HÜDA PAR’dan Diyarbakır Anneleri’ne Çağrı

BEĞENDİM

HÜR Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “5 yıla aşkın bir süredir yüreği yangın yeri olan annelerimizle beraber onların nöbet beklediği yerden bir çağrıda bulunuyoruz. Diyoruz ki, yeni bir süreç başlayacaksa iyi niyet göstergesi olarak gelin, eğer gerçekten şiddete son verecekseniz, eğer gerçekten silahı bırakacaksanız bu annelerin çocuklarını, evlatlarını onlara göndererek başlayın. Bir iyi niyet göstergesi olarak bu adımı atın diyoruz. Atın ki, bu sefer sizlerin samimi olduğunuza biz de inanalım” dedi.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, beraberinde Mersin Milletvekili Faruk Dinç, İl başkanı Zeynul Abidin Gülsever ve bir grup partiliyle beraber, 1898 gündür HDP il binası önünde evlat nöbeti tutan ‘Diyarbakır Anneleri’ne destek ziyaretinde bulundu. Burada annelerin taleplerini dinleyen Yapıcıoğlu, 379 ailenin evlat nöbetini sürdürdüğünü ifade ederek, “5 yıla aşkın bir süredir, yüreği yanan annelerimiz dağa kaçırılan ya da kandırılarak götürülen veya bazı vaatlerde bulunmak suretiyle götürülen evlatlarını istemek için burada nöbetteler. 5 Yıl bitti 6’ncı yılına girdi. Aslında bunun da evveliyatı var. 2014 yılında yine bir annemiz Diyarbakır’da, Fiskaya semtinde evladını istemek için bir eylem başlatmıştı. 12 gün sonra evladına kavuşunca, daha sonra 2014’te burada değil, Büyükşehir Belediyesinin önünde bir eylem başladı. Sonra gelişen olaylar, çözüm sürecinin de olması etkisiyle, çok sürmedi, birkaç ay sonra dağılmak zorunda kaldı, biliyorsunuz hendek olayları başladı. Şehirler karıştı. Sonra 2019 yılında tekrar burada annelerimiz gelip yeniden eyleme başladılar. Bugüne kadar 56 aile evlatlarına kavuştu, yapmış oldukları bu eylemden sonra. Toplam 379 aile nöbette ve bu nöbete devam ediyor” dedi.

‘ÇOĞU, ÇÖZÜM SÜRECİNİN KONUŞULDUĞU DÖNEMDE DAĞA KAÇIRILDI’

Evlat nöbeti tutan ailelerin çocuklarının çoğunun Terör örgütü PKK tarafından çözüm süreci döneminde dağa kaçırıldığını ifade eden Yapıcıoğlu, “Bu ailelerimizle görüşünce biraz önce özellikle sordum. ‘Sizin çocuğunuz ne zaman gitti’ diye. Birkaç istisna dışında, büyük çoğunluğu 2014 veya 2015 yıllarında götürülmüş. Ne vardı 2014’te 2015’te? 2014- 2015, çözüm sürecinin konuşulduğu ve daha sonra bu sürecin akamete uğradığı yıllardır. Silah bırakmanın, siyasi çözümün konuşulduğu dönemde bu kadar çok sayıda genci dağa götürmek, silah bırakma niyetinin olmadığının çok bariz bir göstergesidir. Biz o dönemde de söyledik. Takip edilen yolun yanlışlığına dikkat çektik. Bu yoldan bir çözüm çıkmayacağını söyledik. Bu gün de şunu söylüyoruz. Yeniden silahların bırakılması, yeniden şiddetin sonlandırılması konuşuluyor. ve sorun her ne ise bunu siyaset yoluyla konuşulması ve çözüme kavuşturulması gerektiği dile getiriliyor” diye konuştu.

‘GERÇEKTEN ŞİDDETE SON VERECEKSENİZ, EVLATLARINI ONLARA GÖNDEREREK BAŞLAYIN’

Yeni sürecin başlaması adına samimiyetin göstergesi olarak ‘Diyarbakır Anneleri’nin çocuklarının gönderilesi çağrısında bulunan Yapıcıoğlu, “Biz de burada, bu sembolik yerden, 5 yıla aşkın bir süredir yüreği yangın yeri olan annelerimizle beraber onların nöbet beklediği yerden bir çağrıda bulunuyoruz. Diyoruz ki, yeni bir süreç başlayacaksa iyi niyet göstergesi olarak gelin, eğer gerçekten şiddete son verecekseniz, eğer gerçekten silahı bırakacaksanız bu annelerin çocuklarını, evlatlarını onlara göndererek başlayın. Bir iyi niyet göstergesi olarak bu adımı atın diyoruz. Atın ki, bu sefer sizlerin samimi olduğunuza biz de inanalım. Yok, eğer bunu yapmayacaksanız, o zaman 2015’te davullarla zurnalarla, bir şenlik havasında çözümün konuşulduğu dönemde bu kadar genci dağa götüren, dağa kaçıran sizler, asla silah bırakma niyetinde değilsiniz. Eğer siz bu iradeyi ortaya koyabilirseniz biz de sizin kendi iradenize sahip olduğunuza inanacağız. Eğer siz bu iradeyi ortaya koyup gerçekten bu ülkenin gençlerinin birbirlerine silah doğrultmasına, birbirlerinin kanını akıtmasına son verirseniz, biz de bileceğiz ki siz kendi iradenize sahipsiniz. ve siz kendi halkınızın, kendi insanlarınızın, kendi gençlerinizin geleceğini düşünüyorsunuz. Böyle bir ihtimalin olduğuna biz de kanat getirmiş olalım” dedi.

‘ELİNDE SİLAH BULUNANLARLA SADECE SİLAH BIRAKMA MESELESİNİ KONUŞUN GERİSİ SİYASETİN İŞİ’

Geçmişte çözüm sürecinde bazı hataların yapıldığını ve aynı hataların yapılmaması gerektiğini ifade eden Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:

“Ama şu uyarıyı da yapmadan geçmeyeceğim. 10 yıl önce adına ‘Çözüm süreci’ denen çatışmasızlık sürecinde ciddi hatalar yapıldı. Uyarıyı yapıyoruz. Diyoruz ki, aynı hataları tekrar etmeyin. Aynı hatalar tekrar edilirse korkarım ki yine benzer bir neticeyle yüz yüze geleceğiz. Neydi o hatalar? O zaman biz söyledik. Dedik ki, milletin talepleri vardır. Anadilde eğitim gibi. ya da benzeri talepler. Her ne ise bu talepler, bu taleplerin muhatabı, bu taleplerin konuşulacağı kişiler ellerinde silah bulunanlar değildir. Ellerinde silah bulunanları siz eğer muhatap alacaksanız, bir tek şeyi konuşabilirsiniz onlarla. Sadece silah bırakmayı. Bu halkın talepleri varsa, bu halkın sıkıntıları varsa, bu halkın sorunları varsa ki vardır, o sorunları halkın temsilcisi olan siyaset yapan ya da farklı bir şekilde bu halkın arasında örgütlenmiş olan yapılarla, sivil yapılarla konuşmalısınız. ya da sizin muhatabınız doğrudan doğruya halkın kendisidir. Temel hakları hiçbir şekilde elinde silah bulunanların silahlarını bırakması şartına bağlamayın. Onlarla pazarlık konusu yapmayın. Bu haklar pazarlık konusu olmaya gelmez. Bu hakler müzakere edilmeye gelmez. Bu haklar şarta bağlanamaz dedik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Elinde silah bulunanlarla sadece silah bırakma meselesini konuşun gerisi siyasetin işidir.”