h Dolar 34,9739 % 0.16
h Euro 36,7420 % 0.16
h Altın (Gr) 2.974,72 %-1,04
a İmsak Vakti 06:43
İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
  • DOLAR 34,9739h

    34,9194

  • EURO 36,7420h

    36,7004

  • Gram Altın -1,04h

    2.974,72

a

Halkın gücünün üstünde bir güç yoktur

Suriye halkı, 13 yıllık direnişin ardından özgürlüğüne kavuştu. Aslında direniş son 13 yıldan ibaret değil. Suriye halkının direnişi, Birinci Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri’nin işgaline karşı başladı. 100 yılı aşkındır özgürlük mücadelesi veren Suriye halkı, 8 Aralık’ta mücadelesinin neticesini aldı. Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM’nin açılışının 2. günü 24 Nisan 1920’de Gizli Celse’de yaptığı konuşmada Suriye halkının direnişinin izlerini bulmak mümkün. Mustafa Kemal, İngiliz ve Fransızların yönetiminden

Halkın gücünün üstünde bir güç yoktur
0

BEĞENDİM

Suriye halkı, 13 yıllık direnişin ardından özgürlüğüne kavuştu. Aslında direniş son 13 yıldan ibaret değil. Suriye halkının direnişi, Birinci Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri’nin işgaline karşı başladı. 100 yılı aşkındır özgürlük mücadelesi veren Suriye halkı, 8 Aralık’ta mücadelesinin neticesini aldı.

Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM’nin açılışının 2. günü 24 Nisan 1920’de Gizli Celse’de yaptığı konuşmada Suriye halkının direnişinin izlerini bulmak mümkün. Mustafa Kemal, İngiliz ve Fransızların yönetiminden rahatsız olan bir grubun kendilerine geldiğini, eskisi gibi aynı devlet çatısı altında yaşamak istediklerini talep ettiklerini anlatıyor.

SURİYE HALKI “HÂKİMİYET-İ MİLLİYE”SİNİ SAĞLADI

Yıllarca gizli kalan tutanaklarda Atatürk’ün cevabı şu ifadelerle yer alıyor:

“Bizim bilmukabele gösterdiğimiz şekil şundan ibaret idi. Dedik ki, artık hudud-u millimiz dâhilinde bulunan menabi-i insaniyeyi ve menafi-i umumiyeyi hududumuzun haricinde israf etmek istemeyiz. Fakat ittihat, kuvvet teşkil edeceğinden bütün âlem-i İslâm manen olduğu gibi maddeten de müttefik ve müttehit olmasını şüphe yok ki büyük memnuniyetle karşılarız ve bunun içindir ki bizim kendi hududumuz dâhilinde müstakil olduğumuz gibi, Suriyeliler de hududu dâhilinde ve hâkimiyet-i milliye esasına müstenit olmak üzere serbest ve müstakil olabilirler. Bizimle itilâf veya ittifakın fevkinde bir şekil, ki federatif yahut konfederatif denilen şekillerden birisiyle irtibat peyda edebiliriz.”

Mustafa Kemal Atatürk’ün 104 yıl önce dediği gibi Suriye halkı kendi kuvvasını oluşturarak “hâkimiyet-i milliye”sini sağladı. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra da Suriye halkı özgürlüğüne çok yaklaştı. Ancak emperyalistler darbelerle Suriye’yi esir tutmaya devam etti. 61 yıl sonra devrilen Baas rejimi de işte böyle bir emperyalist darbeyle kurulmuştu.

TEMENNİLER KAYGI DİYE PAZARLANIYOR!

Suriye halkı özgürlüğüne yaklaştığı her dönem yüzünü Türkiye’ye döndü. Ne yazık ki geçmişte bunun gereği yapılamadı. “76 yıl sonra Halep Kalesi’ne Türk bayrağı çekildi” haberleri üzerine, merak ettim, “76 yıl önce ne olmuş, Halep Kalesi’ne Türk bayrağı niye çekilmiş, kim çekmiş” diye araştırdım. O günlerin gazetelerine yansıyan haberlere göre, Suriyeliler sokaklara inmiş gösteriler yapmış. Halep Kalesi’ne Türk bayrağı asmış, “Bizi ancak Türkiye kurtarır” diye sloganlar atılmış. Ancak bu durum resmi belgelere yansımamış. Konuyla ilgili gazete kupürleri dışında ne yazık ki sağlam bir kaynak yok. O nümayişi yapanlar kimlerdi, başlarına ne geldi bilmiyoruz.

O yıllarda 2. Dünya Savaşı bitmiş, yeni dünya düzeni arayışları vardı. Türkiye’nin gözü Batı’da olduğu için Halep Kalesi’ne asılan Türk bayrağını kimse görmemiş.

Suriye halkı bir asrın ardından çok istediği özgürlüğe çetin mücadeleler neticesinde kavuştu. Ayakta alkışlanması gereken bu mücadele, birilerini fena rahatsız etti. Haklı kaygıları bir kenara not ederek, birileri temennilerini kaygı diye pazarlamaya çalışıyor. Esed’in devrilmesini içine sindiremeyenler, akla hayale gelmedik saçma sapan iddialar dillendiriyor.

BU DEVRİMİN SAHİBİ HALKTIR

Her şeyi bir kenara bırakarak kimin kazandığına, kimin kaybettiğine bakmaksızın, sadece ortaya çıkan cezaevlerindeki zulümlere ve katliamlara bakarak, “İyi ki böyle bir devrim oldu” diyemeyen insan değildir. Yok HTŞ idi, yok PYD idi… Bu bir halk devrimidir. Bu devrimin sahibi halktır. Halkın devriminin önünde duracak hiçbir güç yoktur. Bu devrimi başka yere çekmeye çalışan ama yakın ama uzun vadede kaybetmeye mahkumdur. İnsan olan herkes, Suriye halkının bu mücadelesini ve elde ettiği özgürlüğü ayakta alkışlar. Selam olun Suriye halkına…

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP