34,5753
36,0420
3.008,35
Almanya’nın başkenti Berlin’deki Max Planck Moleküler Genetik Enstitüsü’nde çalışan Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu, Yeni Şafak’a konuştu. Merkezde 2018’den bu yana Kök Hücre Kromatin Grubu’nun liderliğini yürüten Karslıoğlu, kök hücre biyolojisi üzerine yapılan araştırmaların, kişiye özel tedavi olanaklarının geliştirilmesine büyük katkı sunduğunu söyledi.
Kök hücre biyolojisi ve embriyonik gelişim üzerine çalışan Karslıoğlu, “Embriyonik gelişim hayatın ilk günlerinde ve haftalarında canlıların vücut planlarının ve vücutlarındaki bütün dokuların oluşturulma sürecidir. Bu süreç, birçok hücre çeşidini ortaya çıkarabilen kök hücreler üzerinden işler. Kök hücreler de embriyonik gelişimin hangi aşamasında ortaya çıktıklarına ve bulundukları dokulara göre farklılık gösterir. Biz laboratuvarımızda çoğunlukla embriyonik kök hücreleri araştırıyoruz. Bunlar henüz hiçbir fonksiyonel doku oluşmamışken beliren, muazzam kapasiteye sahip kök hücrelerdir. Embriyonik kök hücreler yetişkin vücudundaki her hücre tipine dönüşebilirler. Bu özellikleriyle canlılarda sadece birkaç gün var olur ve sonrasında görevi daha özelleşmiş kök hücrelere devrederler” diye konuştu.
Embriyonik kök hücreleri kontrol eden ana genlerin keşfiyle birlikte yeni bir sayfanın açıldığını anlatan Karslıoğlu, “Bu, 2006’da yayınlanan ve 2012 yılında Nobel Ödülü’ne layık görülen bir buluş. Nobel Ödülü’nü ne kadar kısa sürede aldığından da anlayabileceğiniz gibi, çığır açan bir buluş. Sağlık alanındaki en önemli etkisinin ise “kişiye özel kök hücre geliştirilmesine yol açması” olduğunu söyleyebiliriz. Şu an güvenlik testlerine tabi tutulan kişiye
özel kök hücre tedavileri gelecekte sıklıkla kullanılacak” şeklinde konuştu.
Embriyonik kök hücrelerin şimdiye kadar çok anlaşılamayan bir özelliğine odaklandıklarını ifade eden Karslıoğlu, “Bir çeşit hücresel uyku hali olan diyapoz üzerine çalışıyorum. Diyapoz, embriyoların bir süreliğine gelişimlerini duraklatabilme hali. Bu, genelde olumsuz ortamlarla karşılaşınca ortaya çıkıyor ve yavruların gelişimini sağlıklı şekilde tamamlama ve hayatta kalma ihtimalini artırıyor. Bütün memelilerde kullanılmasa da 130’dan çok memeli türünde gözlemlenmiş bir mekanizma. Sürecin uzunluğu, türden türe değişiklik gösteriyor. Mesela bizim laboratuvar modeli olarak kullandığımız farelerde bir ay kadar sürerken, keseli memelilerde bir seneye kadar sürdüğü görülüyor” şeklinde açıkladı.