şey söyleyeyim mi? O meclis üyelerinin sayısı, AK Partili meclis üyeleri fazla olsaydı, çoktan yapmışlardı o mecliste seçimi. Böyle bir şey olmaz. Böyle bir vicdansızlık olmaz.
AKP’li Hüseyin Yayman’dan, “Remzi Kartal” açıklaması: Akademisyen olarak oradaydım, hiçbir siyasetçi kimliğim yoktu
“Bunların adaletsizliğini en iyi Hataylılar biliyor”
Bunların adaletsizliğini en iyi kim biliyor biliyor musunuz? Hataylılar biliyor. Depremin en acı gününde, en acı zamanında sizlere, ‘Oy vermezseniz hizmet de olmaz’ dedi mi? Bu var ya, bir millete asla denmeyecek bir sözdür. Yahu oy için bu denir mi? Benim milletim mutlu olsun, huzurlu olsun, şu anda gökten zenginlik insin size, bütün şu memleket abat olsun, ıslah olsun; Ekrem İmamoğlu bütün seçimleri kaybetsin kardeşim. Aynen böyle. Böyle bir akıl olur mu? O seçim kazanacak diye! Kardeşiniz, hemşeriniz, Hatay’ı şuraya koymuş, zihninden hiç çıkarmayacak, sizin ve bütün deprem bölgesindeki insanlarımızın bu yokluğu, bu huzursuzluğu, bu mutsuzluğu bittiği gün, benim de başım öne eğik olmayacak, başım dik olacak. “
İmamoğlu, konuşmasının ardından CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Defne Belediye Başkanı Halil İbrahim Özgün, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ı da yanına davet ederek anı fotoğrafı çektirdi.
CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı Prof. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP ve DEM Parti’nin “kent uzlaşısı” kapsamında, CHP’nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilmişti. Özer, 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen “PKK/KCK örgüt üyeliği” soruşturması kapsamında ev baskınıyla gözaltına alındı. Evinde, arabasında ve belediye binasında arama yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasına göre, aynı zamanda akademisyen olan Özer’in, geriye dönük yapılan 10 yıllık inceleme kapsamında, görüştüğü 694 kişinin “örgüt mensubu olduğu” iddia edildi. Açıklamaya göre, belediye başkan adayı olduğunda adli sicili soruşturulan Özer’in, hakkında telefon dinlemesi uygulandığı, konuşma dökümlerinin oluşturulduğu, fiziki takibe alındığı ve hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi. Soruşturmanın üç ay önce başlatıldığı, Özer’in KCK’lı Remzi Kartal’la yapılan görüşmesinin ise çözüm süreci zamanı 2015’te gerçekleştiği öğrenildi. CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı: Soruşturma 3 ay önce başlatılmış, 10 yıllık inceleme yapılmış Ahmet Özer’in ifadesi ortaya çıktı: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu; Remzi Kartal Van vekiliydi, aynı aşirete mensubuz, ailesini tanırım Özer’in ifadesi: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu Özer, yaklaşık 12 saatlik gözaltı süresinin ardından gece yarısı “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Hakimlik ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Özer, “Ben 1,5 milyonluk şehrin belediye başkanıyım, çağrılsaydım koşa koşa ifade vermeye gelirdim. Bunların hepsi uydurma, zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur. Kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur” dedi. Özer, “10 yıldan fazladır CHP’ye mensubum, en son seçimde aday oldum, İmamoğlu‘nun danışmanlığını yaptım, Devlet Planlama Teşkilatı’nda Recep Yazıcıoğlu ile görev yaptım, bugüne kadar bir şey yok, 10-15 yıl önceki bir takım olaylar gündeme getirilerek görevimden uzaklaştırılmaya çalışılıyor” diye ifade verdi. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in avukatı: Kumpas çok açık; evini kiraladığı öğrencinin amcasının ‘örgütten davası var’ diye örgütle ilişkili gösteriliyor İmamoğlu: Ahmet Özer aday olduğunda adli sicilini soruşturdunuz, temiz kâğıdı verdiniz; 6 ayda ne değişti? “Terör örgütüyle bağını” gösteren “en önemli görüşme” başsağlığı konuşmasıymış İstanbul Başsavcılığı’nın Özer hakkındaki tutuklamaya sevk yazısında, Özer’in “Terör örgütüyle bağını gösteren en önemli telefon konuşmasının”, üç kardeşi hakkında “örgüt üyeliği”nden işlem yapılan Mehmet Kaya isimli kişiyle, annesinin vefatından sonra başsağlığı için yaptığı telefon görüşmesi olduğu belirtildi. Özgür Özel: Erdoğan’ın bu işi bildiği ortada, Esenyurt ile başlayan adımın İBB üzerinden devam ettirilebilmesi, kötücül aklın yapmayacağı iş değil! Savcılık ifadesi sürerken “Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atandı” iddiası Özer’in savcılık ifadesi sürerken, İçişleri Bakanlığı tarafından Esenyurt Belediyesi’ne Beşiktaş Kaymakamı Oğuzhan Bingöl‘ün kayyım olarak atandığı öne sürüldü. Haber ilk olarak, Sabah gazetesi ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik tarafından servis edildi. Ancak Atik, 15 dakika sonra yeni paylaşımda düzeltmeye gitti. T24′e açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Biraz evvel TBMM’de iktidar kulisinde konuştuğumuz İçişleri Bakanı böyle bir işlemin yapılmadığını söyledi. Ancak Sulh Ceza Hakimliği’nden tutuklama kararı çıkarsa daha sonra işleme bakacaklarını ifade etti. Biz hepimiz bu memlekette bu cümlelerin satır aralarının ne anlama geldiğini biliyoruz” dedi.
Avukatı: Kiracısı olan öğrencinin amcasının ‘davası var’ diye ilişkili gösteriliyor T24’e açıklama yapan Ahmet Özer’in avukatı Şevket Tuci, “Müvekkilimize kumpas kurulduğu açık. Örneğin Mehmet diye biriyle görüşüyor. Mehmet’in kardeşi örgütle ilişkili ama Mehmet’in sicili temiz, bundan suçlanıyor. Mesela Ahmet Özer evini kiraya veriyor. Kiralayanlar öğrenci, ev kirasını da öğrencilerden birinin amcası ya da babası. Kirayı ödeyen kişinin örgütten davası var diye bununla ilişkili gösteriliyor” dedi. Tutuklanan Ahmet Özer hakkındaki “en önemli görüşme” başsağlığı konuşması çıktı Beyoğlu Kaymakamı özel onaylı terfi aldı, bir gecede vali yardımcısı olup kayyım atandı Özer’in 30 Ekim’de tutuklanmasının ardından 31 Ekim sabajı yerine kayyım atandı. Önceki geceye kadar Beyoğlu Kaymakamlığını yürüten Can Aksoy’un kayyım olarak atandığı İçişleri Bakanlığı’nca duyuruldu. Esenyurt Belediyesi’ne Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy’un getirilmesi kararı sonrasında Aksoy, İçişleri Bakanlığı’nca özel vekalet onayı ile İstanbul Vali Yardımcılığı’na terfi ettirildi. Vekaletli terfi onayının İstanbul Valiliği’ne ulaşmasının ardından, bu kez valilik onayı ile Esenyurt Belediye Başkanlığı’na kayyım atandı. Esenyurt kayyımına “özel onaylı terfi”: Bir gecede vali yardımcısı yapıldı, sonra kayyım olarak atandı
|
“Köln Radyosu, Türkiye’de sesini duyuramayanların da radyosuydu” |
Günün öne çıkan haberleri Rus televizyonu, Trump’ı tebrik ederken canlı yayında Melania Trump’ın çıplak fotoğraflarını gösterdi Mansur Yavaş: Anketlerin hepsinde birinci çıkıyorum; bu yüzden sağlı sollu saldırı yapılıyor Özgür Özel, CHP içindeki tartışmada sessizliğini bozdu: Kimse birbirine laf yetiştirmeyecek Narin Güran davası | Savcılık, tutukluluğun devamını istedi; Diyarbakır Barosu, “Yüksel Güran’ın fail olduğuna inanıyoruz” dedi Wanda Nara, Icardi ile olan mesajlarını paylaştı; “Sen benim zayıflığımsın, gücümsün” |