34,3214
36,2192
2.842,64
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), 2016-2021 yılları arasında 44 ülkeden yaklaşık 43,1 milyon çocuğun, iklim değişikliğinin sebep olduğu hava olayları nedeniyle yaşadığı yeri terk ettiğini bildirdi. UNICEF’in Perşembe günü yayınladığı rapora göre, söz konusu beş yıl içinde on milyonlarca çocuğun yaşadığı evi ve bölgeyi terk etmesine neden olan başlıca felaketler, seller, kasırgalar, kuraklıklar ve orman yangınları oldu.
“Değişen İklimde Yerinden Edilen Çocuklar” adlı raporu kaleme alan UNICEF görevlilerinden Laura Healy, açıklanan rakama göre, dünya genelinde her gün yaklaşık 20 bin çocuğun evini terk etmek zorunda kaldığını belirtti. Healy, bu sayının sadece “Buzdağının görünen kısmı” olduğunu ifade ederek, gerçek rakamın büyük olasılıkla çok daha yüksek olacağını dile getirdi. Laura Healy, kuraklık nedeniyle göç etmek mecburiyetinde kalan çocukların “radikal bir biçimde yetersiz raporlandığını” ve bunun sebebinin kuraklığın çok daha uzun süreli bir süreç olmasından kaynaklandığını vurguladı.
En fazla çocuk göçü Asya ülkelerinde
Yayınladığı raporda geleceğe dair öngörülerde de bulunan UNICEF, önümüzdeki 30 yıl içinde seller ve su taşkınlarından dolayı 96 milyon, kasırgalar sebebiyle 10,3 milyon, fırtına dalgaları nedeniyle de 7,2 milyon çocuğun daha göç etmek zorunda kalabileceğini tahmin ediyor. Raporda, iklim değişikliğine bağlı sebepleri neticesinde en fazla çocuğun göç ettiği ülkeler sıralamasında, Çin, Hindistan ve Filipinler ilk üç sırada yer aldı. Nüfusa oranla en fazla çocuğun yaşadığı yeri terk ettiği ülkeler ise Karayipler bölgesinde yer alan ada ülkesi Dominika, Pasifik Okyanusu’ndaki ada ülkelerinden Vanuatu ve Afrika ülkeleri Somali ile Güney Sudan olarak sıralandı.
UNICEF İdari Direktörü Catherine Russell, çocukların yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kalmasının “her zaman sarsıcı” olduğunu ifade ederek, “İklim değişikliği etkilerinin giderek daha büyük boyutlara ulaşması gibi, buna bağlı kaçış dalgaları da artacak” diyen Russell, çocuklara hem kendi yaşadıkları topraklarda hem de gittikleri yerlerde daha fazla koruma sağlanması gerektiğini dile getirdi.