Hiç kimse dışlanmayacak: Suriye’nin yeni yol haritası

Suriye’de mart ayında kurulması beklenen geçici hükümetin, ülkedeki dini, etnik ve mezhepsel çeşitliliği temsil eden bir yapıda olması bekleniyor. Yeni Suriye hükümeti, Aleviler, Kürtler, Dürziler, Türmenler ve Hristiyanlardan oluşan bir temsil mekanizması üzerine inşa edilecek. Şam’da devlet başkanlığı yetkilerini kullanan Ahmed Şara’nın liderliği altındaki yönetim, ülkedeki tüm grupların haklarını korumayı ve ülkenin toprak bütünlüğünü sağlamayı öncelikli hedef olarak belirledi. Bu kapsayıcı yaklaşım, geçmişteki ayrışmanın yarattığı yaraları sarmayı ve ülkede birliği yeniden inşa etmeyi amaçlıyor.

Yeni yönetim, uluslararası destekle birlikte Suriye’nin yeniden yapılandırılmasını hedefliyor. Ahmed Şara, hükümet programının şeffaflık, adalet ve insan haklarına dayandığını vurgularken, tüm Suriye halkının katılımının önemine dikkat çekti. Geçici hükümetin başlıca görevlerinin hukukun üstünlüğü sağlanarak adil ve kapsayıcı bir hukuk sistemi kurulması, iç savaş nedeniyle yıkılan altyapının ve ekonomik yapının yeniden inşa edilmesi, tüm dini ve etnik gruplar arasında barışın tesis edilmesi, ve komşu ülkelerin yanı sıra bölgesel aktörlerle güven ve işbirliğine dayalı yeni bir diplomasi yürütülmesi olduğu kaydedildi.

Yeni Suriye yönetimi, uluslararası toplumdan da şimdiden destek almaya başladı. ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye gibi aktörler, ülkenin yeniden inşa sürecine destek verme niyetlerini açıkladı. Özellikle insani yardımların ulaştırılması ve Esed rejiminin savaş suçları nedeniyle Suriye’ye yönelik uygulanan uluslararası yaptırımların hafifletilmesi konularında adımlar atıldı. Türkiye, Suriye’nin yeni yönetimiyle olan diyaloğunu geliştirerek ülkenin toprak bütünlüğünün korunması ve terörle mücadelede yeni hükümete yardımcı olacak. Ahmed Şara’nın önderliğindeki yeni yönetim, “tüm renkleriyle yeni bir Suriye” vizyonunu gerçekleştirmek için önemli bir adım atıyor. Bu vizyon, ülkede birliğin ve çeşitliliğin barış ışığı altında yeniden bir araya gelmesini simgeliyor. Suriye halkı ve uluslararası toplum, bu tarihi geçişin başarıyla gerçekleşmesi için umutla bekliyor.

Ahmed Şara, yaptığı toplantıların tamamında Suriye’de yeni şekillenecek bir yönetimde Alevi ve Kürtlerin olmazsa olmazları arasında olacaklarını vurgulamıştı. Kürt nüfusunun yoğun yaşadığı Suriye’nin kuzeydoğusundaki bölgelerde, terör örgütü PKK/YPG’nin kontrolü bırakarak yeni Suriye Ordusu’na ağır silahları teslim etmesiyle birlikte anlaşma sağlanması ve yeni yönetimde bir Kürt temsilcinin olması bekleniyor. Suriye’de 61 yıllık Baas Partisi yönetimi ve 53 yıllık Esed rejimi tahaküümü sürecinde mezhep ayrılığı oluşturulan Alevilere de yeni yönetimde bir görev verileceği öğrenildi.

Yeni Şafak’ın edindiği bilgiye göre, geçiş hükümeti, ülkedeki tüm grupların haklarını korumayı ve ülkenin toprak bütünlüğünü sağlamayı öncelikli hedef olarak belirledi. Esed yönetimi döneminde, özellikle Kürtler gibi etnik gruplara yönelik ayrımcı politikalar uygulandı. Kürtlere Suriye kimliği verilmemiş, çoğu zaman vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmışlardı. Bu durum, Kürtlerin toplumsal ve siyasi alanda dışlanmasına neden olmuş ve uzun yıllar süren bir kimlik mücadelesine yol açmıştı. Esed rejimi, kendisine yakın çıkar grupları ve ideolojik gruplardan dar bir kadro oluşturmuş, bu da toplumsal huzursuzluğu derinleştirmişti.

Lübnanlı Dürzi Lider Velid Canbolat, Ankara’ya gerçekleştirdiği son ziyaretin amacının Suriye’yi kucaklamak ve yeni yönetime yardım etmek olduğunu söyledi. Canbolat, Lübnan’da yayın yapan LBCI televizyonuna yaptığı açıklamada, “Suriye ve Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed Şara ile iletişim kurmak için mekanizma geliştiriyoruz. Bugün Türkiye’yi farklı kılan şey büyük çeşitliliğidir. Türkiye, Suriye halkını kucaklamıştır” diye konuştu. Dürzi lider Canbolat, açıklamasında ayrıca, “En önemlisi İsrail’in bölgedeki etkisini ve yayılmasını sınırlayabilecek ülkelerle iş birliği yapmamızdır ve Türkiye de bu ülkelerden biridir” diye konuştu.

Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, devrik Esed rejimi döneminde ordunun vatandaşlar için “korku ve endişe kaynağı” olduğunu belirterek, yeni dönemde ordunun halka karşı değil ülke savunmasında kullanılacağını söyledi. Suriye resmi haber ajansının (SANA) haberine göre, Ebu Kasra, Esed rejiminin tutumunun ordunun kötü bir itibar kazanmasına yol açtığını, askerleri halk için “korku ve endişe kaynağı” haline geldiğini vurgulayarak, “Ordunun asıl amacı vatanı korumak ve halkı gururla savunmaktır. Orduyu bu amacına döndürmek için çalışacağımıza söz veriyoruz. Yeni dönemde halkın orduya yeniden güvenmesini sağlamak en önemli önceliklerimizden biri olacak” dedi.