35,0280
36,3397
2.920,66
Türkiye seçim sürecini geride bıraktı. Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tur oylamasının resmi olmayan sonuçlarına göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeniden seçildi.
CHP’de seçimler nedeniyle ertelenen ‘kurultay’ çağrıları yüksek sesle dile getirilmeye başlanırken partililerden gelen ‘değişim’ vurgusu fitilini ateşledi.
CHP’li bazı isimlerin Kemal Kılıçdaroğlu’nu istifaya çağırması veya değişim çağrısında bulunması sonrasında gözler, bir kez daha CHP’ye çevrildi.
Eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı ve CHP eski Milletvekili İlhan Cihaner, kendisinin kurduğu, “Gelecek İçin Biz” ekibinin Twitter hesabından yapılan değerlendirmeyi paylaştı.
“Sorumluluk alın, gereğini yapın” başlığıyla yayınlanan paylaşımda, “Israrla kongrelerin ve kurultayın ertelenmesi, zamana yayılması parti geleneklerine ve hukukuna aykırıdır” denildi.
CHP içinde “Gelecek için Biz” hareketini başlatan ve 37. Olağan Kurultay’da genel başkanlığa aday olan Cihaner, doğrudan ifade etmese de yeniden CHP Genel Başkanlığına aday olma sinyali vermiş oldu.
CHP’li İlhan Cihaner, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu görüşleri ifade etti:
Cumhuriyet döneminin en önemli seçimi olarak gördüğümüz 2023 milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimini geride bıraktık. Sürecin detaylı ve soğukkanlı değerlendirilmesi mutlaka yapılacaktır. Ancak şu tespitler yapılabilir: Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybedilmiştir. Partimiz, tüm elverişli koşullara rağmen ve kazanılması muhakkak bir seçimde oyunu arttıramamış ve TBMM’nde daha az milletvekili ile temsil edilecektir. AK Parti/MHP ve destekçisi partiler TBMM çoğunluğunu elde etmişlerdir. AK Parti/MHP iktidarına karşı yeni bir “merkez sağ inşası” taktiği tutmamıştır.
“Ortaya çıkan tablo net bir yenilgidir”
Partimiz açısından ortaya çıkan tablo net bir yenilgidir. Kaybedilen yalnızca bir seçim değil geleceğe duyulan umutlar olmuştur. Geriye geniş kesimleri etkileyen bir güvensizlik kalmıştır. Ancak bu tabloya rağmen sürecin karar alıcıları ve destekleyenler bir özeleştiri yapmak ve sorumluluk almak yerine sonucu bir başarı olarak kabul ettirmeye çalışmaktadırlar. Yalnızca seçim günü iletişimi ve seçim güvenliğindeki hatalar bile tek bir istifaya indirgenemeyecek boyuttadır.
Milletvekili listelerinin belirlenmesinden özellikle ikinci tur ittifak politikalarına, parti içi demokratik mekanizmaların yok edilmesinden örgütlerin hukuksuzca görevden alınmasına/istifa ettirilmesine, ideolojisizlikten siyasetin kampanyaya indirgenmesine, sağın boş alkışlarını alan “değişimlerden” danışman siyasetine kadar bir dizi yanlış yok sayılmaktadır. Bu hataların muhasebesi yapılmadan, sorumlulardan siyaseten hesap sormadan bir “değişim” gerçekleştirilemez. Hele hele hatalarda payı olanlar tarafından hiç gerçekleştirilemez. Parti yönetiminin önümüzdeki yerel seçimleri bahane ederek aynı politikalar ve kadrolarla devam etme eğiliminde olduğu anlaşılmaktadır. Bu tutum yerel seçimlerin de başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olacaktır.
Sorunların ve tartışmaların “seçim öncesi, şimdi yeri ve zamanı değil” denilerek halı altına süpürülmesi, bilinçli ve kaybettiren bir taktik olmak kullanılmaktadır. Partililerimiz bu yaklaşıma prim vermemelidir. Bu arada yenilginin faturasının depremzedelere, Kürt seçmene, sığınmacılara ve seçmene çıkaran yaklaşımları da kabul edilemez buluyoruz. Sonuç sadece yarışın adaletsizliğine indirgenemez. Parti karar alıcılarının “yığınakta yaptıkları hatalar” bu sonuçta asıl belirleyendir.
Tüm siyasi partiler seçim sürecinde ve sonrasında kurultaylarını yapmışken durum değerlendirmesi için bile ısrarla kongrelerin ve kurultayın ertelenmesi, zamma yayılması parti geleneklerine ve hukukuna aykırıdır. Bu tespitler ışığında; Tüm karar alıcıları sorumluluk amaya ve siyasi gereğini yapmaya davet ediyoruz. Güçlü bir şekilde şunu da vurgulamak isteriz; Partimizin ve ülkemizin birikimi en büyük umudumuzdur. Mücadeleye ve sorumluluk almaya hazırız. Geçmişi biz kurduk, geleceği de biz inşa edebiliriz.